Duyarlı Bir Travma Analizi: Grâce à Dieu (2018)

Duyarlı Bir Travma Analizi: Grâce à Dieu (2018)
  • 0
    0
    0
    0
  • 8 femmes (2002), Swimming Pool (2003) ve Dans la maison (2012) gibi filmleriyle adını duyuran ve uluslararası sinema camiasında tanınan François Ozon, hiç şüphesiz günümüz Fransız sinemasının en popüler simalarından biri. Ozon, bu tanınmışlığını ilk uzun metrajlı filmlerine imza attığı 90’lı yılların sonundan itibaren kendisini unutturmayarak sık sık film çekmesine de borçlu. Sinemacının filmografisinin oyunbaz, cesur, eleştirel ve biçimci yanı ağır basan yapımlarla daha ciddi ve klasik filmler arasında gelip gittiğini söylemek yanlış olmaz. Yönetmen bu geleneği bozmayarak oyunbaz ve lezzetli cinsel gerilimli L'amant double’ın (2017) hemen ardından çocuklara uygulanan cinsel istismarı konu alan, alabildiğince oturaklı bir film olan Grâce à Dieu (Yüzleşme) (2018) ile karşımıza çıktı. Bu yazıda, dünya prömiyerini Berlin Film Festivali'nde gerçekleştiren Grâce à Dieu'yu incelemeye çalışacağım. Gerçekte yaşanmış olaylardan esinlenen yapımın yönetmenliğini ve senaristliğini François Ozon üstleniyor. Oyuncu kadrosunda ise Melvil Poupaud, Denis Ménochet, Swann Arlaud, Éric Caravaca, François Marthouret, Bernard Verley ve Josiane Balasko gibi isimler yer alıyor. Grâce à Dieu ile ilgili görsel sonucu Kalabalık ailesiyle beraber huzurlu ve saygın bir hayat süren Alexandre, üzerinden uzun yıllar geçmesine rağmen çocukken uğradığı cinsel istismarın izini taşımaktadır. Çocukken sürekli gittiği kilisede rahip Bernard tarafından istismar edilen Alexander, ailesinin bencil tavrının da etkisiyle bu travmayı üzerinden atamamış ve dile getirememiştir. Yıllar sonra bu gücü kendinde bulan orta yaşlı adam, karısının ve çocuklarının da desteğiyle cesur bir adım atar. Bu adım rahibin tacizine uğrayan başka mağdurların da ortaya çıkmasını sağlayacak bir hareketin fitilini ateşler. Gerçekte yaşanmış olan, bir kilisedeki çocuklara yönelik cinsel taciz olayından yola çıkan yapım, bu yönüyle son yıllarda üretilen ve benzer konuları ele alan Spotlight (2015) ve The Tale (2018) filmleriyle kimi yönlerden benzeşiyor. Kaynaklarını yaşanmış olaylardan alan bu filmler, hikâyelerini farklı tarzlarda ele almışlardı. The Tale’den otobiyografik yönü sebebiyle ayrıca bahsetmek gerekiyor. Yönetmeni Jennifer Fox’un kendi travmasını ele aldığı ve sinemanın en önemli bileşenlerinden kurgu kullanılarak unutulmak istenen travmatik olayların bilinçaltına bastırılmasının eşsiz bir sinemasal karşılık bulduğu bir filmdi. Grâce à Dieu’nun bu anlamda Spotlight’a daha çok benzediği söylenebilir. Daha geleneksel bir anlatıyı benimseyen her iki film de kilisede yaşanan bir cinsel taciz vakasının izini süren insanları anlatırken sonrasında ölçeğini genişleterek büyük resme bakıyor ve kilisenin baskın gücüyle yüzleşmek zorunda kalıyor. Karakterler yaşadıkları şehre ve sosyal çevrelerine tümüyle nüfuz eden yapıyla adeta polisiye bir filmin içindeki dedektifler gibi amansız bir mücadeleye girişiyorlar. Grâce à Dieu ile ilgili görsel sonucu Bu noktada, filmleri birbirinden ayıran en önemli noktadan bahsetmek gerekiyor. Grâce à Dieu, yukarıda bahsettim rotayı bir süre takip ettikten sonra ikinci yarısında kritik bir viraj alıyor. Alexandre'ın azimli uğraşlarının ardından bir toplumsal uyanış başlıyor ve rahibin öteki kurbanlarının hayatlarına da yapımın hatırı sayılır bir bölümü ayrılıyor. Yaşadıkları travmanın, her biri farklı kişiliklerde olan ve birbirinden uzak hayatlar süren kurbanlar ve yakın çevrelerinin nasıl etkilendiğine tanık oluyoruz. Bu durum, filmin süresinin 137 dakikayı bulmasına ve kimi tempo sorunlarına yol açmış. Fakat aynı zamanda benzer olayları yaşayan insanların aynı tepkileri göstermemesinin doğal olduğunu göstererek konu hakkındaki yanlış inançların belli ölçüde kırılmasını sağlamış. Böylece hikâyesinin psikolojik zeminini de doğru bir temele oturtmayı başarmış. Deneyimli yönetmen François Ozon, kendisinden beklediğimiz yenilikçi sinema dilini, anlattığı öykü sebebiyle bir kenara bıraksa da ele aldığı zor meseleyi sömürmeden ele almış. Bunu yaparken cinsel taciz kurbanlarının özellikleri ve vermeleri gereken tepkiler konusunda toplumun doğru bildiği yanlışlara da değinmiş. Grâce à Dieu ile ilgili görsel sonucu Grâce à Dieu, yönetmenin filmografisinde yükseklere yerleşmese de riskli meselesini büyük bir duyarlılıkla ama melodrama kaçmadan anlatmayı başaran bir yapım olarak seyredilmeyi hak ediyor.

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.