İngiliz dizileri denince akla ilk gelen yapımlardan biri şüphesiz Peaky Blinders... 1919 yılında geçen dizide Birmingham’ın en ünlü suç çetesi Shelby Ailesi’nin aksiyon ve entrika dolu hayatı anlatılıyor. 2013 yılında ekranlara gelen dizinin şu ana kadar 4 sezonu bulunuyor. Dizinin oyuncuları arasında
Cillian Murphy, Sam Neill, Helen McCrory, Tom Hardy gibi popüler isimler yer alıyor. Bir dakika... Yoksa siz hala Peaky Blinders izlemediniz mi? Eğer hala izlememişseniz bu liste izlemeniz için tam 10 adet sebep sunuyor. Bakalım bu sebeplerden sonra Peaky Blinders’a bir şans verecek misiniz.
Peaky Blinders Çetesi Kurgusal Değil
Peaky Blinders ismi bir suç dizisi için oldukça garip gelebilir. Ancak bunun sebebi dizinin 19. yüzyıl sonu 20. yüzyılın başlarında Birmingham’da oldukça ünlü olan Peaky Blinders suç çetesine dayanması. Düzenledikleri bahislerle oldukça ön planda olan bu çete, aynı zamanda Birmingham sokaklarını da kontrol etmekteydi. Peaky Blinders ismi ise keplerinin tepesinde taşıdıkları jiletlerden gelmekteydi. Dizide de Peaky Blinders çetesinin yaşadıkları ekranlara geliyor. Uzun yıllar önce Birmingham sokaklarını kontrol altına alan bu çetenin yaşadıklarını oldukça etkili oyunculuklarla izlemek gerçekten keyif veriyor.
Birmingham’ı Hiç Böyle Görmediniz
İngiltere’nin en ünlü şehirleri arasında yer alan Birmingham, biraz rahatsız edici bir şöhrete sahip. Öyle ki bir zamanlar yerel halkın başlattığı “Birmingham: It’s Not Shit” adında bir kampa bile mevcut. Ancak Peaky Blinders dizisinde görülen Birmingham, şehrin kötü şöhreti yerine muhteşem güzellikleriyle ön plana çıkıyor. Viktorya Dönemi gecekondu mahallelerinde ve karanlık arka sokaklarında görünen sanayi güzelliği, şehri kendine hayran bırakıyor. Dizinin senaristi Steven Knight da doğru bir açıdan bakıldığında, çirkin kabul edilen bir şeyin aslında çok güzel olabildiğini söyleyerek Birmingham’ın gizli güzelliğine dikkat çekiyor.
Dizinin Müzikleri Gerçekten Etkileyici
Bir yapımın etkileyici olmasının en büyük sebeplerinden biri de müzikleri. Etkileyici tema müziğinin yanında arka planda çalan güzel müzikler, yapımın izlenmesinde oldukça büyük bir paya sahip. Bu filmlerde olduğu kadar dizilerde de geçerli. Peaky Blinders dizisi de müzik açısından bizden tam not alan bir yapım.
Nick Cave & The Bad Seeds yapımı
Red Right Hand adlı tema müziği kulağa oldukça hoş geliyor. Ayrıca diziye de oldukça uyumlu. Dizi sahnelerinde çalan müziklerin bazıları ise dizinin geçtiği zamanın oldukça ötesinde.
Arctic Monkeys, Radiohead gibi popüler İngiliz grupların popüler şarkılarını dizinin sahnelerinde arka planda duyabiliyorsunuz. Üstelik bazı sahnelerde
Johnny Cash gibi efsane isimleri de dinlemek mümkün.
Dizinin Pek Çok Ünlü Hayranı Var
Peaky Blinders popüler bir dizi. Öyle ki dizinin bazı hayranları da tıpkı dizi kadar popüler. Belki daha da popüler... Usta film yapımcıları
Steven Spielberg ve
Michael Mann’in yanında
Brad Pitt ve
Tom Cruise gibi ünlü aktörler bu isimlerden bazıları.
The Wire dizisinin senaristi
Dennis Lehane de bu isimler arasında yer almakta. Rap dünyasının en önemli isimleri arasında bulunan
Snoop Dogg da dizinin bağımlısı. Hatta Snoop’un, senarist Steven Knight ile temas kurmuşluğu bile var. Londra’da bir otel odasında 3 saat boyunca Steven Knight ile sohbet eden Snoop Dogg, senariste dizinin ona, yetiştiği çete kültürünü hatırlattığını belirtmiş.
Dizide Geçen Tarihi Karakterler
Dizinin gerçek hayattan esinlenmiş bir hikayesiniN olduğunu listenin ilk basamağından kolaylıkla anlayabilirsiniz. Dizideki ana karakterler kadar yan karakterlerin de gerçeklik payı var. Bu karakterlerden en çok bilineni kuşkusuz Winston Churchill. Dizinin daha ilk bölümünde Andy Nyman tarafından canlandırılan Churchill, o zamanlar sadece bir Devlet Bakanı’ydı. Her ne kadar ana hikayenin çok önemli bir noktasında bulunmasa da Churchill gibi tarihi bir karakteri barındırması Peaky Blinders’ın ününü daha da artırıyor.
Dizideki Güçlü Kadın Karakterler
Peaky Blinders’ın bir suç dizisi olması, akıllara karakterlerinin maço adamlardan oluştuğu izlenimini verebilir. Ancak bu doğru değil. Dizi, ağabeylerinin yanında sesini duyurmak için çabalayan Ada Shelby, ailenin ikinci beyni Polly Shelby ve Annabelle Wallis’in canlandırdığı Grace gibi pek çok güçlü kadın karakteri de bünyesinde barındırıyor. Dizinin Polly’si Helen McCrory de bu konuyla ilgili olarak,
“Birinci Dünya Savaşı esnasında erkekler savaştayken kadınlar erkeklerin yaptığı işleri kontrol etmişlerdi. Dolayısıyla Peaky Blinders’ta evde çamaşır yıkamak yerine dışarıda daha ciddi işlerle uğraşan yeni nesil kadınlara şahit oluyorsunuz.” sözlerini kullandı.
Dizinin Üretim Değeri Oldukça Fazla
Amerika’da HBO ve AMC’nin dizilerinin üretim değerleri oldukça fazla. Bunu ön planda tutan BBC de Peaky Blinders için oldukça büyük bir kaynak ayırdı. Dizinin bir bölümünün 1 milyon ve 1.5 milyon Euro değerinde olduğu tahmin ediliyor. Bu da zengin, ayrıntılı ve güzel yapılmış bir sanat eseri demek. Ayrıca zaman zaman kullanılan görsel efektler de oldukça zekice. Kullanılan görsel efektler, dizinin tarihi temasına da oldukça uyumlu. Kameranın arkasında
Tom Harper, Colm McCarthy ve
Tim Mielants gibi televizyon tarihinin en önemli yönetmenlerinin bulunması da görkemli sinematografinin bir başka sebebi.
Dizinin Altındaki İmza: Steven Knight
Dirty Pretty Things ve
Eastern Promises gibi filmlerin senaristliğini yapan Knight, ismini başrolde
Tom Hardy’yi gördüğümüz
Locke filmiyle ismini duyurdu. Daha sonra Peaky Blinders’ı yaratan Knight, Birmingham’da büyüdü. Dizinin oluşmasında ailesinin anlattığı hikayelerin oldukça önemli bir paya sahip olduğunu belirten Knight, dizide geçen olayların çoğunun kendi babası tarafından yaşandığını söylüyor. Ayrıca Knight, Peaky Blinders çetesini inanılmaz iyi giyinen, son derece güçlü ve çok zengin gangsterler topluluğu olarak niteliyor.
Dizide Gerçekleşen Olayların Çoğu Yaşanmış
Günümüzde gerçek hikayelerden kurgulanan pek çok eser var. Bu tarz eserlerde yer alan karakterler, mekanlar gerçek hayatta da yer alsa da gelişen olaylar kurgu olabiliyor. Ancak Peaky Blinders dizisindeki karakterler, mekanlar kadar olaylar da gerçek. En azından çoğu... Savaş sonrası İngiltere’nin durumunu olduğu gibi yansıtan dizi, aynı zamanda ülkedeki Komünist Devrimi’ni de oldukça gerçekçi bir şekilde ele alıyor. Ayrıca Shelby Ailesi’nin bu kadar önemli yerlere gelmesi de gerçek olaylara dayanıyor.
Mükemmel Oyunculuklar
Listedeki maddeler dizinin popülaritesine büyük etki etmiş olabilir. Ancak dizinin bu kadar ünlü olmasının en büyük nedeni oyunculuklar. Dizinin en önemli karakteri Tommy Shelby’yi canlandıran Cillian Murphy’nin performansı takdire şayan. Çeşitli filmlerde yardımcı rollerde gördüğümüz Murphy, Peaky Blinders ile oyunculuğunun zirvesine çıkıyor. Murphy kadar diğer oyuncuların performansları da oldukça başarılı.
Paul Anderson, Sam Neill ve
Helen McCrory’nin canlandırdıkları karakterler de dizinin kilit isimleri arasında yer alıyor. Dolayısıyla bu oyuncuların performansları da oldukça önemli. Dizi aynı zamanda
Noah Taylor, Tom Hardy, Adrien Brody ve
Aiden Gillen de dizide yer alan diğer önemli isimler. Bu zamanda bu kadar çok ünlü ismi iyi oyunculuklarla bir arada görmek pek de kolay değil.
Yorum Bırakın