Freud'un Yaşamı Hakkında Bilinmeyenler ve Son Yıllarını Geçirdiği Evi

Freud'un Yaşamı Hakkında Bilinmeyenler ve Son Yıllarını Geçirdiği Evi
  • 6
    0
    0
    0
  • Sigmund Freud, psikanaliz kuramları ve psikoloji ile ilgili teoremleri ile alanı olan ya da olmayan herkesin hayatını bir şekilde etkilemiş bir, Nörolog idi. Onun bizlerin hayatına temasını daha önceki yazılarımızda inceledik, şimdi sıra Freud'un yaşamından izleri açığa çıkarmak ve ölümünden önce zamanını geçirdiği hem evi hem ofisi olan daireye bir göz atmakta. Sigmund Freud'un psikoloji ile ilgilenen bir kimse oluşundan dolayı bizler sürekli onu soyut kavramlarla bağdaştırmaya çabalıyoruz. Ancak Freud, bilinenin aksine psikolojideki soyut kavramları nörolojide yer alan somut kavramlarla ilintileyen bir araştırmacıydı. Meslek hayatı boyunca sıklıkla ilgisinin yoğunlaştığı bilinçaltı denizinde, nörolojik bulgular elde ederek suyun yüzeyine çıkmayı hedefledi. Her insanın bilinçaltının söz gelimi "dalgalı ve fırtınalı bir deniz" olarak nitelendirdiğini farz edersek, Freud hırçın suların içinde boğulmamak için rüyalara dikkat çekti. Araştırmalarında bilinçaltını, görünen ve görünmeyen yüzü (Buz dağı) örneklemiyle açıklayan Freud, rüyaların kişinin bilinçaltının dışa vurumu olduğunu söylüyor. Kendisine karşı gelen birçok psikolog ve nörolog olmasına nazaran savunucuları da yok değil. Öyle ki, onun psikolojik açıklamaları günümüze değin gelmiş ve hipnoz, regresyon, hafıza silimi gibi alanlarda hala baş gösteriyor. Evet, hepimizin bir bilinçaltı ve bunların gündelik hayatımıza yorumu var. Peki, Freud'un bilinçaltında neler gizliydi? Sigmund Freud, psikanalizi en çok araştıran ve uygulamaya döken kimselerden olmakla birlikte belki de psikanalize en ihtiyaç duyan kişilerden de biriydi. Onun da her birimiz gibi korkuları, yaşanmışlıkları ve bağımlılıkları vardı. Örneğin Freud'u fotoğraflarında sıklıkla elinde purosuyla görmek mümkün. Çünkü onun en büyük bağımlılığı, onu kanser eden puro bağımlılığıydı. Hipnoz, onun araştırmalarını doğrulayan nitelikte bir terapi yöntemi zannediliyor. Ancak Freud, hipnozu deneyimleyen ve reddeden bir görüş taşıyordu. "Viyana Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra Freud, Viyana Genel Hastanesi’nde çalışmaya başladı ve doktor Josef Breuer ile işbirliği yaptı. Freud’a ilgi duyan Breuer, hastaları hipnoz yoluyla tedavi etmeyi savunuyordu. Breuer’in “Anna O.” olarak bilinen hastalarından biri hipnotik tedavinin etkisinde olduğu anlarda hoş olmayan anıları hatırlıyor gibi görünüyordu. Freud, öbür hekimlerden daha fazla bilgi edinmek için Paris’e gitti ama 1886’da Viyana’ya döndüğünde kendi tekniklerini kullanmaya başladı ve hipnozdan uzaklaştı." Bir anda psikolog olma yolunda ilerleyen biri karşısına çıkıyor ve ona saplantılı şekilde "baba rolü" oynamaya başlıyor. Yıllar boyunca onu çeşitli vaatlerle süslüyor, kendi savunduklarını empoze ediyor. Carl Jung ve Freud'un toksik ilişkisini daha evvel anlatmıştık. İncelemek isteyenler buradan ulaşabilir. Sadece bununla kalmaz, iddialar Freud'un hastalarına karşı da çoğu kez manipülatif bir yaklaşım sergilediği yönünde merceğe alınır. "Zamanla Freud’un psikiyatri üzerindeki etkisi hem tebrik edildi hem de önemsenmedi. Eleştirmenleri, 1921’de Freud’un araştırmasına katılan Amerikalı bir psikanalist olan Horace Frink örneğinde olduğu gibi hastalarına yönelik manipülatif davranışa eğilimli olduğunu iddia ediyor. Freud’un rehberliğinde Frink karısından boşandı ve hastalarından Angelika Bijur’la evlendi. Bu olay Frink’in kızı tarafından ortaya çıkarıldığında Freud çok eleştirildi." Her ne kadar bir doktor olsa da, kokain kullanıyordu. Ki o dönemlerde kokain bir uyuşturucu çeşidinden çok, enerji veren bir ilaç gözüyle satılıyordu. Freud, kokainin uyuşturucunun etkisi sayesinde üzüntüden kurtulduğunu ve normalde beyninin derinliklerinde olan monologların ortaya çıktığını gözlemledi. Kokaini tedavi yöntemi olarak kullanıp kullanmadığı ya da hastalarına önerdiği bilinmiyor ancak makalelerinde sıklıkla savunuculuğunu yaptı. Karısı Martha ile evlenip 6 çocuk yapmış ve daha fazla çocuk istemediği halde korunma metodlarından hiçbirini denememiştir. Çünkü Freud, doğum kontrolünden, özellikle de o dönem moda olan 'geri çekilme' metodundan nefret ediyordu. Babasının ölümü ile de kendi kendini tedavi eden ilk psikolog olarak adını tarihe yazdıran Freud'un, kendi yaşamının son bulduğu evi de sizler için linke bıraktık. Yıllarca tüm çalışmalarını gerçekleştirdiği hem evi hem de ofisi olan Londra'da ki dairesi görmek isteyenler için online ortamda ziyarete açık. Buyrun gezintiye;  

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.