Can Seçki'yle Keyifli Bir Röportaj

Can Seçki'yle Keyifli Bir Röportaj
  • 0
    0
    0
    0
  • Çocukluk hayallerini gerçekleştirmeyi başaran ve daha gerçekleştirmek istediği birden fazla hayali olan bir adam ile birlikteyiz bugün. Can Seçki’nin bu yoldaki isteklerini, azimlerini ve başarılarını gelin birlikte öğrenelim. 1) Öncelikle sizi bu bu alana iten şeylerden başlayalım istedik. Her şey, ben daha ilkokul 3. sınıftayken annemin, beni ve abimi bir çocuk tiyatrosuna yazdırmasıyla başladı. Annem ve babam, abimin ve benim bir sanat dalıyla ilgilenmemizi çok istiyorlardı. Annem emekli öğretmen, yazar ve ressam, babam da emekli eczacı ve saz çalar, şarkı söyler. Aileden gelen bir sanat durumu söz konusu yani :) Bu sebeple annem, o dönemde yaz tatilini hem keyifli hem de verimli geçirmemiz için bizi bir çocuk tiyatrosunun oyunculuk eğitimine kaydettirdi. Bu sayede çok küçük yaşta oyunculukla tanışmış oldum. 2) Bu sektöre atıldığınızda kaç yaşlarındaydınız? Tiyatroyla aramdaki bağ çok eskiye dayansa da kamerayla 22 yaşında tanıştım. Sektöre ilk adımımı bir televizyon reklamıyla attım. Yaklaşık 4 senedir çeşitli reklamlarda rol alıyorum. Bu sene ilk kez bir sinema filminde rol aldım, çok keyifliydi. Geçtiğimiz Şubat ayında vizyona giren, Şahan Gökbakar ve Togan Gökbakar’ın yazdığı “Kayhan” filminde ‘Ressam Ahmet’ rolünü oynadım. 3) Kendi özgün projelerinizi yapmak hakkında ne düşünüyorsunuz? Yapıyorsanız motivasyon kaynağınız olan, size ilham veren şeyler neler? Şu an bir yandan oyunculuk eğitimime devam ediyorum, bir yandan da Sinema&TV üzerine yüksek lisans yapıyorum. Bu süreçte hem kamera önünü hem de kamera arkasını öğreniyorum. Eğitimini aldığım bu iki alanı birleştirerek kendi senaryolarımı yazıp kendi kısa filmlerimi çekiyorum ve oynuyorum. Henüz film çekimi konusunda amatörüm ama uğraşmaktan çok zevk alıyorum. Şimdi yeni bir kısa film senaryosu üzerinde çalışıyorum. Bu yeni süreçte bana ilham veren en önemli şey ‘müzik’. Genelde, dinlediğim veya duyduğum herhangi bir şarkıya ya da melodiye uygun görüntüler, sahneler beliriyor zihnimde ve o görüntüleri yazıya döküp hikayeleştiriyorum. 4) İdol olarak gördüğünüz birinden söz edebilir misiniz desek... Tek bir kişi yok aslında. Türkiye’de Haluk Bilginer, Halit Ergenç ve Erdal Beşikçioğlu diyebilirim. Çok sevdiğim ve örnek aldığım çok büyük isimler. Çok şanslıyım ki her birini yakından görüp izleme fırsatım oldu. Oyunculuklarından öğrendiğim ayrı ayrı çok şey var. Yabancı olarak da Christoph Waltz, Jack Nicholson ve Tom Hardy’yi sayabilirim. Oynadıkları hiçbir filmi kaçırmıyorum. 5) Gelecek planlarınız, ya da nasıl projelerde yer almak istediğiniz hakkında net şeyler söyleyebilir miyiz? Çocukluğumda başladığım tiyatroya hayatımın sonuna kadar devam edeceğim. Bununla birlikte sinemanın çok özel bir alan olduğunu düşünüyorum ve çok saygı duyuyorum. Eğer öyle bir şansım olursa, hangi tür olduğu fark etmeden, filmlerde sık sık rol alabilmeyi diliyorum. Dizi alanında da yer almak istediğim çok örnek var. Komedi türünde Avrupa Yakası, 1 Erkek 1 Kadın, Leyla ile Mecnun, 7 Numara tadında dizilerde, dram türünde de Ezel, Elveda Rumeli, İkinci Bahar, Masum, Şahsiyet gibi dizilerde oynamayı çok isterim. İleride bir gün, ruh hali değişken, psikopat bir kötü karakter oynamayı da çok isterim. 6) Dışarıdan bakalım: Bu alana hiç yönelmeseydi Can Seçki ne olurdu? Kendinizi başka bir işi yaparken hayal edebiliyor musunuz? Oyunculuk yapmasaydım büyük ihtimalle psikolog olurdum. Annem, öğretmenliğin yanında bireysel danışmanlık yapıyor ve kişisel gelişim alanında yazdığı 4 tane de kitabı var. Bu konuların sürekli konuşulduğu bir evde büyüdüm, dolayısıyla kişisel gelişime ve psikolojiye çocukluğumdan beri büyük bir ilgim var. Aynı zamanda, birbirinden farklı alanlar olsa da, psikoloji ve oyunculuğun buluştuğu çok fazla nokta var. Bir karakteri canlandırırken o karakterin psikolojik çözümlemesini doğru yapabilmek çok önemli. Sanırım psikolog olsaydım bir yandan yine oyunculukla uğraşırdım:) 7) Sizin için, özellikle sosyal medyada; sempatik ve fazla yetenekli, fazla iyi bir adam diyorlar bunu söylemeden geçmeyelim. Siz kendinizi nasıl tanımlarsınız, kimdir Can Seçki? Bu güzel soru için teşekkür ederim. Kendimle ilgili araştırma yapmıştım ama bunu gözden kaçırmışım, çok mutlu oldum:) Bu yorumu yapan kişiye/kişilere de teşekkür ederim. Enerjisi yüksek, bulunduğu ortama çabuk ayak uyduran, sabırlı ve detaycı biri Can Seçki. Kendim için ve çevrem için faydalı ve keyifli şeyler yapmaya gayret ediyorum. Kalabalık bir ailede büyüdüğüm için kalabalık yerlerde vakit geçirip gözlem yapmayı ve yeni insanlarla tanışmayı çok seviyorum. Kalabalıkta olduğu kadar tek başımayken de çok eğleniyorum. Evde vakit geçirmekten çok keyif alıyorum, daha üretken oluyorum. 8) Günümüz sineması sürdürülebilir etik bir yöne doğru gidiyor. Bir sanatçı olarak bu konu hakkındaki görüşleriniz neler? Özellikle son yıllarda evden sonra en çok gittiğim yer sinema. Yerli ve yabancı vizyon filmleri, bağımsız filmler, neredeyse bütün filmleri izliyorum. Çok şey öğreniyorum ve çok keyif alıyorum. Bence sinemanın etiğinde öncelikli olan estetiktir. Sanatsal yaratıcılığın ve sanatsal güzelliğin gelişmesi, geliştirilmesi esastır. Dünya değiştikçe ve teknoloji geliştikçe, insanların değişimi ve gelişimi de kaçınılmaz. Bu sürekli değişim ve gelişim, doğal olarak sinemaya da yansıyor. Bir film için, bir fikrin üretildiği ilk andan, filmin tamamlandığı son ana kadar, giderek büyüyen, kalabalık ve üretken ekipler tarafından muazzam bir zaman, para ve emek harcanıyor. Bunun sonucunda da hem dünyada hem de ülkemizde, üretilen içeriklerin ve ortaya çıkan işlerin giderek daha kaliteli hale geldiğini düşünüyorum. Sektörde çalışan insanlara ve insani değerlere daha da önem verildiğini görüyorum. Özellikle son yıllarda tüm dünyada gerçekleştirilen festival ve ödül törenlerindeki kategori sayılarındaki artış ve bu platformlarda yapılan konuşmalar, açıklamalar bunun göstergesi. Aynı zamanda sinemanın, hem dünyada hem de ülkemizde daha ulaşılabilir hale geldiğini ve ortak yapımlardaki artışla, giderek daha evrensel bir boyuta ulaştığını düşünüyorum. 9) Son olarak, çocukluk hayallerinizden gerçekleşenler oldu mu? Veya hala gerçekleşmesini istediğiniz hayalleriniz var mı? Çocukluk hayallerimin bazıları gerçek oldu. İstanbul'u görmek, televizyon kanallarını gezmek ve kendimi sinemada izlemek, çocukken en büyük hayallerimden üçüydü. Adana’da doğup büyüdüm ve Adanayı çok seviyorum. İstanbul'a ise üniversiteyi kazandığımda geldim ve 9 senedir İstanbul’da yaşıyorum. Üniversite 3. sınıftayken özel bir televizyon kanalında 1 yıl kadar çalıştım ve bu sene kendimi sinemada izledim :) Gerçekleşmesini istediğim ve bunun için çabaladığım daha birçok hayalim var tabii. Gerçekleşmiş olanlar, henüz gerçekleşmemiş olanlar için büyük motivasyon kaynağı. İlginiz için ve bu güzel röportaj için çok teşekkür ederim. :) Biz de Wannart ailesi olarak Can Seçki'ye bu keyifli röportaj için teşekkür ediyoruz! (Sorular ve yardımları için Yaren Özkan'a teşekkürler.)

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.