Isırmayanlar*

Isırmayanlar*
  • 0
    0
    0
    0
  • Blu TV'de yayınlanan ve ilk yerli vampir dizisi olan ''Yaşamayanlar'', Bubi Film, Ran Film, Braveborn ve İstanbul '74 gibi yapım şirketlerinin güçlerini birleştirdiği bir proje olarak karşımıza çıkıyor. Eve Dönüş: Sarıkamış 1915 (2013) ve Kıyıdakiler (2016) filmlerinden tanıdığımız Alphan Eşeli dizinin yönetmenliğini üstleniyor. Oyuncu kadrosunda ise Kerem Bursin, Elçin Sangu, Birkan Sokullu ve Selma Ergeç gibi isimler yer alıyor. Dizinin konusuna göz atacak olursak, tarihin ilk kan emicilerinin yaşadığı Eflak-Boğdan (Romanya) toprakları, 15. yüzyılda Osmanlı Devleti'nin hakimiyetine girer. Bu sayede çok fazla yayılma alanı bulan vampirler, halk tarafından keşfedildiklerinde birer birer avlanırlar. 1870'li yıllarda vampirlerin avlanıp zindanlara atıldığı Selanik'te başlayan dizide Mia (Elçin Sangu), yaşadığı bölgede kanlı hastalığa yakalanmayan tek insan olduğu için vampir olduğundan şüphelenilir. Vampirler bir baskın düzenleyip esirlerin tutulduğu zindanı ele geçirir. Bu sırada liderleri Dmitry (Kerem Bürsin) , Mia'yı vampire dönüştürür. Hikayenin temeli de burada atılmış olur çünkü Mia'nın tekrar insan olabilmesi için gereken tek şey onu dönüştüren Dmitry'i öldürmektir. Yüzyılı aşkın süredir intikam planları yapan Mia, Dmitry'nin izini İstanbul'da bulur. Geçen bu yüzyılda Dmitry daha da güçlenerek İstanbul'un sahibi olmuştur. Artık herhangi bir şeyle yetinmeyen Dmitry'nin son amacı gezegenler kan burcuna girdiklerinde, efsanelerde geçen ''ilk vampirin hançeri'' ile kendini öldürerek mutlak ölümsüzlüğe ulaşmak ve bağımsızlık için insanlar ile vampirler arasında iç savaş başlatmaktır. Yazının bu bölümü, diziyi henüz izlemeyenler için sürpriz gelişmeler içermektedir. Bu proje, ilk duyurulduğunda hem olumlu hem de olumsuz tepkilere maruz kaldı. Kimileri bir ilk olması açısından diziye şans verilmesi gerektiğini söylerken kimileri de böyle bir projenin başarılı olamayacağının hükmünü baştan vermişti. Ancak dizinin - birkaç unsur dışında - elle tutulur bir yönünün olmadığını baştan söyleyelim. Dizideki kullandığı neon ışıklandırmalar ve kamera açıları ile ön plana çıkan Fransız görüntü yönetmeni Tariel Melieva'nın başarısı ''birkaç unsur''dan en önemlisi olarak gösterilebilir. Yaşamayanlar'ın olumsuz anlamda en fazla göze çarpan yönü ise oyuncu kadrosu. Proje için son zamanlarda ön plana çıkan isimlerle çalışmayı tercih eden Blu TV'nin, ticari kaygı ile bir araya getirdiği oyuncu kadrosu sınıfta kaldı. Özellikle Mia karakterini canlandıran Elçin Sangu'nun zayıf performansı diziyi izleyenler tarafından topa tutuldu. Senaryodaki kurgusal hatalardan da bahsetmeden geçmemek lazım. Devlet ve büyük şirketler ile bağlantıları olan gizli bir loncanın vampirlerden haberdar olduğuna şahit oluyoruz. Bu lonca ile vampirler arasında yapılan anlaşmaya göre, vampirler devletin uygun gördüğü kenar mahallelerde avlanabiliyor ve bunun karşılığında loncanın kirli işlerini üstleniyorlar. Bu anlaşmayı, vampirlerin lideri Dmitry ile lonca sorumlusunun arasında geçen konuşmadan öğreniyoruz. Ancak burada dizi, hikayesini izleyenlerine tane tane anlatma gereği duyuyor ve bunu çoğu zaman çekinmeden yapıyor. Buna diğer bir örnek ise Dmitry’nin büyük amacını 138 yıldır tanıdığı Numel (Birkan Sokullu) ile arasında geçen diyalogda izliyoruz. Dahası, İstanbul'un kenar mahallelerinde yaşayan bir grup insanın vampirlerden haberdar olduklarını ve onları avlayıp öldürmek istediklerini görüyoruz. Oldukça küfürbaz, asi ve serseri olan bu ''çocuklarda'' dövme, piercing ve rasta saç bileşenlerini bir arada görüyoruz. Tahta kazıklardan kendilerine silah yapan bu sert çocuklar, günlerini uyuşturucu kullanarak ve alkol tüketerek geçiriyorlar, birbirlerine yerli yersiz küfür ediyorlar ve bazen de sevişiyorlar. Kalan zamanlarında ise vampirleri yakalayıp öldürmeyi kendilerine görev ediniyorlar. Ayrıca sosyal medyada alay konusu olan Dmitry'nin (Kerem Bürsin) bulunduğu seks sahnesinin oldukça gerçeküstü olduğunu söylemeden geçmeyelim. Yaşamayanlar, başlangıçta bizi fikir olarak heyecanlandırsa da oyuncuların performanslarının ve senaryonun zayıflığından dolayı özensiz bir yapım olarak karşımıza çıkıyor.

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.