Aşık Veysel - Uzun ince Bir Yoldayım
Dünyaya geldiğim anda Yürüdüm aynı zamanda İki kapılı bir handa Gediyorum gündüz gece
Neşet Ertaş, mütevazılığın şekil bulmuş halidir. “Kadınlar insandır; biz insanoğlu.” dediğinde kimseyi yermeden sade bir sözle her şeyi anlatmayı başarmıştır.Neşet Ertaş - Neredesin Sen
Bütün dertlerim anlayıp gönlümü bilen Sanki kalbimi bilerek yüzüme gülen Göynüm hep seni arıyor neredesin sen Sanki kalbimi bilerek yüzüme gülen Göynüm hep seni arıyor neredesin sen
Aşık Mahzuni Şerif - Han Sarhoş Hancı Sarhoş
Mahzuni yıldızım aylar içinde Bağlamışım zülfü yaylar içinde Yüzemez yunuslar çaylar içinde Deniz vurgununun yaresi bir hoş
Erkan Oğur - Bülbülüm Altın Kafeste
Bülbülüm altın kafeste aman Öter aheste aheste Ötme bülbül yarim hasta aman Ah neyleyim şu gönlüme Hasret kaldım sevdiğime Ben sana aldanamam yarim ben sana dayanamam
Musa Eroğlu - Mihriban
Yar deyince kalem elden düşüyor Gözlerim görmüyor aklım şaşıyor Lambada titreyen alev üşüyor, Aşk kâğıda yazılmıyor Mihriban Lambada titreyen alev üşüyor, Aşk kâğıda yazılmıyor Mihriban
Erdal Erzincan - Gitme Turnam
Pir Balım Sultana Benzersin Durnam Yörüde Dilber Yörü Canana Yörü Durnam Gökyüzünde Pervane Döner Dertli Aşıklara Badeler Sunar Aşıkların Senden İnayet Umar Tabibe Lokmana Benzersin Durnam Pir Balım Sultana Benzersin Durnam
Erdal Erzincan - Çeke Çeke
Kardeş Türküler - Çeşm-i Siyahım
İşte gidiyorum çeşmi siyahım İşte gidiyorum çeşmi siyahım Aramızda dağlar sıralansada, sıralansa da Sermayem derdimdir ey dost servetim ahım Karardıkça bahtım bahtım karalansada Söz-Müzik: Aşık Mahzuni Şerif
Bir not düşmek istiyorum Vizontele'nin müziklerini Kardeş Türküler yapmıştır. İçlerinde beni en çok üzen parçayı sizinle paylaşmak isterim. Ayrıca beni bu zamana kadar bu kadar derinden etkileyen bir parça yoktur. Daha önce bu filmin müziklerini dinlemediyseniz tavsiye ederim.Kardeş Türküler - Pawanekani (Vedalaşma)
Sabahat Akkiraz - Kerbela
Hüseyin attan düştü sahra-ı kerbelaya Cibril kurban haber ver sultanı en biyaya Yektir Ali tektir Ali Ali şahtır Ali Ali Ali cansın Ali, Ali Ali yar Ali
Nuray Hafiftaş'ı ilk tanıdığımda “Yeşil Başlı Gövel Ördek” türküsünü seslendiriyordu. Sonra o söylediği türkü hayatımın hala içerisindedir. Çok eski zamanlarda Ardahanlı olan Nuray Hanım’la ilgili bir belgesel izlemiştim. O yörelerde yeni doğan çocuğun sesi güzel olsun diye yine sesi güzel olan biri gelir ve ağzına hafifçe tükürürmüş. Nitekim Nuray Hanım’ın babasının sesi çok güzelmiş ve ağzına da babası tükürmüştür.Nuray Hafiftaş - Eyvah Gönül
Zaten Senin Derdin Bitmez Dertsiz Günün Hoşa Gitmez Az Dert Çekmek Sana Yetmez Dağlar Kadar Olmuş Gitmiş Söz: Aşık Garip Bektaş Müzik: Nuray Hafiftaş
Cengiz Özkan - Kırmızı Buğday Ayrılmıyor Sezinden
Kırmızı buğday ayrılmıyor sezinden Mevlam Mevlam versin güzelleri gencinden Kim ayrılmış ben ayrılam eşimden Yörü yörü dilber salma saçın sürünsün Açıver açıver cepkenini elmas gerdan görünsün
Nurettin Rençber - Eski Yara
Eski yara eski yara Kapanmaz eski yara Sinesine sürer mi Geri dönsem eski yara
Türkülerin hikayelerinin çok fazla örnekleri bulunmaktadır. Doğruluk bakımından hangisinin doğru olduğu ise kesin değildir. Lakin şöyle bir durum vardır; kulaktan kulağa gelen hikayeler sadece şekil değiştirerek aslına uygun biçimde devam ederler. Bu nedenle hikayelerin yanlış olduğu söylenmemelidir. Eski dönemlerden birinde, Çoruh Nehri’nin kıyılarında yaşayan Kıpçak beyinin sarı saçlı kızı vardır. Erzurumlu bir genç Kıpçak beyinin kızına aşık olur. Hem Erzurumlu gencin ailesi hem de Kıpçak beyi karşı çıkar bu sevdaya. Kavuşmalarına engel olurlar. Erzurumlu genç ise sevdasının peşinden gitmeye kararlıdır. Sevdiği Kıpçak kızına şiir yazar ve daha sonra kızı kaçırır. Kaçan iki sevdalı gencin peşine Kıpçak beyinin adamları düşer. Kovalamaca sonucunda Erzurumlu genç, beyin adamları tarafından öldürülür.Şükriye Tutkun - Arda Boyları
Ah anneciğim ah anneciğim yaktın ya beni Şu genç yaşta denizlere attın ya beni Alıverin feracemi anneciğim diksin O gıymatlı İsmail'e kendisi gitsin Ah anneciğim ah anneciğim yaktın ya beni Şu genç yaşta denizlere attın ya beni Uy uyan Recebim senin olayım Ardalar aldı ya nerde bulayım Arda boylarına ben kendim gittim Dalgalar vurdukça can teslim ettim
Karadeniz türkü anlayışının da akla gelen ilk ismi olan Kazım Koyuncu'dur. Kendisi yaşarken pek fazla popüler değildi ama Karadeniz kültürünü yaymak için elinden geleni yapmış ve bunu da başarmıştır. Karadeniz türkü kültürüne yeni bir soluk getirmiş ve çok güzel bir yol açmıştır. Açtığı yoldan da birçok kişi ondan ilham alarak yoluna devam etmektedir.Kazım Koyuncu - Narino
Hey hey, ben deli oldum deli narino Ben deli oldum deli narino Hey hey, tutun bağlayun beni narino Tutun bağlayun beni narion Hey hey, gideyirum buradan narino Gideyirum buradan narino
Karmate - Başundaki Çemberun
Başundaki çemberun Kıyılari bağlama Bu benum turkilerum Türki değil ağlama
2 Temmuz 1993 tarihinde Pir Sultan Abdal Şenlikleri için gittiği Sivas'ta son konserlerini vermiştir ve Madımak Oteli'nin yakılması sonucu 34 kişi ile birlikte hayatını maalesef kaybetmiştir.Hasret Gültekin Güle Yel Değdi
Bir Bak Şu Göğe Umut Doludur Bulandı Kana Zulüm Yoludur
Ürgüp’ün Karlık Köyü’nün eşrafından ve varlıklı bir ailesinden olan Cemal, kalleşlikle öldürülür. Herkesçe sevip sayılan Cemal’ın ölümüne yanmayan kalmaz. Eşi Şerife acılarını yaktığı ağıtla hafifletmeye çalışır. Yetim kalan oğlu Mustafa da, birkaç yıl sonra hasat zamanı bir atın tepmesi sonucu ölmüştür.Kubat - Cemalım
Cemalım cemalım algın cemalım Al kanlar içinde kaldın cemalım Cemalım cemalim aslan cemalım Al kanlar içinde kaldın cemalim
Zara - Eklemedir Koca Konak
Eklemedir koca konak ekleme (aman aman) Nazlıda yarim yine yine geldi aklıma Nazlıda yarim yine yine geldi aklıma Nasıl edeyim başımdaki sevdaya (aman aman)
Zara'nın en çok sevdiğim albümlerinden bir tanesi olan Zara ve İstanbul Flamenko 5'lisi işbirliği ile yaptığı şarkısını paylaşmayı bir görev olarak üstleniyorum. Albümdeki bütün türküler flamenko tarzında söylenmiş ve gerçekten de on numara beş yıldız bir albüm olmuştur.Ayfer Vardar - Gide Gide Bir Söğüde Dayandım
Yüce dağlar size var mı zararım zararım Yar yitirdim uğrun uğrun ararım gelin ararım Ben o yari her gelenden sorarım sorarım Güvendiğim dağlar elime geldi elime geldi
Aynur Doğan - Dar Hejiroke
Hejîra me reşe Lêlêlê lêlê lêlê Delala me reşe Darhejîrokê Xemrevînokê
Özge Öz Erdoğan (Ahuzar) - Kırandan Aşan Aydur
Oy dere derin dere Derman ol derdimize Mevlam (Allah) sabırlar versin Sevdiğim ikimize
Şimdi size çok sevdiğim Turnam Gidersen Mardin'e türküsünün farklı versiyonlarını göstermek istiyorum. Gerçekten hepsi de birbirinden güzel ama benim en çok sevdiğim Ayfer Vardar'ın söylemiş olduğudur. Hareketli olan umut dolu, ağır havaya sahip olan ise gerçekten hasret kokuyor.Turnam gidersen Mardin'e Turnam yare selam söyle Karlı dağların ardına Turnam yare selam söyle
Turnam gidersen Aktaş'a Karlı dağlar aşa aşa Hem kavime hem kardaşa Turnam yare selam söyle
Hakan Yeşilyurt - Acıya Gülmek
Biliyorum sen yine Parmak uçlarında üşüyorsun. Aramızda kıvrılıp yatan uzaklığa inat, ayaklarınla kasıklarımın kasırgasını, Ellerinle yüreğimde yaktığın ateşi düşlüyorsun. Sularımız sızıp karışıyor ay karanlıkta Ve çırılçıplak bir ırmağa dönüşüyoruz yatağımızda. Apansız pencerende gülümsüyor güneş, ne güzel! Bütün parmakların tıkır tıkır işliyor. İştahla biliyorsun, yaşamaktır aşk Geceyle gündüzün sessiz geçmişimdir bir uyku boyunda Delice bir yangın parmaklarının buzulunda Ah şahrud! Her yerimiz nasıl da şaşırıp kalmaya istekli!
“Mendilimin Yeşili” ve “Bir Fırtına Tuttu Bizi” Rum türküleridir. Mübadele sonrası ait olduğu topraklara dönmek zorunda olanların yaktıkları ağıttır. Bir insan ya da bir toplumun kendini ait hissettiği topraklarından köklerinden koparılmak zorunda olduğu dönemlerin hüznünü anlatır bize.Melisa Karakurt - Bir Fırtına Tutttu Bizi
Bir Fırtına Tuttu Bizi Deryaya Kardı O Bizim Kavuşmalarımız A Yarim Mahşere Kaldı O Bizim Görüşmelerimiz A Yarim Ahrete Kaldı
Yeni Cezve Yeni Cezve Kaynar Kaynamaz Oldu O Benim Nazlı Yarimin Dilleri Söyler Söylemez Oldu
Nezahat Bayram - Mendilimin Yeşili
Aliye Mutlu - Mendilimin Yeşili
Mendilimin yeşili Aman aman Ben kaybettim eşimi Al bu mendil Sende sende kalsın Sil gözünün yaşını
Hikayesi hala dilden dile dolaşan ve gerçekten yürekleri dağlayan “Ah Bir Ataş Ver” türküsü; tarih 4 Nisan 1953, saat 02:15, yer de Çanakkale Boğazı Nağra Burnu açıklarıdır. Dumlupınar denizaltısı, Nağra Burnu açıklarında İsveç bandıralı Nabuland Şilebi ile çarpışır. Başından aldığı şiddetli darbe ile Dumlupınar birkaç saniye içinde sulara gömülür. Gemideki 81 kişilik mürettebattan sağ kalan 22 kişi, geminin arka bölümündeki torpido dairesine sığınır. Mahsur kalanların su yüzüne fırlattıkları telefon şamandırasıyla gemi ile irtibat sağlanır. Sağ kalan 22 kişiyi kurtarmak için herkes seferber olur. Bu arada oksijeni idareli kullanmaları için, gereksiz yere konuşmamaları, şarkı türkü söylememeleri ve sigara içmemeleri konusunda uyarılar yapılır. Ancak saatler süren kurtarma çalışmalarının sonunda, umutların tükendiği anda karanlıkta bekleyen 22 kişiye, her şey yine aynı sözcüklerle anlatılır; konuşabilirler, türkü söyleyebilirler ve hatta sigara bile içebilirler komutu gelir. Daha sonra ise bu türkü sonsuza kadar dillerde kalır.Ah bir ataş ver Cigaramı yakayım Sen sallan gel Ben boyuna bakayım Uzun gemilerin direği Çatal olur efelerin yüreği Ah yanık olur anaların yüreği Ah vur ataşı gavur sinem kor yansın Arkadaşlar uykulardan uyansın Uzun olur gemilerin direği Çatal olur efelerin yüreği Ah yanık olur anaların yüreği
Bir Çerkez ağıdı olarak da bilinen türkü Şamil ile Janset'in arasındaki umutsuzluğu anlatır. Sözleri olmamasına rağmen türkü baştan sona anlatır çoğu şeyi. Hikayesi ise; köy köy dolaşarak düğünlere giden ve akordiyon çalan Şamil'in bir düğünde Janset ile tanışması ardından, Şamil uzun bir süre Janset'i köy köy arar ve bulduktan sonra Janset'i babasından ister. Lakin babası kızını akordiyon çalan ve soylu olmayan birine vermek istemez ve Şamil umutsuz bir şekilde geri döner. Daha sonra Janset'in güzelliğini duyan bir Rus çarı kızı babasından ister ve babası da onu verir. Şamil'i yine bir düğünden çağırırlar lakin oraya vardığında düğünün gelinin Janset olduğunu görünce kendinden geçer. Düğün sahibi ona bir şeyler çalmasını isteyince duygularını bu türkü ile göstermiştir. Şimdi sizlere en sevdiğim türkülerden birini paylaşmak istiyorum. Iğdır yöresinde çoğunlukla Azeriler yaşamaktadır. Bu nedenle şarkıların şivesi de Azeri’dir. TRT'nin “Doğum, Düğün, Ölüm” belgesinde ölüm konusunda Iğdır yöresinin ölüm bayramını izlemiştim. Ölenin yakınları ne kadar uzakta olursa olsunlar o hafta içerisinde gelerek ölülerini ziyaret ediyor ve mezarlıklara şeker bırakıyorlar. Daha sonra o şekerleri çocuklar topluyor.Beril Güzel - Iğdır’ın Al Alması
Iğdır'dan Alma Aldım Ay Balam Yarimi Yola Saldım Yar Gedenden Sonra Ayva Gibi Sarardım
Ölürem Yar, Yetimem Yar Yetimem Yar Yar Ay Balam Ayı Sevirem Yar Sevirem Yar Sevirem Yar Yar
Eğer bu yazının sonuna kadar geldiysen unutma; ayrımın olmadığı bu sanat dalında kardeşlik için dinle, söyle!
Yorum Bırakın