Kardeşliğin Melodisi: Klaus

Kardeşliğin Melodisi: Klaus
  • 0
    0
    0
    0
  • Yazıma başlamadan önce spoiler kelimesi hakkında birkaç şey söylemek istiyorum. Eğer sürpriz bozan ayrıntılar dışında kalan küçük bilgileri, yani filmi izlemeye teşvik etmekte oldukça etkili olan bilgiler, spoiler sınıfına alan bir okuyucu iseniz bu yazı sizin için can sıkıcı olabilir. Bunun dışında spoiler sınırı her insanın algısına göre değişebileceğinden yine de yazının ''spoiler içerdiği'' konusunda uyarımı yapayım. Devam edenleri piste alalım. 

    Netflix'in ilk animasyon filmi olma özelliğini taşıyan Klaus daha afişine bakar bakmaz kendisi hakkında bazı ipuçları veriyor. Görselin sağ ve sol taraflarında birbirini tehdit eden ve silah gösteren iki farklı toluluk görüyoruz. Bu iki topluluğun arasında yerleştirilmiş ''Welcome to the Jingle'' yazısının bariz bir şekilde Guns N' Roses grubunun efsane ''Welcome to the Jungle'' şarkısına gönderme olduğu görülüyor ki afişin ortasında bulunan gür sakallı amcanın ormancı olması insanı gülümsetiyor.

    Hikayemiz posta müdürünün tembel, sorumsuz ve gelecek vaat etmeyen oğlu Jesper'i hizaya sokmak için ülkenin en uzak kasabasına sürmesiyle başlar. Kasabaya ulaşan Jesper'in tek amacı kendisine verilen görevi (bir yıl içinde altı bin mektup teslim etmek) en kısa zamanda bitirip bolluk içindeki hayatına geri dönmek olsa da karşılaştığı manzara bunun öyle kolay olmadığını göterir. Zira bu kasaba asırlardır birbirine düşman olan iki aileye ev sahipliği yapmaktadır. Öyle ki çocuklar bile bu nefretten nasibini almış, savaşın aktörleri olmuştur. Bu yüzden okulun öğretmeni iş olmadığı için balıkçılık yapar, gelen her postacı kaçar ve bölgede iki ailenin savaşından başka önemli (!) bir şey kalmamıştır. Böyle bir ortamda kasabanın ormancısı Klaus'la işbirliği yapan Jesper, çocuklara mektup karşılığı oyuncak teslimatına başlar. 

    Ormancının üretip Jesper ile beraber teslim ettiği oyuncaklar zamanla çocukları savaştan uzaklaştırır, beraber oyunlar oynamaya teşvik eder. Çocukların daha çok oyuncağa ulaşmak istemesi ve bunun için mektup yazmaya ihtiyaç duymaları okulun tekrar açılmasına, balıkçılık yapan öğretmenin asıl mesleğine dönmesine vesile olur. Okula başlayan çocuklar sevgi, saygı, yardımlaşma gibi değerlerden haberdar olacak ve çocuklarda yaşanan bu değişim kasabaya direkt etki edecektir. Artık kasaba savaş meydanı olmaktan çıkmıştır. Tabi her dönemde ve her yerde bu değişimi istemeyen ve savaşı insanca yaşamaya tercih eden kişiler olduğu da bir gerçektir ancak bu kişiler klişede olduğu gibi amaçlarında muvaffak olamayacaklardır. Zaten insanın içini ısıtan bir animasyondan kötülerin kazanması gibi bir son beklemiyoruz.

    Özetle Klaus filmi bana göre verilmek istenen mesajlar açısından oldukça net ve zaman ayırmaya değer bir film. Çocukların güldüğü toplumlarda her şey yolundadır, çocukların ruh hali ve davranışları topluma tutulmuş oldukça çarpıcı bir aynadır. En miskin, işe yaramaz insan bile doğru bir amaç edindiğinde bir ulusun kaderini değiştirebilir. (Galadriel Hanımım'a selam olsun) Bu yönden bakıldığında özellikle yönetici konumunda olan insanlara izletilmesi gereken bir film olduğunu düşünüyorum. Onun dışında vakit geçsin diye izlerseniz film bittiğinde pamuk gibi olacağınızdan ve yüzünüzde aptal bir gülümsemeyle kalacağınızdan şüphem yok. 

    Not: Filmin ana karakterlerini seslendiren üstatlar Yekta Kopan (Jesper) ve Okan Bayülgen (Klaus) 'dir.


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.