Karanlıklar Ardındaki Dijital Lord: Gesaffelstein

Karanlıklar Ardındaki Dijital Lord: Gesaffelstein
  • 0
    0
    0
    0
  • Asıl adı Mike Levy olan Gesaffelstein, 1987'de Lyon'da doğdu. 16 yaşından bu yana müzikle uğraşan Fransız, müziğin her kademesine dokunan bir sanatçı. DJ, söz yazarlığı ve prodüktörlük yapan yetenekli müzisyen; Kanye West, The Weeknd, Daft Punk, Pharrel Williams ve A$AP Rocky gibi bir çok ünlü müzisyenle iş birliği yaptı. Gesaffelstein'ın ismi; Richard Wagner tarafından ortaya konulan ve operada devrim niteliğinde gelişmeler yaratıp sinemayı da etkileyen 'Gesamtkunstwerkteorisi ile (bütünlüklü sanat eseri anlamına da gelir), Albert Einstein'ın isimlerinin birleşiminden oluşmakta. Henüz 16 yaşında analog synthesizer çalarak başladığı müzik kariyerindeki ilk EP'sini 2008 yılında OD Records etiketiyle yayınladı. Kariyeri boyunca kişiliği, sosyal medya kullanımı, giyim tarzı, hakkındaki fazlaca bilinmeyen ve en önemli değişken olan müzik tarzı sayesinde insanların kafasında kendine dair 'karanlık' bir imaj çizdi. Nitzer Ebb ve Front 242 gibi EBM sanatçılarının yanı sıra Green Velvet ve Laurent Garnier gibi Techno ve House müzik prodüktörlerinden çokça etkilendi ve ilham aldı. Fakat kendisini aynı tür müzik yapanlardan ayıran en önemli özelliği yaptığı şarkılara tekin olmayan seviyede enjekte ettiği karanlık, dijital ve ''bozuk'' sesler oldu. 2011 yılında yayınlanan Conspiracy Pt.2 EP'sinin yıldızı olan Viol şarkısı, Gesaffelstein müziğinin en önemli temsilcisi. Türkçe'ye çevrildiğinde 'tecavüz' anlamına gelen Viol, 2012'de araba markası Citroën ve ünlü giyim markası Givenchy'nin reklam müziği oldu. Aynı yılın Temmuz ayında ise bir başka Fransız müzisyen olan Brodinski ile Tsugi dergisinin kapağını paylaştı. Kanye West'in çalışmalarına Paris'te bir hotelde başladığı 6. stüdyo albümü Yeezus'ta yer alan 2 şarkıda Gesaffelstein'ın da parmağı var. Albümün çıkış şarkısı 'Black Skinhead' ve 'Send It Up'. Özellikle 'Black Skinhead' şarkısında kendisinin de bu şarkıda rol aldığını bariz şekilde belli eden tınılara rastlıyoruz. İlk albümünü bütün bunlardan sonra 28 Ekim 2013'te yayınladı. Bromance Records, Parlophone ve Kuzey Amerika'daki OWSLA aracılığıyla yayınlanan 'Aleph' aslında 2011'den beri yapım sürecindeydi. 14 şarkıdan oluşan albümün en çok dikkat çeken iki şarkısı 'Pursuit' ve 'Hate or Glory'. Sembolizm (simgecilik) akımını yansıtan fazlasıyla başarılı bir klibi var 'Pursuit' şarkısının. Kesinlikle izlenmesi gereken bir klip. Drake - Energy ve M83 - Midnight City kliplerinin de yönetmenliğini üstlenmiş olan Fleur&Manu ikilisi bu yapımıyla da çıtayı yükselterek bizleri şaşırtmıyor. Aynı ikili albümün bir diğer öne çıkan şarkısı Hate or Glory'nin de yönetmenliğini yapıyor. Yazının başlarında Gesaffelstein'ın müziğin her kademesine dokunan bir sanatçı olduğunu söylemiştim. The Hacker'ın Shockwave şarkısına yaptığı remix ile bunu kendisi bir kez daha kanıtlıyor. Orijinalinden daha fazla ün kazanan ve dinlenen bu şarkı, ünlü video oyunu Grand Theft Auto V'de Soulwax FM'de de kendine yer buldu. 2015'te Maryland filminin müziklerini yapan Gesaffelstein, aynı yıl elektronik müziğin en saygıdeğer ve öncü isimlerinden olan Jean Michel Jarre ile beraber çalışarak Conquistador adlı tekliyi yaptı. The Weeknd'in 30 Mart 2018'de yayınladığı 'My Dear Melancholy' adlı EP'de Abel'le beraber çalıştı. 'I Was Never There' ve 'Hurt You' şarkılarının prodüktörlüğünü yapan Gesaffelstein, sihrini burada da konuşturdu. 2018 Kasım'ında Columbia Records'la anlaşan Fransız aynı ay içerisinde ikinci stüdyo albümü olan Hyperion'dan Reset teklisini piyasaya sürdü. Önceki kliplerinin yönetmenliğini yapan Fleur&Manu ikilisinin ayrılmasından sonra ünlü giyim markası Adidas'ın bir reklam filmini yöneten Manu, Gesaffelstein'ın Reset klibini de tek başına yönetti. Ocak 2019'da Hyperion albümünden yine The Weeknd'le beraber çalıştığı ikinci tekli olan ''Lost In The Fıre''ı yayınladı. Büyük başarı yakalayan şarkının ardından daha da büyük bir hamle yapan Fransız, Mart ayının başında ise Pharrel Williams'la iş birliği yaptığı ''Blast Off''u yayınladı. 8 Mart'ta Hyperion albümünün tamamını paylaşan sanatçı dikkatleri fazlasıyla üzerine çekti ve şöhreti daha da hızlı yayılmaya başladı. Sonrasında 3 Ekim 2019'a kadar tamamen sessizliğe bürünen sanatçı sürpriz bir duyuruyla geri döndü. Yeni EP'si NOVO Sonic System'ı duyurdu ve hemen ertesi gün ise yayınladı. Beklentilerin altında kalan bu EP, daha önce yaptığı işler kadar konuşulmadı. 6 şarkıdan oluşan ve 16 dakika uzunluğunda olan bu çalışma bir kısım hayranları arasında hayal kırıklığı bile yarattı. Fakat bu hayal kırıklığı o zamandan beri kendisinden haber alamadığımız, karizmatik 'Karanlık Lord'un yeni işlerini heyecanla beklememizi kesinlikle etkilemiyor. Umarım en yakın zamanda bizi oturduğumuz yerden zorla harekete geçiren, yapay bir öfkeyle dolduran, adeta kalkıp koşmaya ikna eden şarkılarla geri döner!   Müzik dinlemeyi ihmal etmeyin, görüşmek üzere...   Kaynak: 1, 2, 3,

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.