Türk dizi sektörüne damga vurmuş oyunculardan birisi olan Hatice Tuba Büyüküstün, 5 Temmuz 1982’de İstanbul’da dünyaya geldi. Ailesi aslen Erzurumlu. Güzel oyuncu üniversite eğitimini Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Dekorları ve Kostüm Tasarımı bölümünde tamamladı. Okurken bir yandan da küçük küçük oyunculuk denemeleri yaparak sektöre atılmaya çalışıyordu. Bu nedenle birkaç reklam filminde rol aldı.
2003 yılında yayınlanan "Sultan Makamı" dizisindeki ufak rolüyle televizyon dünyasına ilk adımını attı. Burada yüzünü gösterdikten sonra bir Çağan Irmak başyapıtı olan “Çemberimde Gül Oya” projesine dahil oldu. Dizide canlandırdığı Zarife karakteri, ona şöhretin kapılarını ardına kadar aralayacaktı. Hızla ünlenerek özellikle doğallığı sayesinde bütün dikkatleri üzerine çekti. Su gibi berrak görünüyor, zarafetiyle adeta büyülüyordu. Aradan 1 sene geçtikten sonra televizyon filmi “Gülizar” da başrol oynadı ve bu rol sayesinde Sırbistan Karadağ Cumhuriyeti Uluslararası TV Festival Bar’da En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazandı. Genç oyuncu için bu oldukça önemli bir başarı idi. Her geçen gün yıldızı parlamaya devam ediyordu.
Çemberimde Gül Oya dizisi
2005’te ilk dizi başrolünü kaptı ve “Ihlamurlar Altında” isimli dizinin kadrosuna girerek çıkışını sürdürdü. Bu sefer hem güzel hem de son derece akıllı bir iş kadınına hayat veriyordu. Başlarda sesine anlamsız bir dublaj yapılsa da çok geçmeden bunun gereksiz olduğu fark edilerek kendi sesini kullanmasına izin verildi. Zaten halihazırda çok hoş bir ses tonu vardı başarılı oyuncunun.
Ihlamurlar Altında’da sergilediği şahane performansın ardından "Babam ve Oğlum" da yer alıp sinemaya da ilk adımını attı. Sonra “Sınav” fiminde küçük de olsa bir rol aldı ve Jean Claude van Damme gibi bir dünya yıldızıyla çalışma fırsatını yakaladı. Devamında, üzerinden uzun yıllar geçtikten sonra bile yaşadığı en güzel deneyim olarak anlatacağı “Asi” dizisiyle döndü ekranlara. Kendisine Murat Yıldırım ve Çetin Tekindor eşlik ediyordu. 71 bölüm süren bu efsane dizi, onun şöhretine şöhret katmasının yanı sıra Ortadoğu’da da şiddetli bir fırtına estirmesine sebep oldu. Murat Yıldırım’la beraber devasa bir hayran kitlesi yakalayacaklardı.
Asi dizisinden Murat Yıldırım ve Tuba Büyüküstün
Çemberimde Gül Oya ve Ihlamurlar Altında’nın da Ortadoğu’da gösterime girmesiyle birlikte artık ünü durdurulamaz oldu. Türk dizilerinin yurt dışına ihraç edilmesine çok önemli bir katkı sağladı. Özellikle Asi dizisi, 67 ülkede yakaladığı izlenme oranıyla Monte Carlo Televizyon Festivali’nde En İyi Pembe Dizi dalında aday gösterildi.
Dizilerdeki başarısıyla yetinmeyip sinema kariyerine de ara vermeden devam etti Tuba Büyüküstün. “Yüreğine Sor” isimli Karadeniz filminin başrolünde yer aldı. Ardından tekrar ekrana dönerek Cansel Elçin ile birlikte “Gönülçelen” dizisinde oynadı.
1 buçuk yıllık aranın ardından “20 Dakika” isimli enteresan diziyle tekrar çıktı karşımıza. İlker Aksum’la beraber oynadığı bu dizi Türkiye’de yeterince göze giremedi. Ama Tuba Büyüküstün buradaki rolüyle bir ilki başararak 42.Uluslararası Emmy Ödülleri’nde En İyi Kadın Oyuncu ödülüne aday gösterildi. Ödülü kazanamasa bile adaylığa layık görülen ilk Türk oyuncu olarak tarihe geçti. 2014 yılına geldiğimizde UNICEF tarafından Türkiye’nin iyi niyet elçisi seçildi. Hem yardımsever faaliyetleri hem de Engin Akyürek ile birlikte yer aldığı “Kara Para Aşk” dizisindeki performansı nedeniyle 14.Uluslararası Giuseppe Sciacca Ödülleri’nde En İyi Kadın Oyuncu seçildi. Daha sonra sinemaya ağırlık verdi ve çeşitli filmlerde oynamaya devam etti.
2016’da ise ünlü yönetmen Ferzan Özpetek’in “İstanbul Kırmızısı” adlı yapımında adeta bir yıldız kadrosuyla geçti kamera karşısına. Ona bu filmde; Halit Ergenç, Mehmet Günsür, Nejat İşler ve Serra Yılmaz gibi oldukça önemli oyuncular eşlik etti. 2017'de ülkemizin en ünlü aktörlerinden birisi olan Kıvanç Tatlıtuğ ile “Cesur ve Güzel” isimli dizide başrolü paylaştı. 1 sezon sürdükten sonra final yapan bu dizi, özellikle Ortadoğu ve Latin Amerika ülkelerinde fırtınalar estirdi.
Bütün bu başarılı işlerinin yanı sıra doğal güzelliği ile de her zaman öne çıkıyor Tuba Büyüküstün. Genelde yok denecek kadar az makyaj yapıyor, estetik müdahalelerden hoşlanmıyor ve abartılı kıyafetleri sevmiyor hiç. Uluslararası organizasyonlarda dahi her zaman için tercihi zarif bir şıklık! Magazinden uzak durarak yaptığı işlerle gündeme gelmek istese de basın tarafından sürekli didik didik ediliyor hayatı. Ama biz onun özeline değil yeteneğine ilgi duyuyoruz. Yazımıza son verirken de daha nice ödüller almasını temenni ediyor ve minik ikizleriyle mutlu bir hayat sürmesini diliyoruz.
EDIT: Tuba Büyüküstün, 2020 yılında yer aldığı Netflix projesi "Ottoman Rising"de hayat verdiği Mara Hatun karakteri ile; uluslararası arenada tüm dikkatleri üzerine çekmeyi başardı.
Yorum Bırakın