İstanbul İle İlgili 4 Şiir

İstanbul İle İlgili 4 Şiir
  • 5
    0
    0
    0
  • Yıllarca meydan okuyan güzelliğiyle İstanbul, birçok şairin dizelerinde yer almıştır. Sizin için bunlardan birkaçını bir araya getirdik. 1-Nâzım Hikmet Ran, İstanbul’da İstanbul'da, Tevkifane avlusunda, güneşli bir kış günü, yağmurdan sonra, bulutlar, kırmızı kiremitler, duvarlar ve benim yüzüm yerde, su birikintilerinde kımıldanırken, ben, nefsimin ne kadar cesur, ne kadar alçak, ne kadar kuvvetli, ne kadar zayıf şeyi varsa hepsini taşıyarak: dünyayı, memleketimi ve seni düşündüm... 2-Birhan Keskin, İstanbul ben istanbul’a çok benzerim sevgilim yarı trak yarı buralı. azıcık gidersin haliç’te bir çekirdek aileyim o siyah suya bakakalmış, su yağlı mı yağlı. adamda bej kundura, kadın çarşafa dolanmış, yüzlerinde kırağı kızların birini açık havada doğurmuşlar, öbürü kapalı. bende sevgilim yan yana ışır ılık kasabalar köyler ben istanbul’a çok benzerim sevgilim, bir yanım haliç’te bir karabatak bir yanım samandıra’da saplı samanlı. ben istanbul’a çok benzerim sevgilim onca iştiha içinde onca keder. çın çın bin ses imkanıyken sesin göbeğinden çatlayıp orada kaldığı yer. sorunun sorulduğu yerim ben, cevabın alındığı yer! bir yanım erguvan bir yanım gül ve laleler bir yanda serseri otlar, başıboş, plastik çiçekler kök dal dolanmış duvarda birbirine koyu keder. gezmediğin yerlerim vardır mutlaka beklerim, yeraltı mağ’raları bir ayağım geçmişte kalmış alamam öbürü koduğun bahtımmış, eline ayarlı. sevgilim kış düşmüş dünyaya içimden eve nasıl varayım! bir kovuk bir obruk oldum, üstüm başım kar, yollar kapalı 3-Orhan Veli Kanık, İstanbul Türküsü İstanbul’da, Boğaziçi’nde, Bir garip Orhan Veliyim; Veli’nin oğluyum, Tarifsiz kederler içinde. Rumelihisarına oturmuşum, Oturmuş da bir türkü tutturmuşum: İstanbulun mermer taşları; Başıma da konuyor, konuyor aman, martı kuşları; Gözlerimden boşanıyor hicran yaşları; Edalım, Senin yüzünden bu halim. İstanbulun orta yeri sinema; Garipliğim, mahzunluğum duyurmayın anama; El konuşur, sevişirmiş, bana ne? Sevdalım, Boynuna vebalim! İstanbul’da, Boğaziçi’ndeyim. Bir fakir Orhan Veli; Veli’nin oğlu, Tarifsiz kederler içindeyim. 4-Didem Madak, Ağrı sonbaharların kralı gelirmiş meğer istanbul'a ciğerlerimin filmini çektiler ciğerlerim artiz oldular icabında akut alevlenmiş kronik bir sonbahar gibi bakıyordu sigara figüran falan. ben kırmızı bir yaprağı oynuyordum esas kız olarak uçuşuyordum, uçuşmakmış meğer benim anlamım ben bunu geç anladım. senin için şiir yazacaktım istanbul ismini ağrı koyacaktım. oysa bir şiir niyeydi sanki yer içer sevişir miydi sanki bir şiir hamsi ısmarlar mıydı mesela bir şiir insana? fotoğraf çektirebilir miydi mesela hipodromda atlarla? rakı içebilir miydi samatya'da bir şiir uyur muydu kuş gibi başını alıp da kanatlarının altına? oysa bir şiir neydi sanki ben seni ciğerimin köşesindeki arıza kadar sevdim bir şiir seni bu kadar sever miydi sanıyorsun istanbul? bağırdım sokaklarına kartondan postlar sermiş ayyaşlara bana kerametinizi gösterin keramatenizi gösterin bana! bir dikişte içtim bir şişe geceni yıldız komasına girmek istiyordum, istiyordum dolunay çarpsındı beni kurt adamlarım serbest kalsındı icabında kimim fazladan puştluğu varsa bir sigara sarsındı bana kin kusulsundu, öç alınsın icabında modern kadındım, ne zaman şişmanlasa ruhum hemen yarın yeni bir intihara başladım. ben fazla yemesem diyorum baylar yani bu kadar hınç bana fazla. icabında bir allah bir allah daha çok tanrılı bir din ederdi bırak müridin olayım istanbul sen beni hep bir şiir sanıyordun istanbul oysa çakmaktaşları gibi kıvılcımlıydı gözyaşlarım ağlamaktan kızaran bir örnek burnum ve gözaltlarımla bu şiiri ben yaralı bir panda vaziyetinde yazdım canım yandı bu şiiri ben bir yangın vaziyetinde yazdım şimdi bırak sana kedilerime süt getiren eski günlerimi anlatayım kapıma gül bırakan adamları ben de icabında bir hafıza mağduruyum cumartesi günleri gayri annemlerle birlikte sokaklarında eylemler yapayım. benim ne sakal yanığı günlerim oldu guruba bak ve beni an öpüşmekten yorgun ve kızıl bir şiir sana bunları söyler miydi sanıyorsun? yağmurlarında yıkanan kırmızı banklarına baktım bütün allar bir gün solarmış ben bunu geç anladım yağmur meğer tanrının zulmüymüş istanbul. ağrı neydi, neremdeydi, neresiydi ağrı kim bana kalbimin menzilini soracaksa sorsun artık ağrıdurmadanağrıdurmadanağrıdurmadan ağrı benim durmadan doruğuna tırmandığım meğer yüksek bir dağmış. üstümü ara cebimdeki şiiri usulca kaydırayım senden tarafa ellerimi de kaldırdım bak hazırım tutkumu tutukla. şiirsizim bu şiir senin ismini ağrı koyar mıydı sanıyorsun istanbul ben bu şiiri kusarak yazdım.

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.