Kızlar gecesi serimizin bu kısmında, sizleri bazen güldürecek bazen üzecek bazen gerim gerim gerecek ama mutlaka bir suça ortak edecek birbirinden güzel filmlerle karşılıyoruz. Şimdiden iyi seyirler!
1. Lock, Stock and Two Smoking Barrels (1998)
Eddy ve arkadaşları ellerindeki 100.000 poundu değerlendirmek için kumara yatırırlar. Aralarında en iyi oyuncu da Eddy olduğu için masaya onu yollarlar. Fakat masada her şey çoktan ayarlanmıştır. Eddy oyunun sonunda
Hatchet Harry'e yarım milyon pound borçlanır. Borcu bir hafta içinde ödemek zorunda kalan
Eddy (Nick Moran), Bacon (Jason Statham), Tom (Jason Flamyng) ve Soap (Dexter Fletcher) parayı bulmak için bir dizi komik olaya karışırlar.
İngiliz yönetmen
Guy Ritchie, ilk filmi
Lock, Stock and Two Smoking Barrels (Ateşten Kalbe Akıldan Dumana)'ın başarısıyla kendine has bir takipçi kitlesi oluşturmuştur.
2. Snatch (2000)
Başrollerini
Jason Statham, Brad Pitt ve
Benicio Del Toro gibi dikkat çekici isimlerin paylaştığı,
Guy Ritchie imzalı bir diğer film
Snatch (Kapışma), bu kez de Londra’nın suçla örülü yeraltı dünyasında yaşanan iki farklı hikâyeyi harmanlıyor.
Bir tarafta çalınan bir elmasın peşinden gidenler; diğer yanda ise boks dünyasının arka sokaklarında dönen illegal işlere karışan
Turkish ile başına açılan bela ile mücadele etmek zorunda kalan ganster
Brick Top.
3. Burn After Reading (2008)
Alkolik olduğu gerekçesiyle CIA’deki işinden kovulan emekli ajan
Ozzie Cox (John Malkovich), intikam almak için bildiği gizli bilgileri bir CD'ye kaydeder. Cox’un boşanmanın eşiğinde olduğu eşi
Katie (Tilda Swinton), CD'yi gizlice alır ve gittiği spor salonunda unutur. Salonda eğitmen olan
Chad (Brad Pitt) ve salonun yöneticisi
Linda (Frances McDormand), Chad’in tesadüfen bulduğu bu CD ile Cox’a şantaj yapmaya başlarlar. İşin içine bir de Katie’nin birlikte olduğu federal ajan
Harry (George Clooney) girince olaylar daha karmaşık bir hâl alır.
Burn After Reading (Aramızda Casus Var), müthiş oyuncu kadrosuyla hafif ama eğlenceli, aynı zamanda akılcı senaryoya sahip bir yapım olarak değerlendiriliyor.
4. The Big Lebowski (1998)
Coen Kardeşler'in
The Big Lebowski (Büyük Lebowski) filmiyle artık bir kült haline gelen karakteri
"Dude" bu gecenin tabii ki olmazsa olmazları arasında.
Bir karışıklık, bazen umulmadık olaylara sebep olabilir. Kaldı ki işin içinde para varsa olaya dahil olacak bir sürü insan da çıkar. Böyle bir meselenin orta yerinde kalan
Jeff Lebowski/Dude (Jeff Bridges), bir milyoner ile karıştırılır. Milyonerin karısına ait borçlar ödenmemiştir, bu sebeple kahramanımız gangsterlerden dayak yer ve çok değerli halısı zarar görür. Lebowski, ortadaki bu yanlış anlaşılmayı çözmek için adaşı olan milyonerin malikânesine giderek konuşmak ister.
5. Legend (2015)
1950-1960 yılları arasında Londra'da geçen filmde,
Ronald ve Reginald Kray adlı ikiz kardeşler, şehri hâkimiyeti altına alan ünlü bir çetenin liderleridir. Her geçen gün güçlerine güç katan ikiz gansterlerin bu yükselişi, Reggie'nin karısı
Frances'in ortaya çıkmasıyla tehlikeye girecektir. Frances kocasını işi bırakması için ikna etmeye çalışınca, ortaklıkları ve
The Firm imparatorluğu yıkılmanın eşiğine gelir.
Brian Helgeland'in yönetmenliğindeki biyografik film
Legend (Efsane)'ın, başrolündeki Kray ikizlerini
Tom Hardy canlandırırken, kadroda kendisine
Emily Browning, Taron Egerton ve
Mel Raido gibi isimler eşlik ediyor.
6. In Bruges (2008)
İki kiralık katil olan
Ray ve
Ken, zor bir işin ardından patronları
Harry Waters tarafından Belçika’nın romantik şehri Brugge’a yollanırlar. Geldiği ilk günden beri bu şehirden nefret eden Ray’i burada pek çok sürpriz beklemektedir. Bunun sadece basit bir tatil olmadığını düşünen Ray, burada yeni insanlarla tanışır ve aşkı ile kendi hayatı arasında gelgitler yaşamaya başlar.
Başrollerini
Colin Farrell ve
Brendan Gleeson'ın paylaştığı
In Bruges (Brüj'da), eğlenceli bir aksiyon filmi gibi gözükse de, aslında mükemmel bir atmosferin eşlik ettiği, son derece dramatik bir hikaye de sunuyor.
7. RocknRolla (2008)
Guy Ritchie, bu filminde de yine Londra merkezli alengirli işlerin peşine düşüyor. Londra’da emlak pazarı artık uyuşturucu pazarının yerine geçmiştir. Sektör girişimcileri de bir o kadar büyük oynama peşindedir. Ama bürokrat, simsar ya da gangster; küçük ya da önemli bir konumda olsun hepsinin hesap vereceği tek bir adam vardır; o da eski ekolden bir gangster olan
Lenny Cole (Tom Wilkinson)’dür. Bu karmaşanın içinde milyonlarca dolar değeri olan bir anlaşma, Lenny’nin öldü sanılan, keş rock yıldızı oğlu
Toby Kebell (Johnny Quid)'in işine yarar.
8. Prisoners (2013)
Başrollerinde müthiş bir ikili,
Hugh Jackman ve
Jake Gyllenhaal'ın olduğu
Prisoners (Tutsak),adaleti kendi elleriyle sağlamaya çalışan bir adamın hikâyesini anlatıyor.
Şükran Günü'nü kutlamak için bir araya gelen arkadaş iki aile, her şeyin yolunda gittiği bu yemek esnasında korkunç bir haberle altüst olur. Ailelerin iki küçük kızının da kaybolması sonucu panik dolu anlar yaşanır. Saatler ilerler, ancak kızlar hala ortada yoktur ve durum kaçırılmış olma ihtimallerini kuvvetlendirir. Polise başvursalar da hızlı ve nitelikli bir sonuç alamazlar.
Keller Dover ise polisin çabalarını yetersiz bulup adaleti kendi elleriyle aramaya karar verir. Genç ve başarılı dedektif
Loki'den de yardım isteyen genç adam, kendini suçlu ve masumun birbirine karıştığı, oldukça şaibeli bir davanın içerisinde bulur.
9. Mystic River (2003)
Clint Eastwood'un Akademi Ödülleri'nde temel kategorilerin hepsinde Oscar'a aday gösterilen filmi
Mystic River (Gizemli Nehir)'da
Jimmy (Sean Penn), Sean (Kevin Bacon) ve
Dave (Tim Robbins) isimli üç küçük çocuk caddede hokey oynadıkları sırada polis görünümündeki kişiler tarafından oyunu bırakmaları için uyarılırlar. Sonrasında ise adamlar Dave'i arabalarına alıp götürürler. Bu garip olayın üzerinden 25 yıl geçer. Küçük çocuklar artık büyümüş, bu süreçte de görüşmemiştirler. Jimmy'nin esrarengiz bir şekilde hayatını kaybeden kızı, eski dostları tekrar bir araya getirir. Artık bir polis olan Sean cinayetin ardında yatan gizemleri çözerek çocukluk arkadaşına yardım etmeye karar verir. Ancak bu cinayetteki esrar perdesi, arkadaşlıklarının ilk yıllarına kadar uzanan bir dizi gizemi doğuracaktır.
10. Thelma and Louise (1991)
Birlikte haftasonu kısa bir kaçamak yapmak isteyen
Thelma (Geena Davis) ve
Louise (Susan Sarandon) yola çıkarlar. Her şey yolunda gitmektedir ama mola verdikleri bir barda meydana gelen bir olay tüm planlarını değiştirmelerine yol açar. Artık peşlerinde bir dedektif vardır. Ayrıca yolda Thelma'nın kendini yakın hissettiği
J.D. (Brad Pitt) adlı bir otostopçuyla ve Louise'in geçmişte birlikte olduğu
Jimmy (Michael Madsen) karşılarına çıkar.
Yönetmen
Ridley Scott’ın,
Blade Runner ve
Alien’la birlikte en iyi işlerinden biri sayılan
Thelma ve Louise, eşsiz bir senaryo ve kusursuz görüntü yönetimi ile gözalıcı bir yapım.
Bonus: Ölümlü Dünya (2018)
Son olarak sinemamızda son yılların en eğlenceli ve güzel suç filmi
Ölümlü Dünya'yı da listemize bonus olarak ekliyoruz!
"Bakın benim parolam sevgidir. Ama ben şiddeti de yerine göre bir enstrüman olarak kullanırım."
Nesillerdir Haydarpaşa Garı’nda Anadolu Tat Lokantası’nı işleten
Mermer Ailesi, 8 kişiden oluşan geniş bir ailedir. Kendi halinde, sade bir yaşamları olan bu insanlar dışarıdan oldukça sıradan bir hayat yaşamaktadır. Oysa gerçek hiç de öyle değildir. Mermer ailesi nesilden nesile kiralık katildir ve dünya çapında etkin olan dev bir organizasyon için çalışmaktadır. Ancak organizasyonun kimi kurallarının ihmal edilmesiyle birlikte işler karışır ve ailenin kimliği açığa çıkar.
Kaynak:
1,
2
Yorum Bırakın