Fatih Sultan Mehmet'in Kaleminden 7 Enfes Şiir

Fatih Sultan Mehmet'in Kaleminden 7 Enfes Şiir
  • 21
    0
    0
    1
  • Henüz 21 yaşında bir delikanlıyken İstanbul’u fethedip Yeni Çağ’ın başlamasına öncü olan Fatih Sultan Mehmet; Yunanca, Arapça, Latince, Farsça, İtalyanca ve İbranice biliyor; alim, şair ve sanatkârlarla sohbet etmekten oldukça hoşlanıyordu. Dönemin en ünlü hocalarından eğitim alarak edebiyat, felsefe, tarih, coğrafya ve matematik alanlarında üst düzey bir bilgi birikimi edinmişti. Kitap okumayı sever, çocukluğundan beri çok iyi resim yapardı. Hatta bu yeteneğini mühendislik ilmi ile birleştirip İstanbul’un fethinde kullanılan şahi topunun projesini bile bizzat kendisi çizmişti. Bütün bunların yanı sıra “Avnî” mahlasını kullanarak yazdığı şiirleriyle de oldukça ünlüydü padişah. İşte biz de onun bu enfes şiirlerinden 7 tanesini günümüz Türkçesiyle sizler için derledik, keyifli okumalar dileriz.

    7)

    Bir güneş yüzlü melek gördüm ki cihan onun aynıdır
    O kara sümbülleri aşıklarının ahıdır

    O nazlı servi parlayan bir ay gibi karalar giyinmiş
    Sanki güzellikte Frenk ülkesinin padişahıdır

    Zünnarın düğümüne gönül bağlamayan kimse iman ehli olamaz
    O aşıkların yoldan çıkmışıdır

    Gamzesinin öldürdüğüne dudakları canlar verir
    Galiba o can bahşedicinin yolu İsa’nın dinidir

    Ey Avnî! Sevgilinin sana ram olacağını sanma
    Sen İstanbul padişahısın o Galata’nın şahıdır

    6)

    Ağlasa aşık ayrılık ateşiyle inlese
    Gözlerinden akan yaş yerine kan olup

    Gah cefa dağının tozlarından giyinse
    Gah kızgın çöllerde dolaşsa üryan olup

    Her ne kadar eziyet görse vefası artsa
    Her ne kadar gülseler haline o giryan olup

    Aşk sırrını aşikar etmeye takat bulmasa
    Sinesine yediği oklar pinhan olup

    Sevdiğinden muhabbet olmazsa o kalp hastasına
    Kimseler derdine derman edemez imkan olup

    Gam çölüne her gün eylese seyrüsefer
    Her gece üzüntü keder ve ayrılığa misafir olup

    Verseler cihanın mülkünü tacını tahtını
    Avnî köyün terk etmez başına sultan olup

    5) 

    Aşk ile gönlünü viran eden, bir daha onun şen olmasını istemez
    Senin aşkının derdiyle üzüntü çeken, bir an bile mutluluk istemez

    Hava ile toprağa karışıp toz gibi savrulan gönül
    Sevgilinin yolunun toprağından bir an bile uzak olsun istemez

    Aşkı yüzünden fena halleri hoş gören kişi şöhret gözlemez
    İnsanlardan uzak yaşamayı seven, meşhur olmayı istemez

    Bağrını kanlar içinde bırakan kimse, kırmızı dudaklara meyletmez
    Eteğini gözyaşı ile dolduran, inci gibi dişleri istemez

    Ey Avnî! Aşk parası yok olmayan ve tükenmeyen bir hazinedir
    Ona sahip olan başka hiçbir hazinenin bekçisi olmak istemez

    4)

     

    İçimdeki dertler ile yaş dolu gözlerim senin için ağlasa
    Gözyaşlarıma galip gelir, aşikâr olurdu sırlarım sana

    Sen güzellik tahtında bense senin uğrunda ayaklar altında
    Karınca halini nasıl arz ede, Süleyman’ım sana

    Muma bak ki senin meclisinde ağlayıp baştan çıkar
    Ne hoş yanar yıkılır, ey şe'mi şebistânım sana

    Aşkının yolunda sabah kadar sadık olduğum
    Gün gibi aşikârdır, ey ay gibi parlayanım sana

    Dün rakibi meneyledin eziyet etmekten
    Galiba ah ve feryatlarım tesir etti sana

    Ayrılık yarasını şerh etmek mümkün değil dostum
    Bari açık duran yakam, göğsümdeki yarıkları haber versin sana

    Eziyetinle Avnî’nin gözünü gönlünü harap etme
    Zira gözüm gönlüm mücevherler sunar sana

    3)

     

    Allah yolunda savaşmaktır niyetim
    İslam dininin yalnızca yücelmesidir gayretim

    Allah’ın ve evliya ordusunun yardımıyla
    Küfür ehlini baştan başa kahreylemek niyetim

    Peygamberlere ve velilere dayanmışlığım var benim
    Allah’ın lütfundandır fetih ümidim ve kuvvetim

    Benliğimi ve malımı dünyada feda etsem ne olur
    Hamd olsun var Allah yolunda savaşmaya yüz bin rağbetim

    Ey Mehmed! Ahmed-i Muhtar’ın mucizeleriyle
    Umarım galip olur din düşmanlarına devletim 

    2)

     

    Bağda gülden bahseden yanağını kasdeder
    Serviden söz açanlar endamını kasdeder

    Dilbere vasıl olmak dar-ı dünyadan murad
    Aşık aşkın derdi ile dermanını kasdeder

    Bu fani dünya için değmez kuru kavgaya
    Ecel ki bu dünyanın ziyanını kasdeder

    Yıldızlardan yücedir gözyaşı eşiğinde
    Bu bulutlar ahımın dumanını kasdeder

    Ey Avnî beyti bozma bahsi ağyar eyleyip
    Şiir o ki sadece cananını kasdeder

    1)

     

    Hiç kimse yok kimsesiz
    Herkesin var bir kimsesi
    Ben bugün kimsesiz kaldım
    Ey kimsesizler kimsesi
    Kimse aradığım yollarda
    Kimsesizlik kimsem oldu
    Dinsin artık hicranın cana
    Kimse aradığım yollar
    Kimsesiz kimselerle doldu

     

    Kaynak: 1    


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.