Elvis Presley Hakkında 8 Bilinmeyen

Elvis Presley Hakkında 8 Bilinmeyen
  • 2
    0
    0
    0
  • 8 Ocak 1935 tarihinde dünyaya gelen ABD'li şarkıcı, müzisyen ve aktör Elvis Presley; dünya çapında Rock'n Roll'un kralı olarak tanınır. Siyahi ve beyaz ses tonlarını rahatlıkla kullanabildiği efsane bir sese sahip olan müzisyen; kilise müziğinden popüler müziğe; Rock'n Roll'dan blues tarzına kadar çok çeşitli türlerde eserler vermiştir. 16 Ağustos 1977 tarihinde hayata gözlerini yuman Elvis Presley, milyonlarca insanın gönlünde taht kurmuştur. Elvis Presley'nin Graceland'daki evi ise daha sonra müzeye çevrilerek önemli bir turizm mekanı haline dönüştürülmüştür. 3 Grammy, 35 altın plak, 33 film. Plakları tüm dünyada en fazla satan sanatçı. Bugün sizlere dünyaca ünlü Rock'n Roll'un efsanesi Elvis Presley hakkında 8 bilinmeyeni açıklayacağız.

    1- İkiz Kardeşi Vardı

    Doğumundan yalnızca 6 saat sonra Elvis’in ikizi Jessie Garon ölmüştü. İkizi ölen çocuğun, ölen kardeşinin de gücünü aldığına inanan annesi, o doğduğunda onun çok güçlü olduğunu biliyordu.

    2- İlk Solistlik Deneyimlerini Mahalledeki Kilisede Gerçekleştirdi

    Kilisede solistlik yaptıktan sonra 10 yaşına geldiğinde Mississippi Alabama’da bir radyo istasyonunun düzenlediği genç yetenekler yarışmasına katıldı. Herkesi kendine hayran bırakan bu ufaklık yarışmada seslendirdiği "Old Shep" adlı parçayla ikinci oldu ve beş dolar para ödülü kazandı. Bu onun ilk profesyonel işiydi.

    3- Babası Hapishanede Yattı

    Elvis'in çiftçi babası Vernon, yalnızca 8 dolarlık bir borcu ödeyemediği için hapis yatmıştı. 11 yaşına geldiğinde doğum gününde ailesinin ona bir bisiklet almasını istiyordu. Babası bisiklet almaya parası yetmeyince Elvis'e bir gitar aldı.

    4- Aslında Sarışındı

    Sıkı bir Roy Orbison hayranı olan Elvis Presley aslında sarışındı ama bu hayranlığın sonucu olarak ömrü boyunca hayranı olduğu adama benzemek için saçlarını hep siyaha boyattı. Ailesine destek olabilmek için kamyon şöförlüğü yapmaya başladı. Bugün imajıyla bütünleşen o meşhur favorilerini, diğer kamyonculardan görüp özenerek uzattı.

    5- 15 Şarkısında Mavi Kelimesi Geçer

    Elvis'in 15 şarkısında mavi kelimesi geçer. Bunlardan bazıları şunlardır: Blue Suede Shoes, Blue Christmas, Blue Eyes Crying in the Rain, Blue Hawaii, Blue Moon of Kentucky, Blue Moon, Blue River. Yakın bir arkadaşının anlattığına göre lise mezuniyet balosunda dans etmeyi hiç beceremediğinden masadan kalkmamış ve eğlenceye dahil olamayarak evine dönmüş. Masada kös kös otururken ayağında ise bir çift mavi süet ayakkabısı varmış. Sözleri ve müziği Carl Perkins'e ait olan ve Elvis Presley'nin seslendirdiği meşhur Blue Suede Shoes şarkısı güzel bir tesadüf olsa gerek!

    6- "Hayranlarım Beni Öldürecek" Paranoyasına Kapıldı

    Bir gün konser öncesi aldığı tehdit yüzünden, bir süre sahneye özel korumalar ve üzerinde silahla çıktı. Konserlerinde herhangi bir olay yaşanmayınca korumaların kalmasına ancak artık silah taşımasına gerek olmadığına karar verildi. Ama vazgeçmeye niyeti yoktu; sahnede ve sahne dışında silahla geziyordu. Hayranlarının onu öldürmek istediğine dair paranoyak düşüncelere kapılır oldu. Mike Stone adında genç bir karate hocasından dersler almaya başladı. Hatta paranoyaları o kadar büyüdü ki hayatının aşkı olan eşi Priscilla onu terk etti. Priscilla ise daha sonrasında Mike Stone ile aşk yaşamaya başladı.

    7- Parasının Çoğunu Hayır İşlerine Adadı

    "Hediye aldıklarında veya bir problemleri halledildiğinde, insanların yüzlerinde oluşan mutluluk ifadesini görmeye bayılıyorum" diyen Elvis; müzik dünyasında kendi hayır kurumunu kurup işleten tek sanatçıdır. Birçok hayır kurumuna ve zor durumdaki insanlara yardım ederek gerçek bir Kral olmuştur. Günümüzde de Elvis Presley Charitible Foundation (Elvis Presley Hayır Kurumu), sanki Elvis yaşıyormuş gibi işletilmekte ve gelirin yarısına yakını, bu hayır kurumu aracılığıyla dağıtılmaktadır.

    8- Annesine Tutkuyla Bağlıydı

    Müzik kayıtlarını ilk olarak annesine okuyan Elvis Presley, annesine tutkuyla bağlıydı. Aslında Elvis’in uyuşturucuya başlamasının nedeni annesine beslediği büyük sevgiydi. Onun genç yaşta ölmesinden sonra depresyona girmiş, sürekli ilaç almaya başlamıştı. Annesinin ölümüne ve arkasından onu terk eden karısının ardından yalnızlığa tahammül edemedi. 42 yaşında hayata gözlerini yumdu. “Çocukken hayaller kurardım... Çizgi roman okur, kendimi çizgi roman kahramanı olarak hayal ederdim. Film seyreder, filmdeki kahramanla kendimi özdeşleştirirdim.  Aslında kurduğum tüm hayaller bir gün gerçek oldu. Hem de defalarca... Çocukluğumda öğrendiğim bir cümle vardı: Şarkısız bir gün, yaşanmış bir gün değildir. Yaşamınızda müzik yoksa, arkadaşınız da yoktur. Şarkısız yolculuk bitmez. Ben de hep şarkı söylüyorum. Kendim için sizler için...”  

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.