Huzurun Kanadalı Sesi: Beyries

Huzurun Kanadalı Sesi: Beyries
  • 0
    0
    0
    0
  • Montreal'de doğup büyüyen Amélie Beyries, küçük yaşlarda ailesi sayesinde tanıştı müzikle. Müziği her zaman hobi olarak gören Beyries, yaşı ilerledikçe başarılı bir beyaz yakalı oldu. Hayatında her şey olması gerektiği gibi gidiyordu, 28 yaşında göğüs kanseri teşhisi konulana kadar. 9 ay süren tedavi sürecinin ardından çatı katındaki evini satıp biraz kafa dinlemek istedi ve dağ başında bir eve yerleşti. Bu ev, büyükannesinden yadigardı ve içerisinde eski bir piyano bulunuyordu. Bu piyano ile şarkılar bestelemeye ve sözler yazmaya başladı. Müziğin onu hayatta tutan en önemli şey olduğunu söylüyor: "Yaşama isteğim her zamankinden fazlaydı artık, çünkü bir amacım vardı. Müzik tek sığınağımdı," diye açıklıyor o günkü duygularını. Tam huzuru bulduğunu düşünürken koltuk altında hissettiği elektrik çarpması benzeri acı yüzünden tekrar hastanenin yolunu tuttu. Doktorlar ona kanserin tekrar geldiğini ve tedaviye tekrar başlaması gerektiğini söylediler. Bu süreci, "İlk yakalandığım zaman süreçle ilgili hiçbir şey bilmiyordum. İkinci sefer ise, çekeceğim tüm acılardan haberdardım." diye açıklıyor. Bu hastalık yüzünden sol göğsünü kaybediyor Beyries. Hastalığı onu sadece manevi değil, maddi olarak da sarsmaya başlamıştı. Her şeyini satmaya başladı, hatta sıra o mütevazı dağ evine bile geldi. Geriye sadece piyanosu kalana kadar ne varsa sattı. Bu sırada ise Alone adlı parçasını yazdı. Hastalığı atlattıktan sonra ise şarkılarını kaydetmeye başladı. Yakın çevresi ondaki yeteneği görmüştü ama o kimsenin bu kayıtları dinlemesini istemiyordu. Her ne kadar istemese de, git gide ün kazanıyordu. Müzisyen ve yapımcı olan Alex McMahon, ondaki yeteneği gördükten sonra sanatçımızı ikna ediyor ve 2015 yazında 5, sonraki sene de ilave 4 toplam 9 şarkı çıkartıyor Beyries. [caption id="attachment_108615" align="aligncenter" width="1536"] Beyries - Photo : Jacques Boivin[/caption] Sonrasında canlı performansı üzerinde çalıştı ve bu hayat enerjisini korumak için yollara düştü. Barlarda, küçük mekanlarda veya festivallerde eline geçen her fırsatta şarkı söyledi. Bu başarı ve azim dolu hikayenin sonunda hak ettiği albümü çıkarma şansı doğdu. Landing ismini verdiği albüm, 11 parçadan oluşuyor ve içerisinde büyükannesinin piyanosunda besteleyip söylediği Son ve Alone gibi şarkılar da bulunuyor. Kız kardeşinin tasarladığı albüm kapağında ise hayatında büyük etkisi olan ve ona nereden geldiğini hatırlatacak şeyler çiziliydi. Bunlardan bazıları büyükannesinin piyanosu, annesinin taktığı kelebek kolye ve hayatı temsil eden kum saati. Ayrıca albümünde J'aurai cent ans isimli Fransızca bir şarkı bulunuyor. Kendi çıkardığı albümünü "hassas, önyargısız ve yoğun" olarak nitelendiriyor. Şu sıralar şehir şehir gezip konserler veren Beyries, ikinci albümü için şarkılar yazıyor. "İkinci albümüm için acele etmiyorum. Çünkü ne zaman hayatın akışına kapılsam, hayat bana çelme takıyor." diyor. Bu güzel, başarılı ve savaşçı kadının belki de en sevilen şarkısı ile veda edelim. I’m a lonely warrior  (Ben yalnız bir savaşçıyım)   Trading my guns for a nice sky  (Güzel bir gökyüzü için silahlarımı satıyorum) I'm light as a feather (Kuş tüyü kadar hafifim) Since I confessed to my mother (Anneme itiraf ettiğimden beri)   Keyifli dinlemeler! Kaynak 1, 2

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.