The O.C., One Tree Hill, Gossip Girl ve daha niceleri… Bugüne dek birçok gençlik dizisi gelip geçti hayatımızdan. Genellikle lisede başlayan ve dizi biraz uzun ömürlüyse karakterlerin daha sonraki hayatlarını ele alan bu diziler çoğumuz için “çıtır çerez” kategorisindedir. Bazılarımız ise Amerikan liselerinde geçen bu dizileri gerçekten keyif alarak izler ve gelecek bölümü heyecanla bekleriz.
Hangi ruh hali ile izlersek izleyelim gençlik dizilerinin bizleri gündelik sıkıntılardan uzak tutma gibi bir misyonu olduğunu söyleyebiliriz. Eğer son zamanlarda bu tarz bir dizi arıyorsanız Riverdale tam size göre. Yalnız bu dizi diğerlerinden biraz daha farklı. Nasıl mı?
Riverdale adlı kasabada, 4 Temmuz günü kasabanın en zengin ailesinin çocuklarından biri boğulur. Riverdale Lisesi öğrencilerinden biri olan bu genç adamın ölümü, hem kasaba halkını hem de lisedeki gençleri derinden etkiler. Bir yandan ana karakterlerimiz Betty, Archie, Veronica ve Jughead’in yaşamlarını, diğer yandan bu ölümün sıradan bir boğulma vakası olmadığını izliyoruz.
Biraz Scooby-Doo Biraz Gossip Girl
Her ne kadar gizemli bir olayın aydınlanmasını beklesek de, izlediğimiz yapım bir gençlik dizisi olduğu için, polisiye dizilerinden aldığınız keyfi alamayabilirsiniz. Fakat dizi sadece gençlik heyecanlarını konu alan bir dizi de değil. Kısacası Riverdale, gençlik drama dizilerinin bir karması diyebiliriz.
Olayı aydınlatmaya çalışanlar polisten çok lise öğrencileri. Betty ve Archie yıllardır çok yakın arkadaş ve komşulardır. Veronica kasabaya yeni taşınan New York’lu zengin bir ailenin kızıdır. Jughead ise sosyal çevresi olmayan, sadece Archie ile yakın olan bir gençtir. Bu dörtlü dizinin ilk bölümlerinde bir araya gelerek çok yakın bir dostluk kurar. Dizi boyunca hem bu sıkı dostların yaşadıklarını hem de esrarengiz ölümün ardında yatanları takip ediyoruz.
Zaman zaman destek alsalar da temelde bu dört gencin sır perdesini aralamaya çalışmaları biraz Scooby-Doo’yu andırıyor. Ellerindeki vakayı akıllarına gelen her ihtimalle değerlendirdikçe ortaya çok farklı gerçekler de çıkıyor. Bu yüzden diğer gençlik dizilerine nazaran seyir zevki daha yüksek bir yapımla karşı karşıya olduğumuzu söyleyebiliriz.
Öte yandan her lise dizisinde olduğu gibi zengin ve başarılı kızların karşılaşması, yaşanan aşklar, kırılan kalpler gibi konular da dizi içerisinde yer almakta. Riverdale bu özelliğiyle de biraz Gossip Girl’ü çağrıştırıyor. Yalnız dizinin Gossip Girl’den daha masum olduğunu belirtmeliyiz. Bahsettiğimiz konular daha yumuşak geçişlerle ele alınıyor. Dizide pek çok konu ölçülü bir şekilde işlenmiş.
2. Sezonuyla Ekranlarda
Dizinin ilk sezonunda 4 Temmuz günü yaşanan ölüm olayı ve ardındaki gerçekler açığa çıkıyor. Şu an ikinci sezonuyla ekranlarda olan dizi, ilk sezonundan biraz daha farklı ilerliyor. Farklıdan kastımız temelde yer alan gizemli olay. Çünkü yeni sezonda kasabanın uğraştığı başka bir felaket var…
İlk sezonun devamı olarak gelişen olaylar ise karakterler arasındaki ilişkiler ve kahramanlarımızın özel hayatları. Dizi ilerledikçe kişiler arasında kurulan bağ da şekilleniyor.
Yeni bölümlerini merakla beklediğimiz Riverdale, gençlik dizisi sevenleri kendisine bağlayacak bir yapım. Birkaç bölüm izledikten sonra bize hak vereceksiniz.
Biraz Scooby-Doo Biraz Gossip Girl
Her ne kadar gizemli bir olayın aydınlanmasını beklesek de, izlediğimiz yapım bir gençlik dizisi olduğu için, polisiye dizilerinden aldığınız keyfi alamayabilirsiniz. Fakat dizi sadece gençlik heyecanlarını konu alan bir dizi de değil. Kısacası Riverdale, gençlik drama dizilerinin bir karması diyebiliriz.
Olayı aydınlatmaya çalışanlar polisten çok lise öğrencileri. Betty ve Archie yıllardır çok yakın arkadaş ve komşulardır. Veronica kasabaya yeni taşınan New York’lu zengin bir ailenin kızıdır. Jughead ise sosyal çevresi olmayan, sadece Archie ile yakın olan bir gençtir. Bu dörtlü dizinin ilk bölümlerinde bir araya gelerek çok yakın bir dostluk kurar. Dizi boyunca hem bu sıkı dostların yaşadıklarını hem de esrarengiz ölümün ardında yatanları takip ediyoruz.
Zaman zaman destek alsalar da temelde bu dört gencin sır perdesini aralamaya çalışmaları biraz Scooby-Doo’yu andırıyor. Ellerindeki vakayı akıllarına gelen her ihtimalle değerlendirdikçe ortaya çok farklı gerçekler de çıkıyor. Bu yüzden diğer gençlik dizilerine nazaran seyir zevki daha yüksek bir yapımla karşı karşıya olduğumuzu söyleyebiliriz.
Öte yandan her lise dizisinde olduğu gibi zengin ve başarılı kızların karşılaşması, yaşanan aşklar, kırılan kalpler gibi konular da dizi içerisinde yer almakta. Riverdale bu özelliğiyle de biraz Gossip Girl’ü çağrıştırıyor. Yalnız dizinin Gossip Girl’den daha masum olduğunu belirtmeliyiz. Bahsettiğimiz konular daha yumuşak geçişlerle ele alınıyor. Dizide pek çok konu ölçülü bir şekilde işlenmiş.
2. Sezonuyla Ekranlarda
Dizinin ilk sezonunda 4 Temmuz günü yaşanan ölüm olayı ve ardındaki gerçekler açığa çıkıyor. Şu an ikinci sezonuyla ekranlarda olan dizi, ilk sezonundan biraz daha farklı ilerliyor. Farklıdan kastımız temelde yer alan gizemli olay. Çünkü yeni sezonda kasabanın uğraştığı başka bir felaket var…
İlk sezonun devamı olarak gelişen olaylar ise karakterler arasındaki ilişkiler ve kahramanlarımızın özel hayatları. Dizi ilerledikçe kişiler arasında kurulan bağ da şekilleniyor.
Yeni bölümlerini merakla beklediğimiz Riverdale, gençlik dizisi sevenleri kendisine bağlayacak bir yapım. Birkaç bölüm izledikten sonra bize hak vereceksiniz.
Yorum Bırakın