8 filmlik Harry Potter serisinde başrol oynayarak sinema tarihine adını altın harflerle yazdıran Daniel Jacob Radcliffe, 23 Temmuz 1989'da Londra’da dünyaya geldi. Tek çocuk olmasından dolayı oldukça özenli bir şekilde büyütüldü ailesi tarafından. Annesi Marcia Grasham, BBC’nin çektiği birkaç filmde oynadığı için Daniel sektöre hiç yabancı değildi. Bu nedenle ilk profesyonel deneyimini 10 yaşında olduğu sırada, Charles Dickens’ın beyaz perdeye uyarlanan ünlü romanı David Copperfield'ın çocukluğunu canlandırarak gerçekleştirdi.
David Copperfield filminden bir kare
Filmin iki parça halinde BBC’de yayınlanmasının ardından Daniel bir anda tüm dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. 2001 yılına gelindiğinde ise dikkat çekmekten çok daha öteye geçecek ve adeta dünya starlığına ilk adımını atacaktı! Harry Potter filmi için başrol arayışına giren yönetmen Chris Columbus hem kitaptaki karaktere benzerliği hem de daha önceden film tecrübesi olması nedeniyle Daniel Radcliffe ile görüşmek istedi. Ancak Daniel’in ailesi, seçmeleri kazanamaması durumunda oğullarının öz güveninin kaybolacağından korkuyordu. O sadece 12 yaşında bir çocuktu çünkü.
Yapılan pek çok elemenin ardından Haley Joel Osment (6.His filmindeki çocuk oyuncu) ve Frankie Muniz gibi güçlü rakiplerini geride bırakan Daniel Radcliffe, Harry Potter rolünü oynamaya hak kazandı. Ancak ailesinin korkuları halâ daha bitmemişti. Yapımcıyla konuşarak oğullarının medyadan uzak tutulması konusunda anlaştılar. Onun normal bir hayat sürmesini istiyorlardı.
Projeye dahil olan Danile Radcliffe, filmde ona eşlik eden rol arkadaşları Emma Watson ve Rupert Grint ile gerçek hayatta da çok yakın dost oldu. 10 seneyi birlikte geçiren bu üçlü, özel derslerini bile sette birlikte alarak eğitimlerine devam ettiler. Serinin ilk filmi olan Harry Potter ve Felsefe Taşı vizyona girdiği 2002 yılında 974 milyon dolar gişe hasılatı yapacak ve bununla birlikte 3 Oscar, 8 de BAFTA adaylığı kazanacaktı. Artık bütün dünyanın gözü Daniel’in üzerindeydi. Emma ve Rupert ile beraber inanılmaz bir hayran kitlesi yakaladılar.
Devam filmleri art arda geldikçe genç oyuncuların performansları da aynı oranda yükseliyordu. Daniel Radcliffe; Variety Club ödül töreninde “En İyi Yeni Oyuncu” seçilmesinin yanı sıra, Avustralya Kids Choice Ödülleri’nde “En İyi Film Yıldızı” ve National Movie Ödülleri’nde de “En İyi Performans Sergileyen Erkek Oyuncu” ödülüne layık görüldü. 2012 yılında ise serinin son filmi olan Harry Potter ve Ölüm Yadigarları Bölüm 2 ile beraber MTV Film Ödülleri’nde “En İyi Kahraman” ödülünün sahibi oldu.
Şöhret basamaklarını hızla tırmanırken bir yandan da tiyatro oyunlarında yer almayı sürdürüyordu. Ayrıca; Extras, My Boy Jack ve A Young Doctor’s Notebook dizilerinde oynayarak TV kariyerini ilerletti. Harry Potter sayesinde elde ettiği uluslararası ün ile birlikte yaklaşık 14 milyon Pound değerinde bir servet de kazandı. Araştırmalara göre İngiltere’nin en zengin 33. kişisi olduğu söyleniyor. Ama bu serveti yaparken pek tabii ki tek bir filmle yetinmedi başarılı oyuncu. December Boys, Siyahlı Kadın, Kill Your Darlings, Horns, Victor Frankenstein ve Sihirbazlar Çetesi 2 gibi birbirinden bağımsız yapımlarda da rol alarak yeteneğinin hakkını verdi.
Daniel’in biraz da özel zevklerine değinmek istiyoruz... Kendisi fanatik bir Fulham taraftarı. Sıcakkanlılığı ile tanınan ünlü oyuncu hiçbir hayranının fotoğraf çektirme isteğini geri çevirmiyor. Masa tenisi oynuyor, bas gitar çalıyor ve Punk-Rock tarzı müzik dinlemekten çok hoşlanıyor. Ayrıca birisiyle yemek yeme şansı olsaymış eğer Einstein’ı seçermiş, çünkü onun eğlenceli birine benzediğini düşünüyor. Kendisini özdeşleştirdiği süper kahramanı ise Örümcek Adam ve en sevdiği film de 12 Angry Men! Yazımızı ona sorulan “Harry Potter hakkında hiç kimsenin bilmeyip senin bildiğin o şey nedir?” sorusuna verdiği cevapla bitiriyoruz:
“Aslında gözlük takmaya ihtiyacı yoktu. Sadece insanların ilgisini çekmek için kullandı.”
Yorum Bırakın