''Hoş geldin Bras. Bu senin hayatın. Sonsuz bir okyanusta yüzen bu kayık sensin. Bu denizdeki sepetler dileklerle, arzularla, isteklerini harekete geçiren güçlerle dolu. Ama burada öylece oturup onları yalnızca izlersen, eninde sonunda hepsi suya gömülecek. Rüyalarının peşinden gidebilmek için hayatını yaşamalısın. Çok geç olmadan uyan.'' Hayatınız anlarla ve seçimlerle ilgili, her seçim bir dönüm noktası, belki yanlış belki doğru ama her seçim hayata ve o hayatın içindeki size bir armağan aslında. Hayallerinizi gerçekleştirmek ağzınızdan çıkan tek bir kelimeye, çok küçük bir bakışa bağlı olabiliyor. Harekete geçmek belki zor, ya da o yolu devam ettirmek ve bu yolun rüyalarınızdaki kadar güzel olmadığını görmek de zor ama daha önemlisi her şeyin bir gün bitmesi gerektiğini bilmek daha zor. Çünkü bu güzel çizgi romanımızın baş karakteri Bras'ın da dediği gibi, "Düşlediğin gelecek, seni her zaman o köşe başında beklemiyor olabilir. Hatta çoğunlukla, senin düşlerindeki o gelecekten çok daha farklı olduğunu görürsün. Buna hayat denir."  Fabio Moon ve Gabriel Ba adında iki ödüllü kardeşin yazdığı bu güzide çizgi roman sizi çok güzel bir yolculuğa çıkaracak. Baş kahramanımız, Bras de Oliva Domingos yaşayacak, keşfedecek, zorlanacak ve biz de onun bu yolculuğunda yan koltukta oturan sessiz misafir olacağız. Kitabı anlatmam çok zor çünkü hepimiz biliriz ki küçük bir yazı nüshası bile bir kişinin elinden çıktığında artık onun değildir. Zaten yazmanın amacı budur, okuyan herkesin o yazıda bir iz bırakması asıl güzel olandır. Gabriel Ba da çizgi romanının ön sözünde bundan bahsediyor, Güzgezgini'ni anlatamayacağını bunun için okumanız gerektiğini, önemli olanın hisler olduğuna değiniyor. Ben de bir aracı olarak, bu kitabı örnek gösterip hayatınızın gerçek dönüm noktalarını fark etmenizi isteyeceğim sizden. Hayatın tüm planlarını sindirip yine de inandığınız yolda yürüme çabanızı takdir etmeniz gerektiğini, korkmadan yolculuklara çıkmanız gerektiğini anlatmaya çalışacağım. Çünkü Güngezgini de tam olarak bundan bahsediyor. Hayatın rüyalarla sınırlı kalmaması gerektiğini, her seçimin sonuçlarına katlanılması gerektiğini ve gerçekten yaşamak için rüyalardan uyanmak zorunda olduğunuzu anlatıyor. Belki herkes size bunu söylüyor, çünkü harekete geç demek karşı taraf için her zaman kolaydır. Ben size süslü cümleler kurmayacağım, sizin içinizdeki gücü ben keşfetmeyeceğim, çünkü bunun imkansız olduğunu hepimiz biliyoruz. Ben sizden bunun kararını kendiniz vermeniz gerektiğinden bahsedeceğim, çünkü asıl korkunç olan budur. Sorun çıktığında suçlayacak kimse bulamamak korkutur sizi aslında, bu yüzden harekete geçmezsiniz. Kendinizi suçlamanın bile bir öğreti olduğunu göz ardı edersiniz. O yüzden okuyun, belki benim kadar sizi etkilemez ama illaki kendinize ait bir söz okursunuz bu çizgi romanda. O söz rüyalarınızdan uyanmanızı sağlar belki, belki kendinizi keşfedersiniz, belki de sadece güzel bir çizgi roman okursunuz. Farklı bir seçenek her zaman hayatınızı değiştirir, bu çizgi roman da size yeni bir kapı açar belki. Hayatta da olduğu gibi bu çizgi romanı sadece deneyin istiyorum, en fazla ne olabilir ki? "Hayat bir kitap gibidir oğlum, ve her kitabın bir sonu vardır. O kitabı ne kadar seversen sev, son sayfasına gelirsin ve kitap biter. Sonu olmayan her kitap eksiktir. Ve kitabın sonuna vardığında, yalnızca o son kelimeleri okuduğunda kitabın ne kadar iyi olduğunu anlarsın. Gerçek gibi..."