Sanatseverlerin dört gözle beklediği
22. İstanbul Tiyatro Festivali için geri sayım başladı.
17 Kasım tarihinde başlayacak olan organizasyonda bu yıl 12 uluslararası 12 yerli yapım yer alıyor.
Hangi oyunu göreceğine hala karar vermeyenler için festivalin oyunlarını tek bir cümle ile özetleyerek anlattık.
1. Komik Tiyatro
İtalya’nın orta oyunu sayılabilecek
Commedia Dell’arte tiyatro geleneğinin en önemli örneklerinden birini, klasikleri güncel bir bakışla ele alan yönetmen
Roberto Latini’nin elinden izleyebileceğiniz ödüllü bir oyun.
[caption id="attachment_105578" align="alignnone" width="700"]
Fotoğraf: Masiar Pasquali[/caption]
2. Yüzleşme
Toplumun yozlaştığı, hukukun işlemediği, vahşi dünya düzeninde kendi adaletini tesis etmeye çalışan yalnız bir adamın,
Emre Kınay ve
Esra Kızıldoğan’ın çarpıcı performansları eşliğinde anlatılan hikayesi.
[caption id="attachment_105587" align="alignnone" width="700"]
Fotoğraf: Emre Mollaoğlu[/caption]
3. 45’lik
Sultanahmet’in en özgün mekânlarından
Abud Efendi Konağı’nı mesken edinen farklı deneyimleri olan bireyler ve dansçıların bir araya geldiği vücudun sınırlarını düşündüren bir performans.
[caption id="attachment_105588" align="alignnone" width="700"]
Fotoğraf: Murat Durum[/caption]
4. Kral Lear
Kral Lear’ı
Haluk Bilginer oynuyor diyoruz, daha da bir şey demiyoruz.
[caption id="attachment_105595" align="alignnone" width="700"]
Fotoğraf: Emre Mollaoğlu[/caption]
5. Varoluş
İzlandalı ve İranlı 3 sanatçının bir araya geldiği performansta sanatçılar farklılıklardan ziyade ortaklıkları keşfetmeye davet ediyor.
[caption id="attachment_105598" align="alignnone" width="700"]
Fotoğraf: Stephane Tasse[/caption]
6. Pss pss
Cirque du Soleil de dâhil olmak üzere 15 uluslararası ödülü kucaklayan
Pss Pss, sessiz sinema döneminin yıldızları
Chaplin ve
Keaton gibi ilham alarak sessiz sinema dönemine saygı duruşu niteliği taşıyan performanslarıyla geniş bir seyirci kitlesine hitap ediyor.
[caption id="attachment_105599" align="alignnone" width="700"]
Fotoğraf: Fergus Dingle[/caption]
7. Amor & Alarme
Geçtiğimiz yıl, üçlemenin son oyunu
Encore ile buluşan tiyatroseverler bu yıl üçlemesinin ilk halkası
Alarme’da sanat tarihine mâl olmuş bir çatışma olan İskoçya Kraliçesi
Mary Stuart ve kuzeni İngiltere Kraliçesi
Elizabeth arasındaki taht kavgasını, ikinci oyun
Amor'da ise insan olmanın itici gücünün aşk üzerinden yorumlandığı oyunları izleyeceğiz.
[caption id="attachment_105604" align="alignnone" width="700"]
Amor, Fotoğraf: Johanna Weber[/caption]
[caption id="attachment_105602" align="aligncenter" width="700"]
Alarme, Fotoğraf: Marilena Stafylifou[/caption]
8. Fourfold
Tasarımlarıyla mekâna her seferinde farklı bir gözle bakmamızı sağlayan, sahne tasarımcısı
Meryem Bayram, kavramsal çerçevesini de oluşturduğu
Fourfold iki insanın sahnede dev bir kâğıt dörtgeni katlayarak, açarak ya da farklı malzemelerden sınırlar oluşturarak kurduğu anlamı ve beraberinde getireceği soruları düşüneceğiz.
[caption id="attachment_105606" align="alignnone" width="700"]
Fotoğraf: Giannina Urmeneta Ottiker[/caption]
9. Hamlet I Collage
Ünlü Rus oyuncu
Evgeny Mironov’u Kanadalı yönetmen
Robert Lepage’la buluşturan
Hamlet | Collage’da tek bir oyuncu bir küpün içinde 11 Hamlet karakterini canlandırıyor.
[caption id="attachment_105607" align="alignnone" width="700"]
Fotoğraf: Sergey Petrov[/caption]
10. Beyaz Üzerine Beyaz
Koreograf
Marc Vanrunxt’un dansçı
Bahar Temiz’le bir araya gelmesiyle ortaya çıkan müthiş performans görsel sanatçı
Anne-Mie Van Kerckhoven ve moda tasarımcısı
Jean-Paul Lespagnard’ın dokuşlarıyla da akıllardan çıkmayacak bir hatıraya dönüşecek.
[caption id="attachment_105608" align="alignnone" width="700"]
Fotoğraf: Raymond Mallentjer[/caption]
11. Artık Bir Davan Var
Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu, Kafka’nın Bay K’sının adaletin zerresinin kalmadığı, Kafka’yı bile şaşırtacak bir memlekette tutuklandığında ne tür bir karabasanın içine düşeceğini soruyor.
[caption id="attachment_105610" align="alignnone" width="700"]
Fotoğraf: Kenan Özcan[/caption]
12. Gece Sempozyumu
İmza attığı oyunları aynı zamanda yerleştirme mantığıyla kurgulayan
Mesut Arslan,
Eric De Volder’in oyunundan sahneye uyarladığı
Gece Sempozyumu’nda bir anne, üç oğlu ve ortalıkta olmayan bir baba,
Lawrence Malstaf’ın tasarladığı benzersiz arenada bir topaç ile birlikte hareket ederek iletişimin sınırlarını keşfedecek.
[caption id="attachment_105611" align="alignnone" width="700"]
Fotoğraf: Danny Willems[/caption]
13. Zebercet
Yusuf Atılgan’ın Türk edebiyatının klasikleşen eserlerinden olan
Anayurt Oteli ilk defa tiyatro sahnesinde.
[caption id="attachment_105628" align="alignnone" width="700"]
Fotoğraf: Muhsin Akgün[/caption]
14. YU
Gizem Aksu sizi yaşamla olan ilişkinize farklı bir pencereden bakamaya davet ediyor.
[caption id="attachment_105648" align="alignnone" width="600"]
Fotoğraf: Giannina Urmeneta Ottiker[/caption]
15. Nederlands Dans Theater -1
Topluluğun en üretken dört koreografından dört bölümlük bu dans maratonunu bir solukta izleyeceksiniz.
[caption id="attachment_105652" align="alignnone" width="700"]
Fotoğraf: Rahi Rezvani[/caption]
[caption id="attachment_105653" align="alignnone" width="700"]
Fotoğraf: Rahi Rezvani[/caption]
16. Misafir
İçinden geçtiğimiz, her anına tanık olduğumuz, gündelik tartışmalarımıza konu olan zorunlu göçün ruhuna dokunmaya niyetlenen oyun
Misafir.
[caption id="attachment_105667" align="alignnone" width="700"]
Fotoğraf: Tolga Özgal, Emre Parlak[/caption]
17. Yüz Yılın Evi
Galata Perform’un yeni oyunu
Yüz Yılın Evi’nin başrolünde görmüş geçirmiş, kökleri Osmanlı İmparatorluğu’na dayanan bir İstanbul köşkü ile o köşkün içinde yaşamış, bugünü de yaşamaya devam eden bir eski İstanbul kadını yer alıyor.
[caption id="attachment_105673" align="alignnone" width="800"]
Fotoğraf: Melisa Önel[/caption]
18. Gülünç Karanlık
Afganistan’ın gerçekte var olmayan yağmur ormanlarına, Batı merkezli söylemin sebep olduğu gülünç ama utanç verici gerçekliğe çağıran oyun;
Joseph Conrad’ın
Karanlığın Kalbi adlı romanı ve
Francis Ford Coppola’nın kült filmi
Apocalypse Now’dan esinlenen sıra dışı bir uyarlama.
[caption id="attachment_105679" align="aligncenter" width="700"]
Fotoğraf: İbrahim Aladağ, Berke Eray Sezer[/caption]
19. Ruhiye
İçine sıkıştığımız rutinden çıkıp “paralel bir evrene” geçmek isteyenler için bulunmaz bir oyun.
[caption id="attachment_105678" align="aligncenter" width="500"]
Fotoğraf: Tolga H. Yücel[/caption]
20. Do – Ku – Man
Linz’deki bir tekstil fabrikasının mekaniğini hareket, ses ve ritim ekseninde ele almasıyla doğan
Do-Ku-Man dokuz kişilik oyuncu/dansçı ekip tarafından gerçekleştiriliyor.
[caption id="attachment_105680" align="alignnone" width="700"]
Fotoğraf: Murat Durum[/caption]
21. Timsah
Tom Basden’ın,
Dostoyevski’nin aynı adlı öyküsünden uyarlayarak yazdığı
Timsah, gösteri toplumunun sistemle el sıkışmayı seçen aktörleriyle, hayatta şahit olduklarımız kadar tuhaf ama gerçek bir tonda bir timsahın karnında hesaplaşıyor.
22. Pixel
Işık, dijital ekran ve dansın mucizevi birleşimiyle 70 dakikalık bir randevu olan
Pixel, Hip hop’ın dans imkânlarını sirk, dövüş sanatları, güzel sanatlar, video ve canlı müzikle harmanlayarak etkileyici bir görsel şölen.
[caption id="attachment_105683" align="alignnone" width="700"]
Fotoğraf: Patrick Berger[/caption]
23. Sahibinin Sesi
1930’larda Kuzguncuk’ta bir konakta geçen oyunun; paranoyak, yaşamın tüm renklerinden korkan karakteri Bilal’in sanrılarla dolu imgeleminin içinde bir gezinti.
Yorum Bırakın