Geçmişe Dönük Yaşanan Bir Yol Hikâyesi: Sarı Mercedes

Geçmişe Dönük Yaşanan Bir Yol Hikâyesi: Sarı Mercedes
  • 0
    0
    0
    0
  • Yazmış olduğu eserler ile Türk Edebiyatına önemli katkılarda bulunmuş olan değerli bir yazardır, Adalet Ağaoğlu. Kaleme almış olduğu 'Fikrimin İnce Gülü' isimli romanı ise konusu ve içeriği ile dikkat çekerek beyaz perde tarafından keşfedilmiş, önemli bir eserdir. Sinemaya uyarlanan bu yapıtın başrolünü de, başarılı tiyatrolarıyla da bilinen oyuncu İlyas Salman üstlenmiştir. Ancak bu geçmişe dönük yaşanan yol hikâyesi, usta oyuncu İlyas Salman'ın diğer projeleri kadar ses getiren bir yapım olamamıştır ne yazık ki. Türlü katakullilerle Almanya'ya işçi olarak giden öksüz Bayram; dişinden tırnağından arttırarak güç bela biriktirdiği parasıyla, hayallerindeki sarı Mercedes arabayı alır. Kendisine ait araba ile, Almanya'dan Türkiye'ye uzun bir sıla yolculuğu yapan Bayram, trenle gittiği Almanya'dan Mercedes ile dönmenin tadını çıkarır, yol boyu. Film, orijinal ismi ile kayıtlarda Mercedes Mon Amour olarak geçse de, memleketimizde genellikle; Sarı Mercedes ya da esinlenildiği kitabın ismi olan Fikrimin İnce Gülü adları ile de bilinir. Başarılı yazar Adalet Ağaoğlu'nun yüreğinden süzerek kalemine aktardığı bu hikâye, Macit Koper ve aynı zamanda filmin yönetmenlik görevini de üstlenen Tunç Okan tarafından senaryo haline getirilerek yayın hayatına hazırlanmıştır. Çekimlerine 1987 yılında başlanan bu yol hikâyesi, 1992 senesine kadar sürmüş ve Türk, Fransız, Alman ortak yapımı bir film olarak sinemaseverlerin beğenisine sunulmuştur. Konusu itibari ile Türk edebiyatının hatırı sayılı eserlerinden biri olan ve sinemaya da intikal eden bu başarılı yapıt, başlangıcından itibaren filme de adını veren bal sarısı bir renge sahip Mercedes marka otomobilin içinde başlar ve başrol karakterinin sürekli olarak, yapmış olduğu sıla yolculuğu sırasında geçmişi hatırlamasıyla devam eder. Bu uzun sıla yolunda başrol karakteri Bayram (İlyas Salman); renginden dolayı Bal Kız ismini verdiği arabasıyla, geçmişi yad eder ve bir nevi hayattaki tek varlığı olan bu yol arkadaşıyla, dertleşir yol boyunca. Sevdiği kadını hatırlar, yapmış olduğu ve kendisine yapılan haksızlıkları düşünür, aynı zamanda memleketine doğru usul usul yol alır. Hikâyenin başrol karakteri olan Bayram'ın gönlüne, daha küçük bir çocukken köylerine gelen yaldızlı, sarı bir arabadan dolayı girmiş olan bu sarı araba sevdası; onun için kurtuluştur bir nevi. Yıllar boyunca kendisini dışlayan, hor gören insanlara karşı; başardım diyebilmektir aslında. Bundan dolayıdır ki; hayattaki tek varlığı olan Bal Kızı'na, gözü gibi bakar Bayram. Toz kondurmaz yoldaşına, laf söyletmez. Hele hele Avrupa görmüş sarı Mercedesine, içerisinde eşek arabası olan benzin istasyonundan, benzin bile almaz. Ancak, sakınan göze batan çöp misali; öksüz Bayram, hayattaki tek varlığı olan Bal Kızını, Türkiye'de ne yazık ki o dönemlerden itibaren var olan trafik terörüne kurban verir. Yaklaşık 5 sene süren çekimlerin ardından, kitaptaki hikâyeden uyarlanan başarılı bir senaryo ve bu hikâyeyi usta bir şekilde bizlere aktaran yetenekli oyuncular sayesinde tamamlanan film, yayın hayatına girdikten sonra; en iyi yönetmen, en iyi senaryo, en iyi kurgu ve en iyi erkek oyuncu dallarında ödül alarak başarısını bir kez daha, bu mecralarda kanıtlamış olur. Bir kurmaca olarak yayın hayatında yer alan bu başarılı eser, yayınlandığı dönemin toplumsal sorunlarına da değinir.  

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.