Bugün sizlere Boğaziçi Üniversitesi'nde bir araya gelen beş yakın arkadaşın kurmuş olduğu bir müzik grubundan bahsedeceğiz. Kaan Ültanır (vokal), Yalın Usanmaz (lead gitar), Ömer Altan (ritim gitar), Ünal Çağatay Yılmazoğlu (davul) ve Selçuk Kocabıyık'ın (bas gitar) üniversitenin hazırlık senesinde bir araya gelmesiyle kurulan ROTS, yaptıkları müziği hem hard rock hem de progresif metal olarak tanımlıyor. Rock müzikle büyüdüklerini söyleyen grup üyeleri, öyle tanımlanan bir müziği icra etmelerinde etkisi olan müzisyenlere Iron Maiden başta olmak üzere, Metallica ve Erkin Koray gibi sanatçıları; müzik akımı olarak da endüstriyel müziği ve Anadolu rock'ı örnek veriyorlar. Grubun ismi aslında grubun bas gitaristi olan Selçuk'un fikri üzerine  "Requiem of The Sacrifice" açılımından gelse de, bu ismin tek bir anlamla sınırlandırılmayıp; "çürük" anlamına gelen "rotten"a da, Almanca'da "kırmızı" anlamına gelen "rot" kelimesine de atfedilebileceğini söylüyorlar. Boğaziçi Üniversitesi'nin her sene düzenlediği Taşoda Festivali'nde ve Karavan, Dorock gibi mekanlarda sahne alan ve almaya da devam eden grup, şarkıların yapım süreciyle ilgili olarak Ömer ve Yalın'ın söz yazma kısmında büyük bir rol aldığını ve genelde bu sözleri belli bir konu üstünde yoğunlaşıp oradan yola çıkarak yazdığını ifade ediyor. Grubun lead gitaristi Yalın, söz yazımı konusunda tamamen açık ve net bir anlatım üzerinden gitmediklerini, kendisinin genelde ütopik bir dünya veya karakter üzerinden ilerlediğini ve metaforlar kullandığını; öte yandan Ömer'in ise kendisinin aksine daha çok gerçek hayata bağlı kaldığını belirtiyor. Mesela, klibiyle birlikte yayınlanan ilk parçaları Sis'in sözlerinin son halini alması 2 yıl sürmüş ve sözlerin çıkış noktası aslında Ömer'in şiir defterindeki bir sözmüş. Şarkının klibinin çekimi ise 2 gün boyunca devam etmiş ve bu klip 5 farklı lokasyonda çekilmiş. Sis'i "kapalı ve çok katmanlı" bir şarkı olarak niteleyen grup üyeleri, klipte ana tema olarak Kız Kulesi'ni kullandıklarını ve burayı "toplumdan uzaklaşmayı isteyenlerin buluşma yeri" olarak gördüklerini söyleyerek aslında şarkının vermek istediği mesajı az çok belirginleştirse de, bir yandan çok katmanlılığın şarkıyı yorumlamaya açık hale getirmesinden memnun olduklarını da ekliyor. Hatta öyle ki bazen şarkıları yaparken kendilerinin bile yüklemediği anlamları, onları dinleyenlerin çıkardığı da oluyormuş. Beş farklı hayatın zorluklarını ve grubun deyişiyle "Avrupa ile Asya kıtaları arasında arafta kalmış" olan Kız Kulesi'ni sıkça göreceğiniz parçanın video klibini aşağıya bırakıyor ve iyi izlemeler/dinlemeler diliyoruz! "Görmezler kız kulesi kayıp /Oldu olası saydam siste / Gözlere yabancı kıyılar /Uzak kalabalıklar bakar / İçte saklandıkça yasaklar" Piyasanın gidişatına göre kendilerini yönlendirmediklerini ve şu anki müzik dünyasında olduğu gibi "hızla tüketilebilen/kolayca sindirilebilen şarkılar" yapmaktan uzak durduklarını vurgulayan grubumuzun hali hazırda Spotify'da 2 şarkısı bulunsa da daha tamamlanmamış 15 parçası varmış. Yayınlanmış 2 şarkılarından bir diğeri ve 8 Ekim'de yayınlanmış olan "Who Is In Charge"ı buraya bırakıyor ve iyi dinlemeler diliyoruz!