Gizemli Mısır Uygarlığına Ait 5 Heykel - 1

Gizemli Mısır Uygarlığına Ait 5 Heykel - 1
  • 0
    0
    0
    0
  • Birçok hanedanlığa ev sahipliği yapan büyük ve göz kamaştırıcı bir uygarlık Mısır. Tanrının oğlu olan firavunlar ve eşleri, kendilerine özgü inançları, mimarisi, sanatı, bilimi ile 5000 yıllık bir kültürü gözler önüne seriyor. Gombrich 'Sonrasızlığın Sanatı' olarak adlandırıyor Mısır'ı. "Yerkürenin her yerinde bir sanat biçimi mutlaka vardır, ama sürekli bir çaba olarak sanat tarihi, güney Fransa'nın mağaralarında veya kuzey Amerika'nın yerlileri arasında başlamamıştır. Bu yabansı başlangıçları günümüze bağlayacak kültür kalıntıları yok. Oysa zamanımızın sanatını, günümüzün herhangi bir evini veya reklam afişini, yaklaşık beş bin yıl önce Nil vadisinde yeşeren sanata bağlayan, ustadan çırağa, ondan da sanatsevere veya kopyacıya aktaran doğrudan bir kültür ilişkisi var. Nitekim, Yunan ustaların Mısır okullarına gittiğini göreceğiz ve biz hepimiz Yunanlıların öğrencileriyiz. Bu nedenle Mısır sanatı bizler için ölçülemeyecek bir önem taşımaktadır." [caption id="attachment_52772" align="aligncenter" width="834"] Diyozer Heykeli, 3. Sülale[/caption] 3. Sülale krallarından Diyozer'in heykelidir. Baş, ayak ve vücut dikey bir duruştadır. Buna karşılık oturan kalçalar, yapıtın blok bir sütun olarak anlatımını sağlar. Bütün vücut anıtsal bir tavır içindedir. Bacak, kol ve kalçalar önemle gösterilmişlerdir. Gözler belirli bir yere bakmaktadır. Her şeyi gören bir tanrı gibi, yüzde hiçbir ifade yoktur. Ebedi bir varoluş resmidir bu. Burada kitle anlatımı ve alttaki tahtıyla vücudun bir bütün olarak gösterilmesi önemlidir. [caption id="attachment_52781" align="aligncenter" width="848"] Prens Rahotep ve Prenses Nofret, ( 4. hanedan dönemi)[/caption] Prens ve Prenses sade, kübik formlu ve vücutları tahttan ayrılmış olarak dururlar. Figürler cepheden, bacaklar birleşik ve miçi oyulmuş bir kitle duruşuyla anlatılmıştır. Ancak buradaki duruş, tanrısal bir anlatım içinde değildir. Alçakgönüllü, köylüce bir duruş tavırlara hakim olduğu gibi, heykel göze batıcı biçimde boyanmıştır. Bu sanat naif bir sanattır. [caption id="attachment_52794" align="aligncenter" width="852"] Kefren Heykeli (4. Sülale)[/caption] Kefren'in büyük piramidindeki heykeli, blok anlatımın ve tam vücut formunun en güzel örneğidir. Cepheden duruş, arkaik dikey bir duruş düzeni gösterir. Sağ kol, bacak üzerinde tutturulmuştur. Böylece kuvvetli bir simetri anlatıma önem kazandırmıştır. Kefren zamanında, piramitler en son matematiksel formunu bulmuştur. [caption id="attachment_52796" align="aligncenter" width="837"] Mikerinos Heykeli[/caption] Mikerinos zamanında yeni bir anlayışın ortaya çıktığı görülür. Bu anlayış, piramitlerde büyüklüğe olan isteğin, heykellerde vücut uzuvlarına anlam verme isteği oranında azalmasıdır. Bu, vücuda anlam verme isteğini Mikerinos'un ayakta duran heykellerinde görüyoruz. [caption id="attachment_52801" align="aligncenter" width="914"] Ranofer (5. Sülale)[/caption] Ranofer'in heykelleri, figür arkasındaki düz bloka, kollar ve bacaklar ile bağlanmış. Arkaik özelliğinden tam ayrılmamıştır. Gözler, çene ve yüz daha canlı ifadelidir. Vücuttaki yüzeyler, artık kübik formda değil, doğanın gözlemiyle yapılan anlatıma yakındır. Mısır sanatını gözlemlemeye devam edeceğiz. Kaynaklar: 1, 2, 3, TURANİ, Adnan - Dünya Sanat Tarihi GOMBRICH, E.H. - Sanatın Öyküsü

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.