Günümüz dünyasında monarşi ve cumhuriyet rejimini aynı anda yürüten pek çok ülke mevcut. Ancak bu ülkelerin içerisinden İngiltere, en göz önündeki krallık olması nedeniyle bütün dikkatleri üzerine çekmeyi başarıyor.
Özellikle kraliyet ailesinde yer alan fertlerin kıyafetleri, aksesuarları, yemekleri, merasimleri, düğünleri, doğumları ve medya önünde sergiledikleri davranışları neredeyse tüm dünya tarafından ilgiyle takip edilmekte. Birer film yıldızı gibi ünlüler. Bu nedenle son derece ışıltılı görünen o muhteşem hayatlarına gıpta ediliyor herkes tarafından. Ancak kraliyet ailesinin bu parıltılı yaşamı sürdürebilmesi adına uyması gereken pek çok kural var. Ayrıca bazı küçük zevklerden de feragat etmek zorundalar. Gelin bu enteresan kaidelere hep birlikte göz atalım.
-Kürk giymek kesinlikle yasaktır. (Bu kural sahte kürk giyilerek esnetilebiliyor.)
-Kraliyet mensuplarından hiçbirisi belirli mesajlar içeren kıyafetler giyemez. Dekolte ve aşırılık yasaktır. Zarif, sade ve modaya uygun giyinmek zorundadırlar.
-Kraliçe yemeğe başladığında başlanmalı, kraliçe yemeğini bitirdiğinde bitirilmelidir. O başlamadan kimse yemeğe el süremez veya bitirdikten sonra kimse bir şey yemeye devam edemez.
-Kraliçe hoşlanmadığı için sarayda çerez yemek yasaktır.
-Kraliyet üyeleri kahve ya da çay içerken fincan kulbunu baş ve işaret parmaklarıyla tutarak orta parmakla beraber alttan desteklemek zorundadır.
-Masa oyunları (Monopoly v.b) oynamaları yasaktır. (Kötü amaçlı olduğu düşünülüyor.)
-Kraliyet kadınları kameralara poz verirken çenelerini yere paralel tutmak zorundadırlar.
-Kraliyet kadınları toplum içerisinde otururken bacak bacak üstüne atamazlar. Bacaklarını dizden veya ayak bileklerinden çaprazlayarak oturmaları gerekiyor.
Kate Middleton ve Kraliçe Elizabeth
-Verilen bütün hediyeler kabul edilmek zorundadır. Hediye reddetmek gibi bir şey kesinlikle söz konusu olamaz. Alınacak hediyeleri Kraliçe belirler.
-Oy veremez ve herhangi bir siyasi partiden aday olup siyasete giremezler. Halk onlardan etkilenmemeli, kendi kararlarını kendisi vermelidir. Genelde iktidar partisi ile yakın olup iyi ilişkiler yürütürler.
-Oturma ve fotoğraf çektirme düzenleri belirli bir hiyerarşiye göre yapılır. Kraliçe en önde yer alır.
-Oluşabilecek gıda zehirlenmeleri ve alerji riski nedeniyle kabuklu deniz ürünlerini tüketmeleri yasaktır.
-Birlikte seyahat edemezler. Olası bir kaza durumunda bütün varislerin ölmesini önleyebilmek adına koyulmuştur bu kural.
-Birkaç yabancı dili akıcı şekilde konuşabilmeleri gerekiyor. Bu nedenle Prens George daha 5 yaşında olmasına rağmen İspanyolca öğrenmeye başlamış.
-Kraliyet kadınları resmi etkinliklerde şapka takmak zorundadırlar.
-Akşam 6‘ya kadar şapka, 6‘dan sonra ise taç takmaları gerekiyor. (Taçı sadece evli kadınlar takabilir.)
-Başkaları tarafından kraliyet ailesinin üyelerine dokunulması kesinlikle yasaktır.
-Kraliyet ailesinden herhangi biri asla imza veremez. Çünkü bu imzalar kullanılabilir ya da taklit edilebilir.
-Seyahat ederken mutlaka yanlarına siyah bir kıyafet almak zorundadırlar. Çünkü gittikleri yerde ani bir cenaze törenine katılmaları gerekebilir. Ayrıca bir kraliyet üyesinin ölüm haberi gelirse eğer dünyanın neresinde olursa olsun diğer kraliyet mensuplarının siyah giymesi gerekiyor.
-Kadınlar Kraliçe’ye reverans yapmak, erkekler de başını eğerek selamlamak zorundadır.
-Kraliyet kadınları göz alıcı ve koyu renkte oje kullanamazlar, tırnaklarını çok fazla uzatamazlar. Hafif tonda renkler ise serbesttir. Koyu ruj sürmeleri ve ağır makyaj yapmaları da yasaktır. Her zaman doğallığın ön planda olması gerekiyor.
-Sarayda gerçekleşen aile içi akşam yemeklerinde mutlaka şık giyinilmek zorundadır. Pijamayla veya eşofmanla yemeğe inilemez.
-Kraliyet üyelerinin herhangi bir sosyal medya hesabı kullanması kesinlikle yasaktır.
-Genç prensler 8 yaşına kadar yaz-kış mutlaka şort giymek zorundadırlar. Sadece yetişkin olan erkekler pantolon giyebilir. Küçük Prens George’u sürekli şortla görmemizin sebebi de bu.
-Herhangi bir kraliyet mensubunun bir işte çalışması kesinlikle yasaktır.
Toplumun en üst kademesinde yer almak bile sizi bazı kurallara uyma zorunluluğundan alıkoyamıyor. Nitekim elde edilen ayrıcalıkların bunca kısıtlama arasında ne derece mutluluk getirdiği de ayrı bir tartışma konusu olmaya son derece müsait. Hatta belki de Prenses Diana’yı tüketen de bu aşırı baskılardı kim bilir?
Yorum Bırakın