Git gide sonuna yaklaştığımız Fi-Çi serüveninin yeni bir bölümüyle daha karşınızdayız. Her bölümde heyecan dozunun daha da yükseldiği dizinin altıncı bölümü de nefes kesiciydi. Gelin birlikte Fi-Çi dizisinin altıncı bölümünü inceleyelim!
Ayrıca, birinci bölüm incelememize buradan, ikinci bölüm incelememize buradan, üçüncü bölüm incelememize buradan, olarak dördüncü bölüm incelememize buradan ve son olarak beşinci bölüm incelememize de buradan ulaşabilirsiniz.
Uzun zamandır ortalarda görünmeyen Sadık Murat Kolhan, Can Manay'ın Özge'ye yaptıklarına karşı elbette kayıtsız kalamazdı. Bu duruma sevinsek mi üzülsek mi bilemedik fakat sonuç olarak Sadık muhteşem bir şekilde geri döndü!
Bu bölüm öyle güzel başladı ki, Can Manay'ı başına silah dayanmış bir şekilde görmek yaptıklarının yanına kalmayacağının bir sinyali olsa gerek. En azından bizim ümitlerimiz o yönde. Çünkü dizinin ilk bölümlerinde "aşkını" hayranlıkla izlediğimiz Can Manay'ın böyle bir psikopat çıkabileceğini hiç tahmin etmemiştik.
Söz konusu Can olursa işin içinde şantaj olmaz mı? Sahip olduğu her şeye bir şekilde şantajla sahip olan Can, Sadık'ın ellerinden de elbette ona şantaj yaparak kurtuluyor. Fakat henüz Can'ın neyi kullanarak Sadık ve Nadir'e şantaj yaptığını anlayabilmiş değiliz. Belki bir cinayet veya kara para aklama olabilir. Her ne kadar Sadık Murat Kolhan'ı çok seviyor olsak da onunda geçmişi oldukça karanlık. Eğer günü geldiğince herkes yaptıklarının bedelini ödeyecekse, Sadık da bedel ödemeli.
Bu bölümün neredeyse her dakikası duygusal olarak o kadar yoğundu ki! Genel olarak heyecanlı ve entrikalı sahnelerine alıştığımız Fi-Çi bu bölüm bizi gerçekten oldukça sarstı.
Duru'nun ailesiyle arasının kötü olduğunu hatta neredeyse ailesiyle hiç görüşmediğini biliyorduk. Fakat annesinin Duru'ya ulaşamayınca Deniz'i arayacak kadar Duru'yu tanımadığını tahmin edememiştik. Ateş ve barut olarak tabir edebileceğimiz; Deniz ve Duru ikilisi bu olayla biraz daha yakınlaşmış oldu. Biz Duru'yu, Deniz'den uzak durması konusunda uyarmaktan çoktan vazgeçtik fakat bir ümit belki artık Can Manay olduğunu hatırlar diye bekliyoruz!
Bir insan ile dost olmak mı daha kolaydır yoksa düşman olmak mı? Çoğu zaman bir insanı "dost" olarak benimseyebilmemiz için yüzlerce nedene ihtiyaç duyarız fakat o kişiyle "düşman" olmamız için tek bir neden yeterlidir. Fakat Duru Durulay Manay, sadece Can Manay ile iletişim kurmaktan sıkılmış olacak ki; bir anda ailevi problemlerini "Afife" rolünü alabilmek için hayatını mahvettiği Ece ile dost oluyor. Çünkü neden? Çünkü Duru bencil bir insan.
Özge'nin Can'dan intikam almak için gerekirse kendi canından vazgeçeceği konusunda hepimiz hemfikiriz öyle değil mi? Fakat neyse ki Sadık, Özge'nin böyle bir şey yapmasına asla izin vermez. Bu ikiliyi yan yana görmeye öylesine hasrettik ki bu bölüm gerçekten bize ilaç gibi geldi. Özge'nin Sadık Murat Kolhan'a "sen nasıl uyuyorsun" demesi ise oldukça manidar oldu. Sadık Bey'in yerine biz cevap verelim; uyumuyor! Önceden vicdan azabı çektiği için, Özge'yi göremediği için uyuyamayan Sadık Murat Kolhan şimdi de Özge uyurken, Özge'yi izlediği için uykusuz kalıyor. Bu durum git gide daha da tuhaf bir hale gelmeye başladı.
Duru bi dur artık lütfen. Anlıyoruz kafan karışık fakat bu kadar dolduruşa gelmek de olmaz artık! Biricik arkadaşı Ece'yi sırf "eski sevgilisiyle" beraber oldu diye rezil etmeye çalışmak kanatsız melek Duru'ya hiç ama hiç yakışmadı! Bakalım bu sefer nasıl bir sorun çıkacak da Duru yine Afife rolünü oynayamacak. Çünkü malum bu durum artık bir döngü haline geldi ve biraz sıkıcı olmaya başladı. Ancak artık Duru ve Deniz'in arasında "hiçbir" sorun kalmadığına göre Duru rahat rahat Afife'yi canlandırabilir.
Nasıl oluyor anlayamadık ama bir şekilde bu dizide herkes Duru'dan nefret ediyor. Ancak biz Duru'nun özünde iyi bir insan olduğuna inanıyoruz. Sadece biraz fazla hırslı. Melek gibi görünen Nilay bile Duru'yu incitmeye çalışıyor, bu oldukça tuhaf bir durum. Fakat kim Duru'ya ne zarar vermeye çalıştıysa ne kadar Duru'yu ittiyse yaptıkları her şey Duru'yu Deniz'e biraz daha yaklaştırdı, bölümün sonunda da gördüğümüz gibi.
Sen de mi Numan? Fark ettiyseniz Ada karakterinden bahsetmeyi hiç sevmiyoruz, çünkü kendisi tam bir ayaklı negatif enerji! Deniz'in aşkından kendini uyuşturucuya vuran Ada'nın hatası dönüp dolaşıp Özge'nin zararına oldu. Bu duruma küçük bir "kelebek etkisi" diyebilir miyiz? Çünkü eminiz ki Amazon Ormanları'nda kanat çırpan bir kelebeğin bu kanat çırpışının bile Özge'ye bir zararı dokunabilir!
Biraz bu sahnenin güzelliği hakkında konuşabilir miyiz lütfen? Hiç şüphesiz bu bölümün en güzel anlarıydı. Hatta başa sarıp tekrar tekrar izlenecek kadar güzel bir sahneydi. Adeta, Özge-Sadık ikilisi Deniz-Duru-Can aşk üçgeninden bıkan herkesin nefes almasını sağlıyor.
Sadık'ın yavaş yavaş Özge'yi gerçeklerden haberdar etmeye başlaması oldukça yerinde bir davranış oldu. Çünkü malum bazı şeyleri Özge kendi başına öğrenince tepkisi çok büyük oluyor.
"Burayı bir ev yapmaya çalışıyorum" bölümün en güzel cümlesiydi. Umuyoruz ki her şey bitip ortalık durulduğunda Özge ve Sadık için güzel günler başlar. Şu an için mümkün olacakmış gibi durmuyor fakat söz konusu bu ikili olunca neyin ne olacağı hiç belli olmaz.
Acaba bu durumda Bilge ne yapacak? Bizce Can'a karşı duyguları olsa da böyle bir durumda Can'ın delireceğini bildiğinden Deniz ve Duru'yu ona anlatmaz. Belki de çok sinirli bir anına denk gelir ve gidip gördüğü her şeyi Can'a anlatır. Hep birlikte neler olacağını izleyip göreceğiz.
Fi-Çi'nin altıncı bölüm incelemesinin sonuna geldik. Yedinci bölümde görüşmek üzere!
Görüşmeyeli Daha Da Çirkinleşmişsin
Uzun zamandır ortalarda görünmeyen Sadık Murat Kolhan, Can Manay'ın Özge'ye yaptıklarına karşı elbette kayıtsız kalamazdı. Bu duruma sevinsek mi üzülsek mi bilemedik fakat sonuç olarak Sadık muhteşem bir şekilde geri döndü!
Bu bölüm öyle güzel başladı ki, Can Manay'ı başına silah dayanmış bir şekilde görmek yaptıklarının yanına kalmayacağının bir sinyali olsa gerek. En azından bizim ümitlerimiz o yönde. Çünkü dizinin ilk bölümlerinde "aşkını" hayranlıkla izlediğimiz Can Manay'ın böyle bir psikopat çıkabileceğini hiç tahmin etmemiştik.
Söz konusu Can olursa işin içinde şantaj olmaz mı? Sahip olduğu her şeye bir şekilde şantajla sahip olan Can, Sadık'ın ellerinden de elbette ona şantaj yaparak kurtuluyor. Fakat henüz Can'ın neyi kullanarak Sadık ve Nadir'e şantaj yaptığını anlayabilmiş değiliz. Belki bir cinayet veya kara para aklama olabilir. Her ne kadar Sadık Murat Kolhan'ı çok seviyor olsak da onunda geçmişi oldukça karanlık. Eğer günü geldiğince herkes yaptıklarının bedelini ödeyecekse, Sadık da bedel ödemeli.
Anne
Bu bölümün neredeyse her dakikası duygusal olarak o kadar yoğundu ki! Genel olarak heyecanlı ve entrikalı sahnelerine alıştığımız Fi-Çi bu bölüm bizi gerçekten oldukça sarstı.
Duru'nun ailesiyle arasının kötü olduğunu hatta neredeyse ailesiyle hiç görüşmediğini biliyorduk. Fakat annesinin Duru'ya ulaşamayınca Deniz'i arayacak kadar Duru'yu tanımadığını tahmin edememiştik. Ateş ve barut olarak tabir edebileceğimiz; Deniz ve Duru ikilisi bu olayla biraz daha yakınlaşmış oldu. Biz Duru'yu, Deniz'den uzak durması konusunda uyarmaktan çoktan vazgeçtik fakat bir ümit belki artık Can Manay olduğunu hatırlar diye bekliyoruz!
Bir insan ile dost olmak mı daha kolaydır yoksa düşman olmak mı? Çoğu zaman bir insanı "dost" olarak benimseyebilmemiz için yüzlerce nedene ihtiyaç duyarız fakat o kişiyle "düşman" olmamız için tek bir neden yeterlidir. Fakat Duru Durulay Manay, sadece Can Manay ile iletişim kurmaktan sıkılmış olacak ki; bir anda ailevi problemlerini "Afife" rolünü alabilmek için hayatını mahvettiği Ece ile dost oluyor. Çünkü neden? Çünkü Duru bencil bir insan.
Sen Nasıl Uyuyorsun?
Özge'nin Can'dan intikam almak için gerekirse kendi canından vazgeçeceği konusunda hepimiz hemfikiriz öyle değil mi? Fakat neyse ki Sadık, Özge'nin böyle bir şey yapmasına asla izin vermez. Bu ikiliyi yan yana görmeye öylesine hasrettik ki bu bölüm gerçekten bize ilaç gibi geldi. Özge'nin Sadık Murat Kolhan'a "sen nasıl uyuyorsun" demesi ise oldukça manidar oldu. Sadık Bey'in yerine biz cevap verelim; uyumuyor! Önceden vicdan azabı çektiği için, Özge'yi göremediği için uyuyamayan Sadık Murat Kolhan şimdi de Özge uyurken, Özge'yi izlediği için uykusuz kalıyor. Bu durum git gide daha da tuhaf bir hale gelmeye başladı.
Çıkar Savaşları
Duru bi dur artık lütfen. Anlıyoruz kafan karışık fakat bu kadar dolduruşa gelmek de olmaz artık! Biricik arkadaşı Ece'yi sırf "eski sevgilisiyle" beraber oldu diye rezil etmeye çalışmak kanatsız melek Duru'ya hiç ama hiç yakışmadı! Bakalım bu sefer nasıl bir sorun çıkacak da Duru yine Afife rolünü oynayamacak. Çünkü malum bu durum artık bir döngü haline geldi ve biraz sıkıcı olmaya başladı. Ancak artık Duru ve Deniz'in arasında "hiçbir" sorun kalmadığına göre Duru rahat rahat Afife'yi canlandırabilir.
Nasıl oluyor anlayamadık ama bir şekilde bu dizide herkes Duru'dan nefret ediyor. Ancak biz Duru'nun özünde iyi bir insan olduğuna inanıyoruz. Sadece biraz fazla hırslı. Melek gibi görünen Nilay bile Duru'yu incitmeye çalışıyor, bu oldukça tuhaf bir durum. Fakat kim Duru'ya ne zarar vermeye çalıştıysa ne kadar Duru'yu ittiyse yaptıkları her şey Duru'yu Deniz'e biraz daha yaklaştırdı, bölümün sonunda da gördüğümüz gibi.
Köstebek
Sen de mi Numan? Fark ettiyseniz Ada karakterinden bahsetmeyi hiç sevmiyoruz, çünkü kendisi tam bir ayaklı negatif enerji! Deniz'in aşkından kendini uyuşturucuya vuran Ada'nın hatası dönüp dolaşıp Özge'nin zararına oldu. Bu duruma küçük bir "kelebek etkisi" diyebilir miyiz? Çünkü eminiz ki Amazon Ormanları'nda kanat çırpan bir kelebeğin bu kanat çırpışının bile Özge'ye bir zararı dokunabilir!
Daha Seni Hak Etmedim
Biraz bu sahnenin güzelliği hakkında konuşabilir miyiz lütfen? Hiç şüphesiz bu bölümün en güzel anlarıydı. Hatta başa sarıp tekrar tekrar izlenecek kadar güzel bir sahneydi. Adeta, Özge-Sadık ikilisi Deniz-Duru-Can aşk üçgeninden bıkan herkesin nefes almasını sağlıyor.
Sadık'ın yavaş yavaş Özge'yi gerçeklerden haberdar etmeye başlaması oldukça yerinde bir davranış oldu. Çünkü malum bazı şeyleri Özge kendi başına öğrenince tepkisi çok büyük oluyor.
"Burayı bir ev yapmaya çalışıyorum" bölümün en güzel cümlesiydi. Umuyoruz ki her şey bitip ortalık durulduğunda Özge ve Sadık için güzel günler başlar. Şu an için mümkün olacakmış gibi durmuyor fakat söz konusu bu ikili olunca neyin ne olacağı hiç belli olmaz.
Umut?
Biz yanlış duymadık, Eti "Umut" dedi öyle değil mi? Acaba kim bu Umut? Veya birisi değil de yalnızca Can'a tedavi gördüğü dönemleri hatırlatan bir sözcük mü? Umarım en yakın zamanda ne olduğunu öğreniriz çünkü "Umut" dizinin ilerleyişini değiştirecek gibi duruyor!
Sır Küpü
Ah Bilge ah! Bu dizide senin kadar acı çeken veya zorlukla baş eden bir karakter daha yok gerçekten. Zaten Can'a olan duygularını dizginlemeye çalışıyorken bir de Duru ve Deniz'i görmesi hiç iyi olmadı.
Acaba bu durumda Bilge ne yapacak? Bizce Can'a karşı duyguları olsa da böyle bir durumda Can'ın delireceğini bildiğinden Deniz ve Duru'yu ona anlatmaz. Belki de çok sinirli bir anına denk gelir ve gidip gördüğü her şeyi Can'a anlatır. Hep birlikte neler olacağını izleyip göreceğiz.
Fi-Çi'nin altıncı bölüm incelemesinin sonuna geldik. Yedinci bölümde görüşmek üzere!
Yorum Bırakın