Hırs

Hırs
  • 2
    0
    0
    0
  • Zülfü Livaneli’nin ‘Huzursuzluk’ romanında bir bilge soruyordu:
     “Harese nedir bilir misin oğlum?
     Bildiğin o hırs, haris, ihtiras, muhteris sözleri buradan türemiştir.
     Harese şudur evladım.
     Develere çöl gemileri derler bilirsin, bu mübarek hayvan üç hafta yemeden içmeden, aç susuz çölde yürür de yürür; o kadar dayanıklıdır yani.
     Ama bunların çölde çok sevdikleri bir diken vardır.
     Gördükleri yerde o dikeni koparır çiğnemeye başlarlar.
     Keskin diken devenin ağzında yaralar açar, o yaralardan kan akmaya başlar.
     Tuzlu kan dikenle karışınca bu tat devenin daha çok hoşuna gider.
     Böylece yedikçe kanar, kanadıkça yer, bir türlü kendi kanına doyamaz ve engel olunmazsa kan kaybından ölür deve.
     Bunun adı haresedir.
     Demin de söyledim, hırs, ihtiras, haris gibi kelimeler buradan gelir.
     Bütün Ortadoğu’nun âdeti budur oğlum, tarih boyunca birbirini öldürür ama aslında ‘kendini öldürdüğünü’ anlamaz.
     Kendi kanının tadından sarhoş olur...”


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.