İstemli Delilik: Fez

İstemli Delilik: Fez
  • 2
    0
    0
    1
  • Kendinizi hazırlayın, sakinleşin ve elinize kağıt kalemi alın. Çünkü bu oyun sizi oldukça yoracak. Fez sizi alışılmışın dışında bir dünyaya sokacak ve gerçek anlamda başınızı döndürecek. Piksel Art bir dünyanın içinde 2D veya 3D anlayamadan bu oyunun içinde kaybolacaksınız, gerçek anlamda kaybolacaksınız.  Tasarımcı Phil Fish tarafından tam olarak dört yılda tasarlanan bu oyun oldukça kafa karıştırıcı bir bulmaca/platform oyunu. Oyundaki karakterimiz Gomez, iki boyutlu bir dünyada yaşarken bir sonraki kurtarıcı olarak seçiliyor ve ona dünyayı üç boyutlu hale getiren bir fes bahşediliyor. İlk kez yaşadığı köyden çıkıyor ve yeni üç boyutlu dünyayı bir yandan keşfederken, bir yandan küçük küpler toplayarak büyük bir küp elde etmeye çalışıyor. Bu küpler yeni kapılar açılmasını ve haritada daha da derinlere girmemizi sağlıyor. Oyun kendi içinde bence büyük bir karşıtlık barındırıyor. Oyuna ilk girdiğinizde tasarımı, renkleri, müzikleri ve piksel artın oldukça iyi kullanılmasıyla sizi rahat bir ortama alıştırıyor. Güzelce platformu çözüyorsunuz, tuşları kavrıyorsunuz ve iyi bir şekilde ilerliyorsunuz. Sakin bir günde elinizde oyun kolu ile dinlenerek oynayabileceğiniz bir oyunmuş gibi gözüküyor size. Sonrasında oyunun başında bize yardım eden geometrik şeklin dediği şey aklımıza geliyor: ''Dünyada çok fazla kapı var, içerisinde neler olabileceğini girmeden bilemeyiz.''  Ana kapıdan giriyorsunuz, sonra küpler toplamalıyım diyerek küçük kapılara giriyorsunuz, kapıların içinde farklı gizli geçişler fark ediyorsunuz. Gittikçe derinleşiyorsunuz. Oyunun haritası bulunmakta evet, ama onu da anlayamıyorsunuz. Oyun siz kaybolun diye oldukça karmaşık bir harita düzenlemiş. Zaten oyunu döndürmek ve üç boyutlu düşünmek kafanızı karıştırırken, aynı zamanda geldiğiniz yolun bu kadar karmaşıklaşması sizi strese sokmaya başlıyor. İşte şu andan itibaren başta düşündüğünüz o tatlı tasarımlı sakin oyundan çok uzaktasınız. Şimdi başta dediğim gibi defter ve kalemler hazırlansın. Çünkü unuttuğunuz tek bir kapı, görmediğiniz tek bir küp bütün oyunu başa sarmanızı gerektirebilir. Sinir krizi geçirmenizi asla istemem. Birçok boyutu içinde barındırıyor olması gerçekten oyunun bulmaca yönünü oldukça zorlaştırmış durumda. Üzerine fazla yoğunlaşmanız gerek, oyunun başından kalktığınızda baş ağrısı kaçınılmaz. Oyun bazen öyle kilitleniyor ki, en başa gitmek, hiçbir şey olmamış gibi tekrar başlamak en doğrusu. Daha önce sitemiz tarafından önerilmiş bir Netflix belgeseli olan Bağımsız Oyunlar'da Phil Fish'in bu oyunu yaratırken geçirdiği buhran bizi oldukça etkilemişti. Bu belgesel Fez için ise oldukça iyi olmuş, oyunun popülerliğini arttırmıştı. Oyunu tek başına yapmak için uğraşan ve büyük bir sosyal baskıyı üzerine alan Phil Fish, bence böyle bir oyunu yarattığı için büyük bir tebriği hak ediyor. Bu oyun onun tek oyunu, sonrasında yaşadığı buhran onu oldukça esir almış olacak ki kendisi bu camiayı çoktan bıraktı. Oyun sizi delirtecek evet, yoracak ama zorlu bulmacaları seviyorsanız bu oyun sizin için kaçınılmaz. Tasarımının güzelliğinden ve piksel art başarısından üstüne üstlük gerçekten özgün bir fikre sahip olmasından ne kadar bahsedersem bile yeterli olmayacağını düşünmekteyim. Oyunun yedi yıl önce çıkmış olması sizin zevkinizden hiçbir şey götürmeyecek. Böyle güzel ve oldukça yorucu bu oyuna şans vermemezlik asla yapamayın.

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.