Gidişleri gibi dönüşleri de muhteşem oldu! Yeni sezona bomba gibi bir başlangıç yapan Çi'nin ilk bölümünden gözümüze çarpan önemli detayları bizimle beraber incelemek ister misiniz? Yalnız küçük bir uyarı: Eğer ilk bölümü izlemediyseniz ve "spoiler" görmek istemiyorsanız önce ilk bölümü izlemenizi tavsiye ediyoruz. "Yok ben izlemedim ama yine de önce yazıyı okumak istiyorum" diyorsanız elbette okumaya devam edebilirsiniz. Bu arada önceki sezona dair küçük bir hatırlatmaya ihtiyacınız varsa buradan Fi'nin ilk sezonuna ilişkin yazımıza ulaşabilirsiniz. Limon Ağacı “Hayatın boyunca hep o anı hatırlarsın. Çünkü o andan sonra hayatın asla eskisi gibi olmaz.”  Duru Durulay umarım en yakın zamanda ne kadar büyük bir hata yaptığının farkına varırsın. Deniz'e olan aşkı bir anda sönen ve "Can Manay etkisi" ile bambaşka birine dönüşen Duru'nun bu durumu bizi gerçekten üzüyor. Ve her ne kadar Duru şu an onun yanında olsa bile aslında aklının ve kalbinin hala Deniz'le olduğunu Can çok iyi biliyor. Bilmediği ve asla kabullenmediği şey ise Duru'nun Deniz'e olan hislerini hiçbir zaman yok edemeyeceği. Duru'nun limon ağacını gördüğünde aklına Deniz'le beraber evlerine diktikleri limon ağacı geliyor ve birkaç saniyeliğine bile olsa duraksıyor, gözleri doluyor. Duru Hanım siz bu gidişle daha çok ağlayacaksınız bizden söylemesi. Yolunu Kaybetmiş Bir Gezgin Her ne kadar Deniz'e kızgın olsak da bu dizide en çok acı çeken karakterlerden birisi olduğu ortada. Hayatının aşkını, aylarca burunlarının dibinde yaşayan bir adama kaptırmış olmak elbette kolay atlatılacak bir durum değil. Deniz bu durumu atlatmaya çalışırken acaba yeni bir aşka mı yelken açacak? Böyle bir ihtimal var evet. Diziye yeni katılan karakterden bunu anlıyoruz ancak kendisini pek de sevemediğimizi belirtmek isteriz. Yani Duru'yu tahtından oynatamayacağını söyleyebiliriz. Ayrıca Roma’daki kafe sahnelerinde Mehmet Günsür ve Nehir Erdoğan'ın bilerek o kadar kötü bir aksanla konuşmuş olmalarını ve bunu tekrarlamamalarını temenni ediyoruz. Şimdi Gel de Gör Beni Bambaşka Biri! Özge Egeli, dizinin asi kadını. Bazen insanın yalanlarla yaşamasının aslında çok fena bir fikir olmadığını bize kanıtladı. Fi'nin sezon finalinde Sadık Murat Kolhan ve Can Manay'ın sırrını öğrendikten sonra bununla ilgili bir video çekip internete yüklemişti. Fakat bu videosu kimse tarafından ciddiye alınmadı hatta herkes onunla dalga geçti ve sadece şöhret peşinde olduğunu düşündü. Lakin Özge'nin bir magazin programında kendisiyle dalga geçilmesi her şeye son noktayı koydu. İpler programı izlemesiyle koptu kopmasına ama biz bile bu kadarını beklemiyorduk. Özellikle Özge'nin "Nereden çıktın sen?" sorusuna "Depresyondan, az önce çıktım." gibi bir cevap vermesi ve şuradan izleyebileceğiniz muhteşem(!) dansı ağzımızın açık kalmasına sebep oldu. Biz "Daha ne olabilir?" diye düşünürken Özge'nin arkadaşı sayesinde öğrendiği bilgilerle kendisiyle dalga geçen magazin programındaki sunucunun yerine geçmesi bir oldu. Hiç şüphesiz bu sezon bambaşka, intikam isteyen, eskisinden daha güçlü bir Özge Egeli izleyeceğiz. Dizinin Gerçek Başrolü Hayır hayır, Can Manay'dan bahsetmiyoruz. Elbette Samsung reklamlarından bahsediyoruz. Geçen sezon özellikle sosyal medyada dizi içerisinde sıklıkla yer alan Samsung markasının ürün yerleştirmeleri elbette bu sezon da devam ediyor. Ama olsun, bu Fi-Çi'nin Türk dizileri arasında çok farklı ve özel bir yeri olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Aşk mı? Takıntı mı? Yoksa Hırs mı? Duru'nun ne kadar hırslı bir insan olduğunu geçtiğimiz sezon başrol olamadığı için Deniz'i ısırmasından zaten anlamıştık. Boş yere bir kızcağızın yerine seçmelere katılıp o kızcağızın kazanma şansını da mahvetti. Can'ın kendisine aşık olduğunu zanneden Duru, Can'ın nasıl bir akıl hastası olduğunu ve bunun aşk değil takıntı olduğunu göremiyor. Aynı şekilde Can Manay da Duru'yu kendine aşık zannetse bile Duru'nun sadece Deniz'e karşı olan öfkesinden dolayı kendisine yakın olduğunu fark etmiyor. İlerleyen bölümlerde bu ikilinin ilişkisinin daha da arap saçına döneceğine şimdiden çok eminiz. Ruh Kanseri Bizim dizide en sevdiğimiz karakter kesinlikle Sadık Murat Kolhan. Can Manay'ın aksine takıntıdan, hırstan uzak olan sevgisi ve aslında çok güçlü bir adam olmasına rağmen konu Özge'ye gelince "minnoş bir ev kedisi" pozisyonuna geçmesi nedeniyle adeta gönlümüzde taht kurdu. İlk fragmanda beyninde tümör var sandığımız Sadık Murat Kolhan'ın asıl hastalığı Özgesizlikmiş meğer. 2 ay 5 gündür, yani Özge hayatından çıktığından beri, çok az uyuyabilen Sadık sonunda Özge'nin eski evine gidiyor ve yerde bulduğu eski bir hırkaya sarılarak uyuyor. İlk bölümün en beğendiğimiz sahnelerinden biri de kesinlikle bu sahne. Huzurlu bir uyku çektikten sonra Özge'nin bir magazin programı sunucusu olması Sadık Murat Kolhan'a pek iyi gelmiyor. Soluğu hemen Özge'nin sunuculuk yaptığı kanalda -bu kanal aynı zamanda Can Manay'ın da çalıştığı yeni kanal ve Sadık Murat Kolhan'ın sahibi olduğu kanalın en büyük rakibi- alıyor. Özge'nin asıl derdinin şöhret olmadığını bizim anladığımız gibi Sadık Bey de anlıyor elbette. Asansör sahnesinde "Limon Ağacı"ndan sonra bölümdeki en vurucu iki kelime Özge'nin ağzından dökülüveriyor: Ruh Kanseri. Sadık'a karşı öfkesinin hala geçmediğini aksine daha da arttığını ona "Siz ruh kanserisiniz Sadık Bey." diyerek belli eden Özge, belli ki Sadık Murat Kolhan'ın bir süre daha uykusuz kalmasına neden olacak. Beklediğimizden daha iyi bir bölümle geri dönen Fi-Çi daha şimdiden 2. sezonuyla da adından çok söz ettireceğe benziyor. Çi'nin ikinci bölümünü merakla bekliyoruz!