Oyuncuların oynadığı karakterler, filmlerde bazen oldukça yoğun olan sahneler ve durumlardan geçebilir, ancak ekranda göründüğünün aksine bunların hepsinin rol olduğunu biliyoruz. Ne de olsa, büyük bir Hollywood filminde rol alındığı zaman, sıradan oyuncuları inanılmaz şeylere dönüştüren hileler vardır. Hiçbir şey için "film büyüsü" demezler. Ancak pek çok sanatçı kilo almaya, protez takmaya ve daha fazlasına dönüşmeye istekli olsa da bazı aktörler onu aşırıya taşır. İşte bu aktörlerden birkaçı!
Chapter 27[/caption]
Jared Leto, Requiem for Dream ve Dallas Buyers Club filmleri için kilo verirken 2007 yılında yaptığı Chapter 27 filmi için bayağı kilo aldı. John Lennon'ı vuran ve öldüren Mark Chapman'ı canlandıran Leto, o kadar çok kilo aldığını bunun sonucunda da gut hastalığı ile uğraşmak zorunda kaldığını itiraf etti. L.A.Times'a verdiği röportajda bu konu hakkında "Çekimin sonlarına doğru en çok göze çarpan sorunlardan biri ayaklarımda yaşadığım acıydı. Tekerlekli sandalyem vardı çünkü çok acı vericiydi. Vücudum kazandığım kilodan dolayı şoktaydı. Yarı-normal hissettiğim zamana geri dönmek yaklaşık bir yıl sürdü." dedi.
Philadelphia[/caption]
[caption id="attachment_81551" align="aligncenter" width="640"]
Cast Away[/caption]
Tom Hanks zorunlu olarak rollerinde ciddi değişim beklenen aktörlerden biri değildir, ancak Hanks birkaç filminde aşırıya gitmenin zararı olmayacağı yönünde bizi ikna etmiştir. 1993 yapımı, AIDS hastası olan bir avukatı canlandırdığı Philadephia ve 2000 yapımı, dört yıl boyunca ıssız bir adada mahsur kaldığı Cast Away filmlerinde ciddi bir kilo kaybedişi vardır. Hanks, muhtemelen genetik olarak eğimli olmakla birlikte, kilo kaybettiğini ve kilo aldığını düşünerek Tip 2 diyabet teşhisine katkıda bulunmuş olabilir. 2013 Londra Film Festivali'nde (The Daily aracılığıyla) “Kilo almanın ve kilo vermenin diyabetle bir ilgisi olabilir çünkü çok kötü bir şekilde besleniyorsunuz ve ağır olduğunuzda egzersiz yapmıyorsunuz.” diyor.
Syriana[/caption]
2005 yapımı Syriana için bir işkence sahnesini çekerken kafasını yaran Clooney'nın, aynı zamanda omurgasında da ciddi bir yaralanma meydana geldi. Rolling Stone'a, yaralanmanın çok kötü olduğu zamanlarda intihar etmeyi bile düşündüğünü söyledi. Doktorlar, ilk başta yaralanmanın nerede olduğunu tam olarak belirleyemediler ama sonunda Clooney'in omurgasından sızan sıvıyı fark edince durumun, herkesin düşündüğünden daha ciddi olduğunu fark ettiler. Aktör daha sonra Hollywood muhabirine, terapi boyunca güçlü ağrı kesici ilaç almaya zorlandığını açıkladı.
Neredeyse tüm filmlerinde aksiyon ve dövüş sahneleri olan Chan, parmaklarını, burnunu, ayak bileklerini hatta kalçasını kırmış; omuzlarını birkaç kereden daha fazla çıkartmıştı. Birden çok sarsıntı ve omurilik yaralanması geçirmiştir. Chan, Parade'e en ciddi yaralanması hakkında şöyle diyor: “Sahip olduğum en ciddi yaralanma, Tanrı'nın Zırhı II'nin çekimi sırasında oldu. Aslında, sadece eğimli bir yerden atlamak gerektiren basit bir akrobasiydi. Ama ben ciddi şekilde yaralandım ve beynimden ameliyat oldum. Kafamda hala metal bir plaka var ve herhangi bir sarsıntıda onu hissedebiliyorum."
The Expendables 3[/caption]
Sylvester Stallone setteki savaş yaralanmaları hakkında bir iki şey bildiğini, “Bir filmin kalitesini, yaralanmaların yoğunluğuna göre derecelendiriyorum." diyerek de filmlerinde yer alan aksiyon sahnelerini sevdiğini ekliyor. 2014 yılında The Expendables 3'te Barney Ross rolünü canlandırırken sette kötü bir düşüş yaşayıp sırtında kalıcı bir hasar bırakıyor. “İçimde bir miktar metal var. Eğer herhangi bir gıcırtı duyarsanız, o benim ayakkabılarım değil, sırtım. Ama ben daha iyiye gidiyorum.” diye belirtiyor.
Die Hard[/caption]
Willis'e göre, silahlı bir çekim sırasında yaşanan aksilik sonrasında sol kulağında üçte iki kısmi işitme kaybı yaşadı. Günlük konuşmada bol bol "Whaaa?" (Ne?) kalıbını duymadığını için söyleyen aktörün eski eşi Demi Moore bu konu ile ilgili “Sanırım bazen duyamıyor… Çünkü uzun bir süre önce Die Hard'ı çekerken kulağının yanında bir silah atılmış, bu yüzden kulaklarında kısmi bir işitme kaybı oluşmuş. Kızkardeşlerimle bir araya geliyor ve yemek masasında moda ve diğer şeyler hakkında konuşmaya başlıyoruz, zavallı adam..." diyor.
Salt[/caption]
2010 yapımı aksiyon filmi Salt'ta Angelina Jolie, Rus casusu olmakla suçlanan bir CIA subayını oynuyor. Dövüş sahneleri için Jolie, Muay Thai ve Krav Maga'nın bir kombinasyonunu öğrenmek zorundaydı ve 12 katlı bir binanın üstündeki dar bir çıkıntının üstünde yürümeyi ve bir karayolu taşıtına bir otoyol alt geçidinden atlamayı içeren birkaç akrobatik hareketleri vardı. Ama onun yüzünde kalıcı bir yara bırakan bu sahneler değil gülünç bir şekilde çok basit bir sahneydi. Dublör eğitmeni Simon Crane Us Weekly'ye verdiği demeçte, "Liev ile son dövüşü sırasında silah ateşlenen bir kapıdan içeri dalmak zorundaydı. Setin köşesinden girerken kafasını çarptı." dedi.
Maze Runner: The Death Cure[/caption]
Maze Runner serisinin son bölümünde, Dylan O'Brien'ı içeren korkunç bir set kazası yaşanması bir süre çekimlere ara verilmesine neden olmuştu. Franchise'ın genç yıldızı, motosikletle akrobasinin yanlış gittiğini ve yüzünün en çok sağ tarafına zarar verdiğini bunun sonucunda da ciddi bir beyin travması geçirdiği Salt Lake Tribune'de anlattı. "Sonsuza dek benim bir parçam olacak dört metal var. Bunu atlattığım için çok şanslıyım. Doktorumun beni bu denli iyileştirmiş olması mucize."
Kaynak: 1
Jared Leto, Chapter 27
[caption id="attachment_81552" align="aligncenter" width="640"] Chapter 27[/caption]
Jared Leto, Requiem for Dream ve Dallas Buyers Club filmleri için kilo verirken 2007 yılında yaptığı Chapter 27 filmi için bayağı kilo aldı. John Lennon'ı vuran ve öldüren Mark Chapman'ı canlandıran Leto, o kadar çok kilo aldığını bunun sonucunda da gut hastalığı ile uğraşmak zorunda kaldığını itiraf etti. L.A.Times'a verdiği röportajda bu konu hakkında "Çekimin sonlarına doğru en çok göze çarpan sorunlardan biri ayaklarımda yaşadığım acıydı. Tekerlekli sandalyem vardı çünkü çok acı vericiydi. Vücudum kazandığım kilodan dolayı şoktaydı. Yarı-normal hissettiğim zamana geri dönmek yaklaşık bir yıl sürdü." dedi.
Tom Hanks, Philadelphia ve Cast Away
[caption id="attachment_81549" align="aligncenter" width="640"] Philadelphia[/caption]
[caption id="attachment_81551" align="aligncenter" width="640"] Cast Away[/caption]
Tom Hanks zorunlu olarak rollerinde ciddi değişim beklenen aktörlerden biri değildir, ancak Hanks birkaç filminde aşırıya gitmenin zararı olmayacağı yönünde bizi ikna etmiştir. 1993 yapımı, AIDS hastası olan bir avukatı canlandırdığı Philadephia ve 2000 yapımı, dört yıl boyunca ıssız bir adada mahsur kaldığı Cast Away filmlerinde ciddi bir kilo kaybedişi vardır. Hanks, muhtemelen genetik olarak eğimli olmakla birlikte, kilo kaybettiğini ve kilo aldığını düşünerek Tip 2 diyabet teşhisine katkıda bulunmuş olabilir. 2013 Londra Film Festivali'nde (The Daily aracılığıyla) “Kilo almanın ve kilo vermenin diyabetle bir ilgisi olabilir çünkü çok kötü bir şekilde besleniyorsunuz ve ağır olduğunuzda egzersiz yapmıyorsunuz.” diyor.
George Clooney, Syriana
[caption id="attachment_81554" align="aligncenter" width="640"] Syriana[/caption]
2005 yapımı Syriana için bir işkence sahnesini çekerken kafasını yaran Clooney'nın, aynı zamanda omurgasında da ciddi bir yaralanma meydana geldi. Rolling Stone'a, yaralanmanın çok kötü olduğu zamanlarda intihar etmeyi bile düşündüğünü söyledi. Doktorlar, ilk başta yaralanmanın nerede olduğunu tam olarak belirleyemediler ama sonunda Clooney'in omurgasından sızan sıvıyı fark edince durumun, herkesin düşündüğünden daha ciddi olduğunu fark ettiler. Aktör daha sonra Hollywood muhabirine, terapi boyunca güçlü ağrı kesici ilaç almaya zorlandığını açıkladı.
Jackie Chan'in Bütün Filmleri
Neredeyse tüm filmlerinde aksiyon ve dövüş sahneleri olan Chan, parmaklarını, burnunu, ayak bileklerini hatta kalçasını kırmış; omuzlarını birkaç kereden daha fazla çıkartmıştı. Birden çok sarsıntı ve omurilik yaralanması geçirmiştir. Chan, Parade'e en ciddi yaralanması hakkında şöyle diyor: “Sahip olduğum en ciddi yaralanma, Tanrı'nın Zırhı II'nin çekimi sırasında oldu. Aslında, sadece eğimli bir yerden atlamak gerektiren basit bir akrobasiydi. Ama ben ciddi şekilde yaralandım ve beynimden ameliyat oldum. Kafamda hala metal bir plaka var ve herhangi bir sarsıntıda onu hissedebiliyorum."
Sylvester Stallone, The Expendables 3
[caption id="attachment_81561" align="aligncenter" width="640"] The Expendables 3[/caption]
Sylvester Stallone setteki savaş yaralanmaları hakkında bir iki şey bildiğini, “Bir filmin kalitesini, yaralanmaların yoğunluğuna göre derecelendiriyorum." diyerek de filmlerinde yer alan aksiyon sahnelerini sevdiğini ekliyor. 2014 yılında The Expendables 3'te Barney Ross rolünü canlandırırken sette kötü bir düşüş yaşayıp sırtında kalıcı bir hasar bırakıyor. “İçimde bir miktar metal var. Eğer herhangi bir gıcırtı duyarsanız, o benim ayakkabılarım değil, sırtım. Ama ben daha iyiye gidiyorum.” diye belirtiyor.
Bruce Willis, Die Hard
[caption id="attachment_81567" align="aligncenter" width="640"] Die Hard[/caption]
Willis'e göre, silahlı bir çekim sırasında yaşanan aksilik sonrasında sol kulağında üçte iki kısmi işitme kaybı yaşadı. Günlük konuşmada bol bol "Whaaa?" (Ne?) kalıbını duymadığını için söyleyen aktörün eski eşi Demi Moore bu konu ile ilgili “Sanırım bazen duyamıyor… Çünkü uzun bir süre önce Die Hard'ı çekerken kulağının yanında bir silah atılmış, bu yüzden kulaklarında kısmi bir işitme kaybı oluşmuş. Kızkardeşlerimle bir araya geliyor ve yemek masasında moda ve diğer şeyler hakkında konuşmaya başlıyoruz, zavallı adam..." diyor.
Angelina Jolie, Salt
[caption id="attachment_81568" align="aligncenter" width="640"] Salt[/caption]
2010 yapımı aksiyon filmi Salt'ta Angelina Jolie, Rus casusu olmakla suçlanan bir CIA subayını oynuyor. Dövüş sahneleri için Jolie, Muay Thai ve Krav Maga'nın bir kombinasyonunu öğrenmek zorundaydı ve 12 katlı bir binanın üstündeki dar bir çıkıntının üstünde yürümeyi ve bir karayolu taşıtına bir otoyol alt geçidinden atlamayı içeren birkaç akrobatik hareketleri vardı. Ama onun yüzünde kalıcı bir yara bırakan bu sahneler değil gülünç bir şekilde çok basit bir sahneydi. Dublör eğitmeni Simon Crane Us Weekly'ye verdiği demeçte, "Liev ile son dövüşü sırasında silah ateşlenen bir kapıdan içeri dalmak zorundaydı. Setin köşesinden girerken kafasını çarptı." dedi.
Dylan O'Brien, Maze Runner: The Death Cure
[caption id="attachment_81569" align="aligncenter" width="640"] Maze Runner: The Death Cure[/caption]
Maze Runner serisinin son bölümünde, Dylan O'Brien'ı içeren korkunç bir set kazası yaşanması bir süre çekimlere ara verilmesine neden olmuştu. Franchise'ın genç yıldızı, motosikletle akrobasinin yanlış gittiğini ve yüzünün en çok sağ tarafına zarar verdiğini bunun sonucunda da ciddi bir beyin travması geçirdiği Salt Lake Tribune'de anlattı. "Sonsuza dek benim bir parçam olacak dört metal var. Bunu atlattığım için çok şanslıyım. Doktorumun beni bu denli iyileştirmiş olması mucize."
Kaynak: 1
Yorum Bırakın