Moda Denince Akla Gelen 6 Karakter

Moda Denince Akla Gelen 6 Karakter
  • 3
    0
    0
    0
  • Kimi için sadece bir oyun, kimi için eğlence, kimi için olmasa da olacak olan moda; kimileri için ise bir hayat amacıdır. Aşk gibi dostluk gibi moda da yıllardır film ve dizilere konu olan fazlaca ilgi çekmiş bir alan. İşin içine bir de Hollywood giriyorsa modanın bu renkli dünyasında kaybolmamak pek de mümkün değil. Eğer bir moda tutkunuysanız, size hiç de yabancı gelmeyecek karakterleri hatırlayacağınız yazımızla modanın renkli dünyasına  beraber girelim.

    1) Holly Golightly

    New York sosyetesinin renkli simalarından Holly, kendince keyifli bir düzene oturttuğu hayatında, gönlünce vakit geçirdiği gecelerden sonra, her sabah mücevher dükkanı "Tiffany" vitrininin önünde kahvaltısını yapar. Bir süre sonra bize tatlı platonik aşkını yaşatacak olan Holly, yan dairesine taşınan genç bir adama ilgi duymaya başlar. Yine bir sabah kahvaltı yaptığı sırada genç adam Paul Varjak ortaya çıkar ve bu kez Holly’nin gündemine bir duygusallık oturuverir. Sonrasında Holly platonik bir aşığa dönüşür. Audrey Hepburn'un canlandırdığı bu karakter, şahane siyah elbisesi, kocaman gözlükleri ve küpeleriyle akıllara kazınmış, dönemin stilini oldukça etkilemiştir.

    2) Carrie Bradshaw

    Bir başka ikonik karakterimiz de tabi ki Carrie Bradshaw oluyor. Carrie her zaman şık görünmekle birlikte yaptığı her işe tutkuyla bağlanmasını bilen aşkta da işte de arkadaşlıkta da bize bu yönünü gösteren dişli bir New York kadını. Bir gazetede ilişkiler hakkında yazan Carrie, yazılarını hazırlarken kendi ilişkilerinden yola çıkar. Özellikle Mr. Big'le olan ilişkisi ona çok farklı duygular yaşatırken bizleri de hikayesine bir anda dahil ediyor. İnişli çıkışlı hayatında herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği karakter, aynı zamanda yere düştüğünüzde sizi kollarınızdan tutup kaldıracak derecede de ilham verici.

    "O gittikten sonra bir hafta boyunca ağladım. Ve sonra inancım olduğunu anladım. Kendime olan inancım. Bir gün biriyle tanışacağıma olan inancım... Kim olduğuna emin olduğum."

    3) Blair Waldorf

    Yukarı Doğu Yakası'nın en zengin ailelerinden birinin tek kızı olan  Blair, çok zeki ve mükemmeliyetçi olmasının yanı sıra gerek ders notlarında, gerek kıyafetlerinde, gerek düzenlediği partilerde her şeyinin kusursuz olmasına özen gösteriyor. Hatta öyle ki hırslı ve acımasız güzelimiz kendi kontrolü dışında gelişen bir olayda delirebilecek dereceye geliyor. En büyük tutkusu ise tabii ki moda ve her şeyi başarma isteği. Yaşadığı ikili ilişkilerde bile bunu kolaylıkla görebiliyoruz. Klasik giyim tarzıyla kendine her zaman Audrey Hepburn'u örnek alıyor. Onunla özdeşleşen bir diğer unsursa şüphesiz saç bantları ve taçları oluyor.

    4) Andrea Sachs

    New York'ta yaşayan sade ve naif bir karaktere sahip olan Andrea görünüşüne ve kıyafetlerine pek de önem veren biri değildir. Ta ki mezun olup Runaway Magazin’in acımasız yöneticisi Miranda Priestly ile çalışmaya başlayana kadar. Hayali iyi bir gazeteci olmak olan genç kadın bir anda hiç de alışık olmadığı bu ortama ayak uydurmak için kendini değiştirmeye başlıyor. Bu değişimle onu fazlaca yargılayan Miranda'yı etkilemiş olsa da dostları ve erkek arkadaşıyla arası açılıyor.
    Andrea her şeyden önce kariyerin, hayatının kontrolünü ele geçirmesini engellemeye çalışan bir genç kadın olarak hafızamıza kazındı.

    5) Cher Horowitz

    Cher Horowitz okuduğu lisenin en popüler kızıdır. Çevresindeki hemen herkes ona hayranlık duymakta ve giyim stilini takip etmektedir. Erkeklerle çıkıp modayı takip etmek ise onun en önem verdiği şeyler listesinin ilk iki sırasında. Cher'in en büyük zevki ise çekingen ve içine kapanık görünen öğrencileri tespit edip onların görünümünü değiştirmekt. Böylece yardım ettiği herkes bambaşka birine dönüşmekte ve hayatları tamamen değişmekte. Cher'in son projesi ise Tai isimli asosyal sınıf arkadaşı. Bu projeyle başlayan süreç ise hepsinin hayatlarında
    yeni bir sayfa açacaktır.

    6) Rebecca Bloomwood

    Hayatın anlamını alışveriş yapmakta bulan Rebecca Bloomwood, kelimenin tam anlamıyla bir New York kızı. Rebecca'nın hayattaki en büyük gayesi ise idol olarak gördüğü moda dergisine kapağı atmaktır. Rebecca, sonunda bu dileğine yaklaşıp aynı yayın grubundan olan finans dergisinde bir köşe yazmaya başlar. Bu köşenin konusuysa az parayla çok alışveriştir. Fakat bir alışverişkolik olan Rebecca için bu konuda yazmak gerçekten zor olacaktır.

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.