Durağan Bir Hareketin Hüznü: Deniz Kenarındaki Keşiş

Durağan Bir Hareketin Hüznü: Deniz Kenarındaki Keşiş
  • 0
    0
    0
    0
  • "Gökyüzünün sonsuz genişliği… Buna karşılık ne bir rüzgar, ne bir ay, ne de bir fırtına var. Gerçekte bir fırtına biraz teselli verici olurdu. Çünkü hiç değilse resmin bir yerlerinde hayat ve hareket görülebilirdi. Sonsuz denizde ne bir tekne, ne bir gemi, ne de bir deniz canavarı var.  Ve kumların üzerinde tek bir sap ot bile yok. Sadece birkaç martı havada uçuyor ve yalnızlığı daha da umarsız ve dehşet verici bir hale getiriyor." Marie von Kügelgen 1809 yılında, Alman Romantizminin önemli temsilcilerinden biri olan Caspar David Friedrich'in(1774-1840) "Deniz Kenarındaki Keşiş" adlı bu eserini gördüğünde bunları söyler. Çünkü eserin içinde söylediği gibi ne bir dinamizm, ne de bir yaşam belirtisi göze çarpar. Öyle vahşi bir durgunluktur ki bu, sizi içine çekmesinden endişe edersiniz. Aslında Friedrich'in diğer eserleri incelendiğinde resim anlayışında bunun yattığını görmek mümkündür. Zamanındaki diğer sanatçıların aksine o, seyirciyi resmin içine çekmekten yana hiç tereddüt duymaz. Diğer 19. yüzyıl ressamları olaylara uzaktan bakmayı tercih eden gözlemsel bir kaygı güderken, Friedrich genelde yalnız bir figür kullanarak bizi o manzaranın içine sürüklemeyi tercih eder. O apansız fırtınaların, kudretli dağların oluşturduğu manzarayı yalnız, figürün gözünden izlememizi ister. Bu eserinde de, çarpıcı bir manzarayı vakur bir duruşla izleyen tek bir figür görüyoruz. Kıyafetinden bir keşiş olduğu sonucuna vardığımız bu kişinin elini çenesine dayadığı ve durağan bir şekilde karşıdaki karanlık manzarayı izlediği görülüyor. Denizi uzaktan izleyen gizemli bir figür görüyorken, gerçek hayattaki gözlemlerimize dayanarak onun biraz düşünceli olduğunu varsaymak sanırım yanlış olmaz. Resmin yatayda üç farklı kuşaktan oluştuğunu ve dikey olan tek figürün gizemli keşiş olduğunu görüyoruz. Kanvasın çoğunluğunu gri-mavi tonlu engin gökyüzünün oluşturduğu ilk kuşak kaplıyor. Ardından resmin ortanca kuşağı olan neredeyse siyaha yakın deniz hattını görüyoruz. Deniz öylesine karanlık resmedilmiş ki, bu bize suyun dondurucu soğukluğunu hissettiriyor. En altta ise keşişin de üstünde durduğu kum tepelerini görüyoruz. Keşiş izlediğimiz bu çarpıcı manzaraya biraz ruhanilik ve yücelik katmak için orada bulunuyor gibi. 19. yüzyılın başları söz konusu olduğunda makineleşmenin eşiğinde olan insanlık, kendi gücünü keşfederken aynı zamanda bu gücü sorgulamaya da başlamıştır. Bu keşif ve sorgulama hali hiç şüphesiz sanatı da etkisi altına alır. Bundan dolayı o dönemin sanatçılarından bazıları, Tanrının ve ilahi olanın gücünü göstermeyi tercih ederken, bazıları da makineleşmenin getirdiği bu yenilikçi düzeni güzellemeyi seçmiştir. Caspar David Friedrich, ilahi olanın ve doğanın gücünü göstermeyi seçenlerdendir. O, düzen nasıl işlerse işlesin evrenin ve doğanın yüceliğini işlemeyi seçmiştir. Bu resimde ufuk çizgisinin hemen altında gördüğümüz bu karanlık kuşak da, tehditkar doğanın ve onun gücünün bir yansıması olarak görülebilir. Tanrının yarattığı eşsiz doğa ile karşı karşıya kalan keşiş, bu heybetli dokunun içinde oldukça aciz durmaktadır. Resimde yer alan keşişin ya da onu resmeden ve “Ressamın görevi havayı, suyu, taşı, ağacı olduğu gibi resmetmek değildir. Ruhu, duyguları resmine yansımalıdır.” diyen Friedrich'in bu yoğun manzara karşısında ne hissettiğini asla tam olarak bilemeyiz. Belki de Friedrich'in eserlerinin güzelliği de tam olarak buradan geliyordur. Ne hissedeceğimizi ya da düşüneceğimizi söyleyen unsurlar tarafından zihnimiz işgal edilmeden, her şeyi olduğu gibi bizlerin gözlem yeteneğine bırakıyor olması. Onun melankolik hayat hikayesi kimi zaman yalnız, çoğu zaman karamsar ama her zaman eşsiz güzellikte eserler üretmesini sağlamıştır. "Deniz Kenarındaki Keşiş" adlı yalnız, karamsar ama kesinlikle eşsiz güzellikteki bu eseri de Berlin’deki Alte Nationalgalerie'de onunla benzer özellikleri taşıyan "Meşe Ormanındaki Manastır" adlı eseriyle aynı salonda sergilenmektedir. Kaynak: " target="_blank" rel="noopener noreferrer">1, 2, 3,

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.