Malumunuz dünyaya yayılan Corona salgını sebebi ile ülkemizde de kısa sayılmayacak bir süre eğitime ara verildi. Bazı kuruluşlar da çalışanlarına izin verdi. İlkokul ve liselerin iki hafta, üniversitelerin ise üç hafta kadar eğitime ara verdikleri bu süreci verimli değerlendirmek ise çok önemli. İşte bu dönemi dolu dolu geçirmenizi sağlayacak, her birini çabucak bitirebileceğiniz kitap önerilerimiz!

1. Kendine Ait Bir Oda - Virginia Woolf

'Bir kadının yazı yazabilmesi için kendine ait bir odası ve yılda 500 pound geliri olmalıdır.' Böyle bir anda söyleyince bu cümle size de anlamsız gelmiş olabilir. Ancak Woolf, kitabına bu cümle ile başlayıp ne demek istediğini detaylı bir şekilde anlatıyor. Kadını edebiyat bağlamında ele alan bu eserde, sürekli erkekler tarafından yeterlilikleri sorgulanan kadınlara, kadın gözünden bir bakış atma fırsatı buluyoruz. Tarih boyunca kadın ve erkeğe nasıl davranılmış? Kadınların eğitim seviyesinin ve entelektüel birikiminin (kitabın yazıldığı dönemde) erkeğe göre daha az olması onların yetersizliklerinden mi kaynaklanıyor? Yoksa asıl sebep uzun yıllar boyunca baskı altına alınmaları mı? İşte Woolf da tıpkı tarih boyunca birçok yazarın yaptığı gibi bu soruları irdeliyor. Ancak bunu bir kadın olarak yapıyor. Sorulara verdiği soğukkanlı cevaplar ve yalın anlatım dili ise Kendine Ait Bir Oda'yı okunması gereken kitaplardan biri yapıyor.

2. Albaya Mektup Yok - Gabriel Garcia Marquez

Anlatım ustası Gabriel Garcia Marquez'in en bilinen kitaplarından olan Albaya Mektup Yok, çok trajik bir süreci kendine has bir havayla anlatıyor. O kadar ki okurken insanı göz yaşlarına boğması gereken durumlar, yazarın usta anlatımı sayesinde okuyucuyu güldürebiliyor. Kitap, ülkesi için cesurca savaşan ancak gösterdiği emeklerin karşılığını alamayan bir albayı anlatıyor. Albay, eşi ve horozu ile birlikte her cuma emekli aylığını bekliyor. Okuyucu da albay ile birlikte bu bunaltıcı bekleyişin bir parçası oluyor. Aslında kitabın konusu ile ilgili pek fazla şey söylemeye gerek yok. Mükemmel dili ve kendine has tarzı ile Albaya Mektup Yok, usta yazarın en iyi işlerinden biri.

3. Hippi - Paulo Coelho

Paulo Coelho'nun son kitabı olan Hippi, yazarın kendi hayatından kesitlere dayanıyor. 1970'lerin çılgın Hippi akımında yazarın dünyayı dolaşırken yaşadığı maceraları anlattığı kitabı, oldukça akıcı ve kolay okunan bir dile sahip. Eğer siz de o dönem ruhunu sonuna kadar hissetmek isterseniz, gerçek kişi ve olaylara dayanan bu kitabı mutlaka okumalısınız.

4. Uyku - Haruki Murakami

Daha önce Haruki Murakami okumadıysanız, bu kitap yazarın sıra dışı bakış açısı ile tanışmanız için iyi başlangıç olabilir. Kitap, sıradan bir hayatı olan bir kadının bir anda uykusuzluk çekmesi ile başlıyor. On yedi gün boyunca uyumayan kadın, bu süre içinde kendini ve ailesini sorguluyor. Daha önce farkında olmadığı birçok gerçeği algılıyor. Giderek kendi içine dönen kadın hayatına dair büyük aydınlanmalar yaşarken okuyucu olarak biz de heyecanla kitabın sonunu bekliyoruz. Sonuna dair asla ipucu vermeyen, her an her yere çekilebilecek bir olay örgüsüne sahip Uyku, bu özelliği ile hem şaşırtıcı hem de bir solukta bitirebileceğiniz ilginç eserlerden biri.

5. Zaman Makinesi - H.G. Wells

Literatürde ilk bilim kurgu romanı olarak geçen Zaman Makinesi,  1895'te yayınlanmış bir kısa roman. Kitap, bir zaman yolcusunun üst düzey medeniyetler bulma umudu ile geleceğe gitmesini konu alıyor. Makinenin sahibi ve geliştiricisi, gelecekteki bir medeniyet ile biraz zaman geçiriyor ve onları inceliyor. Ancak bu ziyareti onda bazı soru işaretleri oluşturuyor. Bugünden geleceği hayal ederken oldukça iyi niyetli davrandığını kabul etmek zorunda kalan zaman yolcusunun öyküsü, kendi dönemi için birçok siyasi göndermeye de sahip. İlk bilim kurgu denemelerinden biri olarak literatürde önemli bir yere sahip olan Zaman Makinesi, gelecekteki medeniyetlere alternatif bir bakış atmak isteyenler için de okunması gereken kitaplardan biri.