Game of Thrones'da Finale Doğru: Jon Snow

Game of Thrones'da Finale Doğru: Jon Snow
  • 0
    0
    0
    0
  • Game of Thrones, Nisan ayında 6 bölümden oluşan bir final sezonu ile hayranlarının özlemine son verecek. İzleyicilerin, dizi 2011’de gösterime girdiğinden beri sevdiği ve bildiği Jon Snow’a (Kit Harington), Daenerys Targaryen’a (Emilia Clarke), Tyrion Lannister’a (Peter Dinklage), diğer iyi ve kötü karakterlere neler olacak acaba? Demir tahta kim oturacak ya da oturulabilecek bir demir taht kalacak mı? Yoksa Westeros, şok edici kayıplar listesinde Ned Stark (Sean Bean) ve Littlefinger’ın (Aidan Gillen) yanında mı yer alacak? Orijinali George R.R. Martin’in A Song of Ice and Fire roman serisi olan ve uyarlaması David Benioff ve Dan Weiss tarafından yapılan Game of Thrones, hikâyeyi anlatırken bir ana kahramandan ziyade, birçok farklı karakter üzerinde yoğunlaşması ile adından bahsettirdi. Buna rağmen eğer klişe başkahraman listesinde bu role uyan biri varsa, o da Winterfell lordu, Westeros’un iki büyük hanesinin de üyesi -her ne kadar kendisi bilmese de- White Walker savaşında ön sıralarda yer alan Jon Snow’dan başkası değil. Şimdi gelelim Kuzey’deki Kral’ın geçmişine, şimdisine ve muhtemel geleceğine: İsimleri ve unvanları: Jon Snow, the King in the North, Lord Commander of the Night's Watch, the White Wolf, the Bastard of Winterfell, Aegon Targaryen (öğrenmeli mi acaba?), the Prince Who Was Promised. Ekranda ilk görünme: Dizinin ilk bölümü “Winter Is Coming”. Jon ilk kez yarı kuzenleri Robb ve Bran’a okçuluk hakkında talimatlar verirken görülüyor. Ekranda son görünme: Jon, son olarak yedinci sezonda aralarında büyüyen çekimi tamamına erdirirken Daenerys ile görüldü. Jon, Rhaegar Targaryen’ın oğlu olduğunu yani teknik olarak Dany’nin yeğeni olduğunu öğrendiğinde işler biraz ilginçleşecek tabii. En yakın arkadaşları: Samwell Tarly, Jon’un listesinin başında. Gece nöbetindeki ilk günlerinden beri aralarındaki bağ güçleniyor. O günlerden sonra sosyal çevresi bir hayli genişledi: Davos Seaworth, yabanilerin sembolik lideri Tormund Giantsbane, Gece Nöbeti'nin vekil kumandanı Dolorous Edd. Ezeli düşmanları: Sayıları az değil tabii ki. Gece Nöbeti kumandanı Alliser Thorne. Her fırsatta Jon Snow’a köstek olmaya çalıştı, ta ki ihtiyatsız isyan girişimi onun soğukta asılmasına sebep olana kadar. Jon’un saygılı bir rekabet sürdürdüğü ve beşinci sezonun başında merhametli bir şekilde ölmesine izin verdiği Mance Rayder, the King Beyond the Wall. Battle of the Bastards'da ağır bir yenilgi alan geçici Winterfell Lordu Ramsay Bolton. Ve listenin sonunda (yoksa başında mı demeliydik?) tabii ki, Jon’un en büyük iblisi, White Walker'ların ucube lideri: The Night King. En iyi dövüşü: Beşini sezonun doruğundaki sürpriz savaşta gerçekleşti. Sekizinci bölümde Jon ve müttefikleri ezici sayıda olan Gece Kralı'nın ordusuyla karşı karşıya kaldı. Savaşta ağır bir yenilgi alınmasına rağmen Jon en azından bir zafer başardı: Longclaw'u başarılı bir şekilde White Walker'a karşı kullanarak kutsal yaratığı binlerce buzlu parçaya böldü. Sadece Thrones tarihinin en büyüleyici aksiyon sahnelerinden biri olmakla kalmayıp aynı zamanda serinin gelecekteki yönünü de çok iyi belirliyordu. Süpermen için Kryptonite neyse, White Walker için de Valyrian çeliği oydu. Böylece White Walker'lara karşı verilecek son savaşta kullanılacak silahı da öğrenmiş olduk. En ağır yarası: Jon’un yaralar listesi oldukça uzun. Vücuduna saplanan oklar, yüzünü pençeleyen kartal ve duvarın ardındaki dondurucu sulara gömülmesi bu listedeki maddelerden bazılarının sebebi. Bütün bu ağır darbeler, içlerinden bir tanesinin yanında oldukça sönük kalıyor: ölüm. Jon, Gece Nöbeti’nden Aliser Thorne önderliğindeki isyancı bir grubun ihaneti ve saldırısı sonucu hayranlarını üzerek hayata gözlerini yummuştu. Ancak bu mola Melisandre sayesinde uzun sürmedi ve Jon ölümden geri döndü. Takdir edersiniz ki, en ağır yaralar listesinin tepesine altın harflerle ölüm yazıyoruz. En kritik anı: En ağır yarayı seçmek oldukça kolaydı ancak bu hiç kolay olmayacak. Babasının King’s Landing’de katledildiği söylentilerine rağmen Gece Nöbeti kardeşlerini bırakmaması mı? İlk kez birine aşık olduğu yabanilerin arasındaki gizli görevi mi? Ygritte’i Castle Black savaşında kaybetmesinin verdiği hayal kırıklığı mı? Yabanilerin duvarı geçmesine izin verdikten sonra ölümden geri dönmesi ile Gece Nöbeti Kumandanı olmasına ne demeli? Belki de Piçler Muharebesi’nden (Battle of the Bastards) Kuzey’deki Kral olma yolundaki serüvenidir. Büyük ihtimalle en kritik anı daha gelmedi, daha kökenini öğrendiği sahneleri görmedik ya da the Night King ile son yüzleşmelerine tanık olmadık. Çözülememiş gizemleri: Jon Snow, taht tarihinin en büyük gizeminin kalbinde yer alıyor. Hayatını Eddard Stark’ın gayrimeşru çocuğu olduğuna inanarak geçirdi. Aslında Rhaegar Targaryen ve Lyanna Stark’ın yasak aşkının meyvesi ve Demir Taht üzerinde hak iddia edebilecek en güçlü aday. Bu gerçeği bilen iki insan var, Sam Tarly ve Bran Stark. Acaba Sam ve Bran, Jon’a gerçeği anlatacak mı? Büyük ihtimalle Jon Winterfell’e döndüğünde yapacakları ilk iş bu olacak. Son tahminler: Jon, Rhaegar ve Lyanna’nın çocuğu olduğunu öğrenmek zorunda, en azından genel kanı bu şekilde. Ya Game of Thrones, Jon bu gerçeği öğrenmeden biterse? Bazıları bunu yetersiz bir son olarak görüyor olabilir, tabi buna bir son denirse. Bazıları da kendilerini şu şekilde teselli ediyor olabilir: “En azından Dany ile Jon arasında geçecek oldukça garip bir konuşma olmayacak”. Jon’un gerçek hikayesini asla öğrenemediği senaryonun da değerlendirilmeye değer olmasının bir sebebi var. Bütün dizi boyunca Jon, kaosa doğru bir kere bile düşünmeden koştu, önce yaptı, sonra düşündü. İlk sezonda babasının öcünü almak için Gece Nöbeti’nden kaçışı gibi sayısız örnek var. Battle of the Bastards’ı gözünü bile kırpmadan başlatması, Dragonpit toplantısında Cersei Lannister’ı kızdırması gibi örnekler Jon’un fevri davranışlarının son sezona kadar sürdüğünü gösteriyor. Son sezon fragmanı Jon’un Winterfell’e sakin bir anda ulaştığını doğrulasa da, Jon’un uslu duracağına dair bir bilgi yok. White Walker'ların çoktan Seven Kingdoms’da olduğu gerçeğini de düşününce bu pek mümkün görünmüyor. Eğer The Night King karşısında verilecek savaşta Jon ve doğru insanlar hayatta kalabilirse Jon muhakkak Targaryen kökenini öğrenecektir. Tabi konu Jon olunca bu kocaman bir “eğer” oluyor. Finali göremeyecek ana karakterler listesinde Jon’un sıralaması oldukça yüksek. Westeros kralı olmak, Jon Snow gibi dik başlı ve takıntılı biri için uzak bir senaryo. En iyi ihtimalle gönülsüz bir lider, göreceli kötü belki. Güzel bir kalbi ve idealleri var aslında ama bunlar bir keresinde onu gerçekten öldürmüştü. Jon’un hikayesi bitmeden önce yapması gereken birçok şey var. The Night King ile son bir kez savaşacak, gizli bir Targaryen olarak ejderha sürecek. Ölse bile, Jon’un mirasının yaşama ihtimali var. Tabii bunu Dany ile yaşadıkları romantik gecenin sonucu belirleyecek. Jon Snow’un hikayesini düşündüğümüzde miras pek de tatmin edici bir şey değil. Jon’un en büyüleyici yanı, kafasında cevaplardan çok soruların olmasıydı. Şan şöhret için yaşayan biri değil o. Tek düşündüğü şey görev. Görevini yerine getirebildiği ve The Night King saltanatının sonu için savaşabildiği sürece kalbindeki tatmin duygusuyla yoluna devam edecektir. Son bir beklenti: Jon ile üvey babası Eddard Stark'ın birlikte olduğu bir final sahnesiyle çok mu şey istiyoruz? En son bir araya geldiklerinde, birinci sezonun ikinci bölümünde, Ned, "Bir dahaki görüşmemizde, annen hakkında konuşacağız. Söz veriyorum." demişti ama Ned öldü ve görüşme gerçekleşemedi. Game of Thrones'da nadiren iyi şeyler olduğunu da göz önünde bulundurursak Ned ile Jon’un bir dahaki görüşmesi mümkün olabilir mi? Hepimizin bildiği gibi Bran Stark zaman içinde yolculuk yapabiliyor ve Bran’in geçmişte Ned'in genç bir haliyle etkileşime girdiğini de izlemiştik. Bran’nin Jon’u geçmişe yaptığı gezilerden birine götürüp baba-oğulu tekrar bir araya getirme ihtimali var mı? Bu olay, duygusallığa pek yer vermeyen Thrones için fazla duygusal kaçacaktır ama eğer Jon’un Stark-Targaryen soyundan geldiği gerçeği bu şekilde açıklığa kavuşacaksa azıcık duygusallığa yer verilebilir. Kaynak: 1

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.