Kırık Kalpleri İyileştiren Bir Duygusal Cerrah: Adele

Kırık Kalpleri İyileştiren Bir Duygusal Cerrah: Adele
  • 0
    0
    0
    0
  • Adele, güçlü sesi ve eşsiz besteleriyle beraber adeta insanın bam teline dokunmayı başarıyor. Muhteşem sahne performansları ile de bulunduğu yeri ne kadar hak ettiğini her defasında kanıtlıyor dinleyiciye. Bambaşka diyarlara götürüp sonra da nahif bir dokunuşla hiç incitmeden geri getiriyor sanki. Gelin, bu harika kadının hayat hikayesini hep birlikte inceleyelim.

    Tam adı Adele Laurie Blue Adkins olan güzel şarkıcı, 5 Mayıs 1988 tarihinde İngiltere’nin Londra şehrinde dünyaya geldi. 4 yaşında küçücük bir kız olduğu sırada şarkı söylemeye başladı. Müziğe büyük bir ilgi duymasına rağmen bir yandan da kalp cerrahı olmak gibi enteresan bir hayali vardı. Hatta bu durum lise çağına kadar devam edecek ve aldığı pek çok dersi Biyoloji alanında seçecekti Adele. Cerrahlığı böylesine istemesinin nedeni ise maalesef ki trajik bir olaya dayanıyor. 10 yaşındayken büyükbabasını kalp krizinden kaybettiği için başka insanlara faydalı olabilmek adına kendisine böyle bir hedef belirlemiş. Fakat o günümüzde annesinin deyimiyle, “Müziği sayesinde kırık kalpleri iyileştirerek duygusal cerrahlık yapıyor.”


    Adele'in küçüklüğü

    Adele’in müziğe karşı olan derin tutkusunun altında ünlü Space Girls grubuna duyduğu büyük hayranlık yatıyor. Genç bir kızken grup üyelerini kendine idol olarak görüyordu. Zamanla Aaliyah, Destiny’s Child, Mary J Blige gibi şarkıcıları da yakından takip etmeye başladı ve mezunları arasında Amy Winehouse’ın da bulunduğu BRIT School’u bitirdi.

    2006 yılında bir arkadaşı onun kaydettiği demoyu Myspace isimli internet sitesine yükleyince, güçlü sesiyle XL Recordings’in dikkatini çekti Adele. Şirket bu yeteneği elinden kaçırmak istemediği için hemen kendisiyle sözleşme imzaladı.

    İlk kaydı “Hometown Glory”yi 2007 yılında çıkarttı. 2008’de ise “19” isimli albümü ve “Chasing Pavements” isimli single’ı ile hızlı bir giriş yaptı piyasaya. Sessiz sedasız ortalığı karıştıran bu küçük kız adeta yeri göğü inletecekti. Albümü İngiltere’de uzun süre 1 numarada kalarak 500.000 kopya sayısına ulaşmayı başaracak, ayrıca 4 defa Platin kazanacaktı. Bunun yanı sıra maddi anlamda hatrı sayılır bir gelir elde etti ve eleştirmenler tarafından da fazlasıyla takdir topladı Adele.

    Bu hızlı yükseliş, 2009 Grammy Ödülleri’nde layık görüldüğü “En İyi Sanatçı” ve “En İyi Kadın Vokal Pop Performansı” ödülleriyle tavan yaptı. 

    İkinci albümü “21”i 2011 yılında çıkarttı. Bu albümle de başarısına başarı kattı Adele ve Grammy Ödülleri’nde bir gecede toplam 6 ödül birden kazanarak Beyonce’nin rekorunu egale etti. Ayrıca İngiltere’de tam 16 hafta zirvede yer aldı 21 isimli albüm. Bununla birlikte 24 milyon yükleme sayısı nedeniyle 8 defa Platin sertifikasıyla ödüllendirildi.

    Bütün bu muazzam başarıların yanı sıra ABD ve on yedi Avrupa ülkesinde de 1 numaraya yerleşerek ortalığı kasıp kavurmaya hızla devam etti. Ayrıca ABD’nin Bilboard 200 listesinde 9 hafta boyunca zirveyi kimseye kaptırmadı. 


    2012 Grammy Ödül Töreni

    Özellikle BRIT Ödülleri’ndeki performansından sonra “Someone Like You” şarkısıyla neredeyse tüm dünyanın kalbini fethetti Adele. Bu şarkı inanılmaz bir popülariteye ulaşarak kırılması zor rekorlara imza attı. İki albümü ve 21 adlı albümünden çıkan "Rolling in the Deep", "Someone Like You" ve "Set Fire to the Rain" adlarındaki iki single’ı ile, 1964 yılında Beatles'ın elde ettiği  başarıyı yakaladı. Aynı anda İngiltere'nin hem "Resmi Single Listesi" hem "Resmi Albüm Listesi"ndeki en iyi beş içerisinde iki hit çıkaran tek sanatçı oldu. 2014 yılında piyasaya sürdüğü “Make You Feel My Love” isimli şarkısı Spotify tarafından en mükemmel aşk şarkısı olarak ilan edildi.

    2015’te çıkarttığı “Hello” teklisi ile de Youtube’da 1 milyarın üzerinde tıklanarak yine bütün dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Ses rengi itibariyle Amy Winehouse’a benzetiliyor ve bu durumdan gayet memnun kendisi.

    Son olarak Adele’in biraz da özel hayatına değinmemiz gerekirse eğer, iki elinde iki adet dövmesi bulunuyor. Birinde “Paradise (Cennet)” diğerinde oğlunun adı olan “Angelo” yazmasının nedeni ise oğlunu cenneti olarak görmesiymiş.


    Adele ve oğlu Angelo

    Ayrıca bir röportajında kökeniyle ilgili sorulan soruya şu cevabı verdi yetenekli şarkıcı; 

    "Ailem Türk, İspanyol ve İngiliz asıllı...Ben babamdan dolayı yarı Galli’yim."

    Onun bu ifadelerinden sonra Bodrumlu Türkücü Mehmet Asar, güzel yıldızın babasının kendisi olduğunu iddia etti ve hatta DNA testi yaptırmak istediğini bile söyledi. Fakat Adele’in gerçek babasının Mark Evans olduğu, kızıyla arasının da alkol problemleri nedeniyle bozulduğu biliniyor. Bu nedenle Asar’ın iddiaları fazla ciddiye alınmayarak zamanla gündemden düştü.

     

    Kaynak: 1, 2, 3


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.