The IT Crowd, Graham Linehan'ın yaratıcısı olduğu 2006 yapımı bir İngiliz dizisidir. Toplam 5 sezon ve 25 bölümden oluşan dizinin her bölümü yaklaşık 22 dakikadır. Dizinin başrollerinde Chris O'Dowd, Richard Ayoade, Katherine Parkinson yer almaktadır.
Dizi Reynhold Industries'in bodrum katında çalışan ve şirketin Bilgi-İşlem bölümünü temsil eden Roy (Chris O'Dowd) Moss (Richard Ayoade) ve Jen (Katherine Parkinson) 'in sıradan hayatlarını nasıl sıra dışı yaptıklarını anlatır.
Roy ve Moss ikilisi bu şirketin bodrum katına atılmış Bilgi-İşlem departmanının iki üyesidir. Bu bodrum katındaki ofis adeta bir çöplük ve terk edilmiş bölgedir. Şirketin üst katlarından çalışanlar, Roy ve Moss'u önemsemez, küçümser ve görmezden gelir. Onları yalnızca bilgisayarlarındaki sorun için ararlar. Roy ve Moss telefonu açtıklarında karşı tarafa sordukları ilk soru: "Tekrar açıp kapatmayı denediniz mi?" olur. Çünkü genelde sorun öyle büyütülecek kadar derin olmaz. Kimi zaman bilgisayarın aç tuşuna basmamış olurlar kimi zaman da fişi takmamış. Dizinin ilk bölümünde bu dışlanmış ekibe Jen adındaki bir kadın katılır. Jen'in bu sıra dışı iki adam kadar sıra dışı olmasının tek bir sebebi vardır, o da bilgisayardan hiçbir şey anlamamasıdır. Öyle ki Jen, internete girebilmek için bilgisayarında bir tarayıcı olması gerektiğini bile bilmemektedir. Ancak Roy ve Moss' da eksik olan insan ilişkileri becerisi Jen' de tam anlamıyla vardır ve bu özelliği onun bu grup içindeki görevi olacaktır.
Bu üçlünün başına aklınıza gelecek ya da belki gelemeyecek kadar saçma şeyler gelir. Bazen de herkesin başına gelebilecek olaylar. Ancak başlarına gelen sıradan olaylar karşısında sıradan davranışlar sergilemediklerinden işler saçma sapan bir hal alıverir. Buradan yola çıkarak diziyi absürt komedi kategorisinde değerlendirebiliriz. Ama yine de gerçeklik de yemeğin baharatı gibi serpiştirilmiştir ve bu yüzden belki de dizideki karakterlerle bağ kurabilir ve onları anlayabilirsiniz.
Diziyi bugünden izleyenler bugün eskittiğimiz birçok teknolojik eşyanın, programların hızlı bir geçişini izlemiş olacaktır. Öyle ki telefonlara gelen titreşim özelliği, Facebook ve diğer modası geçmiş bir kaç site ve bir kaç teknolojik alet üzerinden komik bölümler izleyeceksiniz. Piyasaya o dönem için, yeni sürülen teknolojik aletler ve uygulamalarla, nokta atışı denecek kadar güzel dalga geçerler ve bununla birlikte eleştirisini de yaparlar.
Diziye ilk başladığınızda hızınızı alamadan bütün sezonları bitirebilirsiniz. Çünkü gerçekten etkisi altına kolayca alıyor ve bu ekibi sanki senelerdir tanıyormuşsunuz gibi bir his uyandırmayı başarıyor. Dizi için her saniyesinde güleceksiniz diyemem ama gerçekten komik bir dizi. Bölüm hikayeleri çok yaratıcı. Aynı anda birçok filme, tv programına ve diziye gönderme yapılmakta. Yine dizide kimi zaman, komedi çerçevesinde hafif de olsa Birleşik Krallık eleştirilerini de görmek mümkün.
IMDb Top 250 Tv Şovları listesinde 162.sırada olan dizinin başta BAFTA olmak üzere birçok ödülü bulunuyor.
Roy ve Moss ikilisi bu şirketin bodrum katına atılmış Bilgi-İşlem departmanının iki üyesidir. Bu bodrum katındaki ofis adeta bir çöplük ve terk edilmiş bölgedir. Şirketin üst katlarından çalışanlar, Roy ve Moss'u önemsemez, küçümser ve görmezden gelir. Onları yalnızca bilgisayarlarındaki sorun için ararlar. Roy ve Moss telefonu açtıklarında karşı tarafa sordukları ilk soru: "Tekrar açıp kapatmayı denediniz mi?" olur. Çünkü genelde sorun öyle büyütülecek kadar derin olmaz. Kimi zaman bilgisayarın aç tuşuna basmamış olurlar kimi zaman da fişi takmamış. Dizinin ilk bölümünde bu dışlanmış ekibe Jen adındaki bir kadın katılır. Jen'in bu sıra dışı iki adam kadar sıra dışı olmasının tek bir sebebi vardır, o da bilgisayardan hiçbir şey anlamamasıdır. Öyle ki Jen, internete girebilmek için bilgisayarında bir tarayıcı olması gerektiğini bile bilmemektedir. Ancak Roy ve Moss' da eksik olan insan ilişkileri becerisi Jen' de tam anlamıyla vardır ve bu özelliği onun bu grup içindeki görevi olacaktır.
Bu üçlünün başına aklınıza gelecek ya da belki gelemeyecek kadar saçma şeyler gelir. Bazen de herkesin başına gelebilecek olaylar. Ancak başlarına gelen sıradan olaylar karşısında sıradan davranışlar sergilemediklerinden işler saçma sapan bir hal alıverir. Buradan yola çıkarak diziyi absürt komedi kategorisinde değerlendirebiliriz. Ama yine de gerçeklik de yemeğin baharatı gibi serpiştirilmiştir ve bu yüzden belki de dizideki karakterlerle bağ kurabilir ve onları anlayabilirsiniz.
Diziyi bugünden izleyenler bugün eskittiğimiz birçok teknolojik eşyanın, programların hızlı bir geçişini izlemiş olacaktır. Öyle ki telefonlara gelen titreşim özelliği, Facebook ve diğer modası geçmiş bir kaç site ve bir kaç teknolojik alet üzerinden komik bölümler izleyeceksiniz. Piyasaya o dönem için, yeni sürülen teknolojik aletler ve uygulamalarla, nokta atışı denecek kadar güzel dalga geçerler ve bununla birlikte eleştirisini de yaparlar.
Diziye ilk başladığınızda hızınızı alamadan bütün sezonları bitirebilirsiniz. Çünkü gerçekten etkisi altına kolayca alıyor ve bu ekibi sanki senelerdir tanıyormuşsunuz gibi bir his uyandırmayı başarıyor. Dizi için her saniyesinde güleceksiniz diyemem ama gerçekten komik bir dizi. Bölüm hikayeleri çok yaratıcı. Aynı anda birçok filme, tv programına ve diziye gönderme yapılmakta. Yine dizide kimi zaman, komedi çerçevesinde hafif de olsa Birleşik Krallık eleştirilerini de görmek mümkün.
IMDb Top 250 Tv Şovları listesinde 162.sırada olan dizinin başta BAFTA olmak üzere birçok ödülü bulunuyor.
Yorum Bırakın