Her sene aynı oyunun rengini değiştirip önümüze sunan firmaları hepimiz biliyoruz. Bir de uzun süre oyun yapmayıp, yapınca da ortalığı şenlik alanına çeviren firmalar var ama bu firmalar artık naz mı yapıyorlar yoksa o oyunları yapmak uzun mu sürüyor yorum sizin. Bu listede devam oyunlarını merakla beklediğimiz, teknolojinin gelişmesinin nasıl etki edeceğini merak ettiğimiz 5 oyunu sıralamak istedik.
5-Grand Theft Auto 6
Oyunu çok sevdiğimizden değil, adamlar 5 yılda bir oyun yapıyor ama yaptıkları oyun grafik ve açık dünya olarak diğer oyunlara göre çok üst düzey. Online modu var bir de, aradan kaç yıl geçti hala aynı heyecanla oynuyoruz oyunu. Hikaye modu olarak ne kadar vasat olsa da, geri kalan her şey çok iyi olduğu için çıkarttıkları her oyunla insanın ağzını açık bırakıyorlar. Şu ana kadar birçok oyun Grand Theft Auto’ya benzemeye çalıştı fakat kimse yaklaşamadı. Çok açık ve net bir şekilde Rockstar Games, GTA 6‘yı çıkartana kadar, en iyisi GTA 5 olacak. GTA 6'da bir bakmışız CJ geri dönmüş olur. Mutluluktan ağlarız işte o zaman.
4-Alan Wake 2
Korku oyunu sektörü, artık atmosfer ve hikayeyle korkutmak yerine, tamamen yürüme simülasyonu olan ve ekrana ani çıkış yapan öcülerle dolan oyunlar tarafından ele geçirilmiş durumda. Sadece oyunlar da değil, son zamanlarda çıkan korku filmlerini bir izleyin demek istediğimizi daha net anlarsınız. Bunun en büyük sebebi, firmaların yaratıcı bir hikaye bulamamaları ve daha az maliyetli olması.
Bu aniden çıkan arkadaşların hükmettiği korku oyunu sektöründe Alan Wake bir umut gibi ortaya çıktı. Aslan Kral'da maymunun yavru aslanı eliyle havaya kaldırdığı anı düşünün, aynı onun gibi oldu işte yükseldi gitti. Mükemmel bir hikayesi olan, oynanış olarak çok güzel düşünülmüş ama yapım aşamasında bir şeylerin ters gittiği çok belli olan bir oyun kendisi. Oyun çıktıktan bir süre sonra bu terslikleri öğreniyoruz zaten. Adamların bütçesini kesmişler. Sandbox tarzında bir oyun yapacakken firma, çizgisel yapıda giden bir oyun yapmak zorunda kalmış ama kesinlikle rahatsız etmediğini söyleyebilirim. Oyun sizi daha çok germek için haritanın bazı yerlerine hikayenin devamını anlatan kağıt parçaları koyması ve ne zaman korkacağınızın spoilerını vermesi mükemmel bir düşünce. Kağıtları okuduktan sonra o, korku dolu an gelene kadar diken üstünde oturuyorsunuz. Bir yerden sonra delirip “Geleceksen gel be sen de!” gibi tepkiler verirken bulabilirsiniz kendinizi. Ne zaman korkacağınızı söylediği halde korkuyorsunuz evet. Eski Resident Evil oyunlarını oynayanlar bilir. Sürekli mermi sıkıntısı çektiğiniz, çaresizliği damarlarınıza kadar hissettiğiniz bir oyundur kendisi. Bu oyun da tam olarak bu şekilde.
Sonuç olarak, son zamanların en iyi korku oyunlarından birisidir Alan Wake. İkinci oyunun, çıkıp çıkmayacağı şimdilik belli değil ama Remedy böyle bir oyunu rafa kaldırmaz. Umarım yakın zamanda çıkar da oynarız.
3- POKEMON
Pokemon’u bilmeyen yoktur galiba. Bilmeyen de Pokemon GO çıktığında mutlaka öğrenmiştir. Pokemon’u insanlar genelde çizgi filminden bilirler ama aslında Pokemon oyundur sonradan çizgi filmi yapılmıştır. Çizgi filmini hatırlayan bir düşünsün. Siz de Ash gibi Pokemon toplayıp, onları dövüştürüp, Pokemon eğitmeni olmak istemez misiniz? Tabii ki istersiniz. Bir düşünsenize Kanto şehrinin çorak olmayan topraklarında Bulbasaur kovalıyorsunuz, Roket Takımı sizin peşinizde. Tüm Pokemonları toplamışsınız saatlerinizi harcamışsınız konsol başında ve oyun sıkmaya başlıyor sizi. Tam o sırada yeni bir güncellemeyle yeni nesil Pokemonlar geliyor. Sonra tekrardan oyuna sarıyorsunuz. Derken bir de bakmışsınız ki finaller gelmiş.
Nintendo’nun böyle bir gücü raflarda bekleteceğini hiç sanmıyorum ki, çok yakın zamanda duyurusunu bile duyabiliriz. Switch’e mecbur oyun çıkarmak zorundalar ve o oyunlar da güçlü isimler olması lazım. Nintendo’nun elindeki en güçlü ismin de Pokemon olduğunu biliyoruz.
2- The Elder Scrolls 6 veya Skyrim 2
The Elder Scrolls V: Skyrim’in bir sonu büyük ihtimalle yok. Yüzlerce saat oynasanız bile bitmiyor oyun. Bir göreve doğru gidiyorsunuz mesela, giderken bir mağara görüyorsunuz “Aaa bu neymiş ya?” diyerek hipnotize olmuş gibi mağaraya gidiyorsunuz. Mağaradan başka bir görevle çıkmış oluyorsunuz. Tam oraya giderken, bir yurttaşımız sizden yardım istiyor. Neden? Çünkü siz çok kaslısınız, çok yeteneklisiniz, Drogonborn’sunuz siz. "Tabii ne demek" cevabını verip arkadaşın arkasından gidiyorsunuz. Yüzüğümü çaldılar yüzüğümü, onu bir bul hele diyor. Yüzüğü buluyorsunuz ama yüzük çok kötü bir yerde. Her yerde kuru kafalar var. Onları bir güzel kestikten sonra yüzüğü adama götürüyorsunuz. Adamın teşekkür edip altın vermesini beklerken adam kılıcını kuşanıyor, birden etrafınızı adamlar sarmış, siz kimsiniz lan diye bunlara bir girişiyorsunuz, adamlar pert, hepsi ölü. Sonra bunlar bana niye saldırdı diye düşünürken bir ipucu buluyorsunuz. İpucunu takip ederken fark ediyorsunuz ki oyunu yaklaşık 4 saattir oynuyorsunuz. “Ya ben hangi göreve gidiyordum? Buraya nasıl geldim?” oluyorsunuz. Oyun sizi böyle içine çekiyor işte.
Sonuç olarak, Elder Scrolls oyunlarının 5 yılda bir çıktığı göz önünde bulundurulursa, 5 yılı da geçeli 2 yıl olduğu düşünülürse, bu yıl istedikleri satışı yapamadıklarını da hesaba katarsak 2018 Kasım diyoruz biz çıkış tarihine, olmadı 2019 Kasım.
1-HALF LIFE 3
Bu oyunu beklemek, Godot’yu beklemek gibi. Artık oynanış görüntüsü, çıkış tarihi, trailer gibi şeyleri beklemiyoruz bile. Gabe Newell, sahneye çıkıp eliyle 3 yapıp gitse bile razıyız ya da ne bilelim çayınıza kaç şeker istiyorsunuz sorusuna 3 desin, arabadaki levyesiyle fotoğraf çekilsin. Oyunu bilmeyen varsa şöyle bir anlatalım hemen; Gordon Freeman adlı bir adamın dünyayı uzaylılardan kurtarması konu alınıyor. Böyle söyleyince çok basit gelmiş olabilir ama hikayede G-Man diye bir arkadaş var her şeyi değiştiriyor. Bize göre Half Life’ı hikaye olarak diğer oyunlardan üstte tutan şey galiba G-Man’in hikayedeki yeri. Oynanış olarak üstte tutan şey ise 4 oyunda sadece 2 kez sinematik girmesi onlar da sinematik gibi değil zaten. Görev alırken bile sağda solda git şunu yap, bunu yap yazmıyor. Siz kendiniz buluyorsunuz. Kesinlikle bizim için şu ana kadar oynadığımız oyunlardan birisidir Half Life. Eğer siz de başında ki o tramvay sahnesinde bu neymiş diyerek sabredemeyip kapatmadıysanız, muhtemelen sizin de en sevdiğiniz oyunlardandır.
NOT: Unutmadan söyleyelim hemen, oyunun senaryosu sızdırıldı, bizzat yazarı tarafından. Bu da demek oluyor ki Valve batmaya yaklaşana kadar biz bu oyunu göremeyiz.
4-Alan Wake 2
Korku oyunu sektörü, artık atmosfer ve hikayeyle korkutmak yerine, tamamen yürüme simülasyonu olan ve ekrana ani çıkış yapan öcülerle dolan oyunlar tarafından ele geçirilmiş durumda. Sadece oyunlar da değil, son zamanlarda çıkan korku filmlerini bir izleyin demek istediğimizi daha net anlarsınız. Bunun en büyük sebebi, firmaların yaratıcı bir hikaye bulamamaları ve daha az maliyetli olması.
Bu aniden çıkan arkadaşların hükmettiği korku oyunu sektöründe Alan Wake bir umut gibi ortaya çıktı. Aslan Kral'da maymunun yavru aslanı eliyle havaya kaldırdığı anı düşünün, aynı onun gibi oldu işte yükseldi gitti. Mükemmel bir hikayesi olan, oynanış olarak çok güzel düşünülmüş ama yapım aşamasında bir şeylerin ters gittiği çok belli olan bir oyun kendisi. Oyun çıktıktan bir süre sonra bu terslikleri öğreniyoruz zaten. Adamların bütçesini kesmişler. Sandbox tarzında bir oyun yapacakken firma, çizgisel yapıda giden bir oyun yapmak zorunda kalmış ama kesinlikle rahatsız etmediğini söyleyebilirim. Oyun sizi daha çok germek için haritanın bazı yerlerine hikayenin devamını anlatan kağıt parçaları koyması ve ne zaman korkacağınızın spoilerını vermesi mükemmel bir düşünce. Kağıtları okuduktan sonra o, korku dolu an gelene kadar diken üstünde oturuyorsunuz. Bir yerden sonra delirip “Geleceksen gel be sen de!” gibi tepkiler verirken bulabilirsiniz kendinizi. Ne zaman korkacağınızı söylediği halde korkuyorsunuz evet. Eski Resident Evil oyunlarını oynayanlar bilir. Sürekli mermi sıkıntısı çektiğiniz, çaresizliği damarlarınıza kadar hissettiğiniz bir oyundur kendisi. Bu oyun da tam olarak bu şekilde.
Sonuç olarak, son zamanların en iyi korku oyunlarından birisidir Alan Wake. İkinci oyunun, çıkıp çıkmayacağı şimdilik belli değil ama Remedy böyle bir oyunu rafa kaldırmaz. Umarım yakın zamanda çıkar da oynarız.
3- POKEMON
Pokemon’u bilmeyen yoktur galiba. Bilmeyen de Pokemon GO çıktığında mutlaka öğrenmiştir. Pokemon’u insanlar genelde çizgi filminden bilirler ama aslında Pokemon oyundur sonradan çizgi filmi yapılmıştır. Çizgi filmini hatırlayan bir düşünsün. Siz de Ash gibi Pokemon toplayıp, onları dövüştürüp, Pokemon eğitmeni olmak istemez misiniz? Tabii ki istersiniz. Bir düşünsenize Kanto şehrinin çorak olmayan topraklarında Bulbasaur kovalıyorsunuz, Roket Takımı sizin peşinizde. Tüm Pokemonları toplamışsınız saatlerinizi harcamışsınız konsol başında ve oyun sıkmaya başlıyor sizi. Tam o sırada yeni bir güncellemeyle yeni nesil Pokemonlar geliyor. Sonra tekrardan oyuna sarıyorsunuz. Derken bir de bakmışsınız ki finaller gelmiş.
Nintendo’nun böyle bir gücü raflarda bekleteceğini hiç sanmıyorum ki, çok yakın zamanda duyurusunu bile duyabiliriz. Switch’e mecbur oyun çıkarmak zorundalar ve o oyunlar da güçlü isimler olması lazım. Nintendo’nun elindeki en güçlü ismin de Pokemon olduğunu biliyoruz.
2- The Elder Scrolls 6 veya Skyrim 2
The Elder Scrolls V: Skyrim’in bir sonu büyük ihtimalle yok. Yüzlerce saat oynasanız bile bitmiyor oyun. Bir göreve doğru gidiyorsunuz mesela, giderken bir mağara görüyorsunuz “Aaa bu neymiş ya?” diyerek hipnotize olmuş gibi mağaraya gidiyorsunuz. Mağaradan başka bir görevle çıkmış oluyorsunuz. Tam oraya giderken, bir yurttaşımız sizden yardım istiyor. Neden? Çünkü siz çok kaslısınız, çok yeteneklisiniz, Drogonborn’sunuz siz. "Tabii ne demek" cevabını verip arkadaşın arkasından gidiyorsunuz. Yüzüğümü çaldılar yüzüğümü, onu bir bul hele diyor. Yüzüğü buluyorsunuz ama yüzük çok kötü bir yerde. Her yerde kuru kafalar var. Onları bir güzel kestikten sonra yüzüğü adama götürüyorsunuz. Adamın teşekkür edip altın vermesini beklerken adam kılıcını kuşanıyor, birden etrafınızı adamlar sarmış, siz kimsiniz lan diye bunlara bir girişiyorsunuz, adamlar pert, hepsi ölü. Sonra bunlar bana niye saldırdı diye düşünürken bir ipucu buluyorsunuz. İpucunu takip ederken fark ediyorsunuz ki oyunu yaklaşık 4 saattir oynuyorsunuz. “Ya ben hangi göreve gidiyordum? Buraya nasıl geldim?” oluyorsunuz. Oyun sizi böyle içine çekiyor işte.
Sonuç olarak, Elder Scrolls oyunlarının 5 yılda bir çıktığı göz önünde bulundurulursa, 5 yılı da geçeli 2 yıl olduğu düşünülürse, bu yıl istedikleri satışı yapamadıklarını da hesaba katarsak 2018 Kasım diyoruz biz çıkış tarihine, olmadı 2019 Kasım.
1-HALF LIFE 3
Bu oyunu beklemek, Godot’yu beklemek gibi. Artık oynanış görüntüsü, çıkış tarihi, trailer gibi şeyleri beklemiyoruz bile. Gabe Newell, sahneye çıkıp eliyle 3 yapıp gitse bile razıyız ya da ne bilelim çayınıza kaç şeker istiyorsunuz sorusuna 3 desin, arabadaki levyesiyle fotoğraf çekilsin. Oyunu bilmeyen varsa şöyle bir anlatalım hemen; Gordon Freeman adlı bir adamın dünyayı uzaylılardan kurtarması konu alınıyor. Böyle söyleyince çok basit gelmiş olabilir ama hikayede G-Man diye bir arkadaş var her şeyi değiştiriyor. Bize göre Half Life’ı hikaye olarak diğer oyunlardan üstte tutan şey galiba G-Man’in hikayedeki yeri. Oynanış olarak üstte tutan şey ise 4 oyunda sadece 2 kez sinematik girmesi onlar da sinematik gibi değil zaten. Görev alırken bile sağda solda git şunu yap, bunu yap yazmıyor. Siz kendiniz buluyorsunuz. Kesinlikle bizim için şu ana kadar oynadığımız oyunlardan birisidir Half Life. Eğer siz de başında ki o tramvay sahnesinde bu neymiş diyerek sabredemeyip kapatmadıysanız, muhtemelen sizin de en sevdiğiniz oyunlardandır.
NOT: Unutmadan söyleyelim hemen, oyunun senaryosu sızdırıldı, bizzat yazarı tarafından. Bu da demek oluyor ki Valve batmaya yaklaşana kadar biz bu oyunu göremeyiz.
Yorum Bırakın