Seafret, vokalde Jack Sedman ve gitarda Harry Draper'ın olduğu İngiltere çıkışlı bir grup. Indie, akustik, rock ve pop olarak nitelendirebileceğimiz tarzda müzik yapıyorlar. İkili, bir araya gelmeye 2014'te karar verdi ve sonrasında 2015 yılı onlar için gerçekten çok etkileyici bir yıl oldu. James Bay, Jake Bugg ve Hozier gibi isimlerin konserlerinde sahne aldılar. Yayınladıkları EP'lerden, turlarda ön grup olarak performanslarından sonra ikili ilk stüdyo albümleri olan Tell Me It’s Real'i 2016 yılında yayınladı. Albümden Oceans, Wildfire ve Atlantis adlı şarkılar çok dinlendi. 2017 yılında ise İstanbul'a gelip bir konser verdiler.   Bridlington'da doğup büyümüş olmak grubun isminin oluşmasında, müziklerinin şekillenmesinde büyük rol oynadı. Deniz onların yaptığı müzikte en büyük etkiye sahipti, sözlerde, şarkının atmosferinde hatta grubun isminde. "Sea" büyüdükleri yerin denizini, "fret" de gitarın perdelerini ifade ediyordu. Seafret, kendilerine nereden geldiklerini hatırlattığı için sevdikleri ve içlerine sinen bir isim oldu.     Verdikleri bir röportaja göre, ilk tanıştıklarında ikisi de aynı yerde, ayrı ayrı sahne alıyormuş. Jack şarkı söylemeye 18 yaşında başlamış ve ikilinin tanıştığı akşam sahnede ilk defa canlı performans sergiliyormuş. Harry ise o sırada 15 yaşındaymış ve babasının grubunda banjo çalıyormuş. Birbirlerinin performanslarını izledikten sonra gerçekten birlikte bir şeyler yapmalarını gerektiğini düşünmüşler böylelikle bir araya gelmişler. Aralarındaki bu durumu, "ilk görüşte aşk" olarak nitelendiriyorlar.   Müzik yapma aşaması, onlar için önce Harry'nin bir şeyler çalması ile başlıyormuş. Beğendikleri melodi üzerine söz yazıp ikisinin de içine sinen bir parça çıkartana kadar çalışıyorlarmış. Gezdikleri gördükleri bir yer, hayatlarındaki bir değişim, onlarla ilgili herhangi bir şey onlara ilham verebiliyormuş. Şarkı yazma kısmı her zaman doğal ve plansız gerçekleşiyormuş.   Klibinde Game of Thrones dizisinden tanıdığımız Maisie Williams'ın oynadığı "Oceans" isimli şarkılarının ilham kaynağı Londra'ya taşınmaları, sevdiklerinden ayrılmaları ve mesafelerin artmış olmasıymış. Şarkıyı yazarken sözlerin, söylemek istediklerini anlatacak kadar basit ve net olmasına karar vermişler, geri kalan işi gitara bırakmışlar. Grup birlikte müzik yapmaya başladıklarında, yaptıkları şeyi çok sevdikleri için herkes tarafından tanınmak, çok dinlenmek gibi bir amaca sahip değildi. İlerleyen zamanlar için, müziklerini her zaman kendileri gibi olarak, onlara doğru gelen, tamamen içten ve olabildiğince saf bir şekilde yapmayı amaçlıyorlar. Kaynak 1 Kaynak 2 Kaynak 3