Kısa Ve Dramatik Bir Ömrün Öyküsü: Genç Osman Neden Öldürüldü?

Kısa Ve Dramatik Bir Ömrün Öyküsü: Genç Osman Neden Öldürüldü?
  • 2
    0
    0
    1
  • Yeniçeriler tarafından 18 yaşında olduğu sırada tahttan indirilerek katledilen ilk Osmanlı padişahıdır Genç Osman. Adına türküler ve şiirler yazılmış, arkasından dökülen gözyaşları günümüze kadar devam etmiştir. Gelin bu bahtsız sultanın dramatik öyküsünü hep birlikte inceleyelim. Genç Osman (II.Osman), 1604 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Küçük yaşlardan itibaren bir veliaht gibi yetiştirilerek son derece donanımlı bir eğitim gördü. Arapça, Farsça, Latince, Yunanca ve İtalyanca’yı ana dili gibi konuşuyor; bu dillere ait klasikleri rahatlıkla tercüme edebiliyordu. Ayrıca aruz ölçüsünü kullanarak Farisî mahlasıyla şiirler de yazıyordu. Babası I.Ahmet’in vefatı ve amcası I.Mustafa’nın akli dengesinin bozulması sebebiyle tahttan indirilmesinin ardından, 1618 yılında padişah oldu Osman. Eski sultanlar gibi değildi o. Aklından birtakım yenilikler ve özellikle askeri kademedeki herkesin hoşuna gitmeyecek olan köklü reformlar geçiyordu.

    Öncelikle amcası I.Mustafa’yı hâl eden bütün devlet adamlarını görevlerinden azletti. Ardından cariyelerle evlenme geleneğini terkederek Fatih Sultan Mehmet’ten önceki dönemde olduğu gibi saray dışından, Şeyhülislam Esad Efendi ve Pertev Paşa’nın kızlarıyla evlendi. Bu şekilde saray kadınlarının gücünü kırmayı amaçlıyordu. Ayrıca Şeyhülislam’ın kadı ve müderris atama yetkilerini elinden alıp ona sadece fetva makamını bıraktı. Hedefi devlet içerisindeki bütün yapılaşmalara son vererek sarsılan otoriteyi yeniden sağlamaktı. Ancak daha şimdiden pek çok kişinin tekerine çomak soktuğu için homurdanmalar başlamıştı bile.

    Genç Osman, Lehistan’ın Osmanlı hakimiyeti altındaki Eflak, Boğdan ve Erdel’in iç işlerine karışması üzerine 1620 yılında Hotin Seferi’ne çıktı. Padişahlar çok uzun süredir ordunun başında sefere çıkmadıkları için bu durum herkesi şaşırtmıştı. 16 yaşındaki bu küçük sultan, kadim gelenekleri yeniden canlandırmak istiyordu. Fakat maalesef ki yeniçeriler eskisi gibi cevval, eskisi gibi disiplinli ve eskisi gibi sadık değillerdi. Onların bu itaatsiz davranışları yüzünden Genç Osman karşı taraftan gelen barış teklifini kabul etmek zorunda kaldı. Yapılan antlaşmaya göre; Lehistan, Osmanlı Devleti’ne bağlı olan Kırım Hanlığı’na her yıl 40 bin duka altın vergi ödeyecekti. Ayrıca her iki taraf da birbirlerine saldırmayacaklarına dair söz verdi.

    Bütün bu yaşananlardan sonra Genç Osman’ın kararı netleşmişti artık. İşe yaramaz yeniçerilerin derhal ortadan kaldırılması gerekiyordu. Bu hadsiz davranışlara devam edildiği sürece hiçbir savaşın kazanılması mümkün değildi çünkü. İlk olarak sayım yaptırdı ve asker sayısının maaş defterindeki kişi sayısından çok daha düşük olduğunu görünce ulufe ödemeyi kesti. Pek tabii ki yine birilerinin çıkarları fazlasıyla zarar görmüştü.

    Genç Osman gün geçtikçe daha da fazla düşman kazanıyordu kendisine. Devşirme geleneğine son verip Anadolu, Mısır ve Suriye askerlerinden oluşan yerli bir ordu kurmayı amaçlıyordu. Ayrıca başkenti de Anadolu’ya taşıma hedefi olduğu için Maanoğlu Fahreddin’in Lübnan’da çıkardığı isyanı fırsat bilerek yola koyulmak istedi. Anadolu’ya gidip bizzat yeni ordusu için asker toplamayı kafasına koymuştu bir kere. Ancak Sadrazam Dilaver Paşa ve Şeyhülislam Esad Efendi, padişahın basit bir isyancının ayağına gitmesinin doğru olmayacağını söylediler. Bunun üzerine Hac görevini yerine getireceğini ilan etti Genç Osman. Etrafındakiler ne kadar karşı çıkarsa çıksınlar, son derece tehlikeli olan Hacca gitme kararından bir türlü dönmüyordu. Yeniçeri ocağını kaldırma fikrini de Şeyhülislam’ın kızı olan eşiyle paylaşma gafletinde bulununca yer yerinden oynayacak ve maalesef ki 18 yaşındaki küçük sultanın sonu gelecekti. Yeniçeri ve sipahi elebaşları kendi aralarında konuşup;

    “Padişahın Hacca gitmesi mutlaka bizden yüz çevirmesinden ötürüdür. Düşman tehlikesi varken hükümdarın makamından ayrılması hatadır, bundan vazgeçmesi gerekir.” diye istişare ettiler.

    Ardından 20 Mayıs 1622’de Sultanahmet meydanında toplanarak bazı devlet adamlarının kellelerini istediler. Genç Osman yanındaki insanları korudu ve her ne olursa olsun onları vermeyeceğini söyledi. Hacca gitmekten vazgeçtiğini de dile getirip isyancıları ikna etmeye çalıştı fakat insafa gelmeyen yeniçeriler, “Sultan Mustafa’yı isteriz!” nidalarıyla sarayı basarak akıl sağlığı yerinde olmayan I.Mustafa’yı tahta çıkardılar.


    I.Mustafa

    Sonra da Genç Osman’ı tartaklayıp sokak ortasında türlü hakaretler savurdular ona ve elbiselerini paramparça ettiler. Kendisine kötü muamele yapan isyancılara:

    “Dün sabah cihan padişahı idim şimdi üryan kaldım. Halimden ibret alın, bu dünya size dahi kalmaz.” dedi Genç Osman.

    Devamında ise Yedikule zindanlarına götürülerek yapılan onca işkenceden sonra maalesef ki vahşice katledildi. Tek suçu, yeni bir düzen getirip devletin bekasını sağlamaya çalışmak olan 18 yaşındaki bu genç hükümdar; kişisel çıkarlar uğruna harcanarak haince kurban edildi. Ama ilk yenilikçi padişah olarak tarihe geçmeyi de başardı ve onun yaşadığı bu dramatik olay, kendisinden sonra gelen yöneticileri daha sıkı tedbirler almaya yöneltti. Bu tedbirler neticesinde yeniçeri ocağı ancak 200 yıl aradan sonra Sultan II.Mahmut tarafından kaldırılacaktı (1826).

     

    Kaynak: 1, İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi III.Cilt    


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.