2017’de dikkatleri üzerine çeken filmlerden biri olan Ben, Tonya | I, Tonya, bir döneme damgasını vurmuş Amerikalı buz pateni sporcusu Tonya Harding’in sansasyonel hayatını ve o dönemde yaşanan “skandal olayı” anlatıyor.

Ayrıca film, Tonya Harding (Margot Robbie) ve eski eşi Jeff Glooly (Sebastian Stan) ile yapılan gerçek röportajlara dayanıyor.

Buz patenine çok küçük yaşta ilgi duymaya başlayan Tonya, annesinin onu kendisinden çok daha büyük kızların bulunduğu bir kursa yazdırmasıyla buza ilk adımlarını atar. Bundan yaklaşık altı ay sonra da bir yarışmada ilk altın madalyasını alarak etrafındakileri büyük bir şaşkınlığa uğratır. Sigara tiryakisi, acımasız annesi, boş zamanlarında birlikte avlanmaya gittiği ve araba tamir ettiği babası ile yetişen Tonya, çevresindeki “prenses” akranlarına göre farklı olması, dikkatleri her zaman üzerine çekmesine sebep olur. Ancak bu farklılığı buz pateni kariyerinde büyük engel teşkil eder. Tekniği çok iyi olsa da kısa saçı, farklı kıyafetleri ve koreografisindeki heavy metal müzikler yüzünden uluslararası yarışmalarda “Sağlıklı Amerikan Ailesi”nin cici kızları ile temsil edilmek isteyen geleneksel juri ekibinden hiçbir zaman yeterli puan alamaz. Babasının evi terketmesi üzerine annesi ile baş başa kalan Tonya, tamamen onun acımasız değerleri ile yetişir. Aynı zamanda annesi tarafından fiziksel şiddete maruz kalması onun agresif, mücadeleci, sert bir birey olmasına neden olur. Mücadele etmek zorunda olduğu ailevi sıkıntılar yetmezmiş gibi buz pistine seyirci olarak gelen sorunlu bir çocuğa (Jeff) ilgi duymaya başlar. Jeff ile birlikte vakit geçirmeye devam ettikçe bu hoşlantı zamanla tutkulu bir aşka dönüşür. Bir yandan ilişkisine devam ederken diğer yandan yarışmalara hazırlanır. 1991 yılındaki adını buz pateni tarihine yazdırdığı ulusal yarışma kapıya dayanır. Bu yarışmada 3’lü Axel atlayışını başarıyla yapan ilk Amerikan kadın sporcu olarak tarihe geçer. 3’lü Axel atlayışı, artistik buz patenindeki en zorlu ve puanı en yüksek atlayıştır. İleri doğru sıçranan bu atlayışta havada üç buçuk tur dönüp buza iniş tamamlanır. Günümüzde bile hala çok az kadın sporcunun başarabildiği bir atlayıştır bu. Tonya, ulusal yarışmadaki başarısıyla yetinmeyip olimpiyatlara da adını kazımak niyetindedir. Ancak işler pek yolunda gitmez. Jeff ile olan inişli çıkışlı ilişkisi zamanla birbirine zarar vermeye - silah ile yaralama dahil - dönüşür. Bu zarardan oldukça etkilenen Tonya, bunu buz patenindeki performansına da yansıtır. Öte yandan annesi ile sorunları daha da büyür. Olimpiyatlara hazırlanmak için gerekli olan sponsor desteğini alamaz ve çalışmak zorunda kalır. Her şey kısa bir süre içinde altüst olur. Kariyerine olan inancını kaybeden Tonya, ona hâlâ inanan eski koçunun yardımıyla bir süre sonra pistlere geri döner. Bu süreçte manevi desteğe ihtiyacı olduğunu hisseder. Jeff ile tekrar bir araya gelir. Bu sefer daha kararlı, daha hırslı bir şekilde antrenmanlarını sürdürürken bir tehdit mektubu alır. Bu mektup yarışmadan çekilmesine sebep olurken sorumlusunun en büyük rakibi Nancy Kerrigan olduğunu düşünür. Aynı taktiği Nancy üzerinde uygulamaya karar veren çift, intikam için Jeff’in arkadaşından yardım ister. “Masum” bir mektup düşünürlerken arkadaşı her şeyi yüzüne gözüne bulaştırır ve işler çığrından çıkar. Nancy dizinden yaralanır. Olay o kadar büyür ki işin içine FBI dahil olur. Bu trajik kazanın sorumlalarından birinin de Tonya Harding olduğu açığa çıkar ve medyanın da etkisiyle Amerika’nın sevilen gururu Tonya, bir anda Amerika’daki en çok nefret edilen insanlardan birine dönüşür. Yanlış anlaşılmalar ve Jeff’in arkadaşının farklı planları yüzünden Tonya’nın buz pateni kariyeri mahvolur. Mahkeme tarafından buz pateninden ömür boyu men edilir. Margot Robbie’nin kusursuz Tonya performansı ile kendini ispatladığını söylemek yanlış olmaz. Peki ya anne Allison Janney? Bu seneki Akademi Ödülleri’nde En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Ödülü’nü sonuna kadar hak ettiğini söyleyebiliriz. Filmin tertemiz kurgusu için söyleyebileceğimiz pek bir şey yok. Bir zamanlar çok farklı algılanan bu trajik olayların iç yüzünü yansıtan bu filmi hâlâ izlemediyseniz, kaçırmayın deriz.