Burjuvanın Bakışına Hapsolmak: Sunset (2018)

Burjuvanın Bakışına Hapsolmak: Sunset (2018)
  • 0
    0
    0
    0
  • Henüz ilk uzun metrajlı filmi Son of Saul'la (2015) sinema tarihine bir başyapıt ekleyen Macar yönetmen László Nemes'in geçtiğimiz yıl Cannes Film Festivali'nde yarışan merakla beklenen ikinci filmi Sunset ülkemiz vizyonundaki yerini de aldı. Sinemacı, muhteşem ilk filminde İkinci Dünya Savaşı'nda Nazilerin emrinde çalışan ve canice eylemlerinin maşası olarak kullanılan bir karakterin hikâyesini anlatmıştı. Nemes biz seyircileri bu sefer dünya tarihine yön veren ve pek çok acıya sebep olan Birinci Dünya Savaşı'nın arifesindeki Budapeşte'ye götürüyor. Filmin ana karakteri, bir burjuva ailesine mensup olan fakat anne ve babasının öldürülmesiyle zorlu bir hayat süren Írisz Leiter. Yetenekli bir şapka tasarımcısı olan genç İrisz, yıllar sonra döndüğü Budapeşte'de eskiden ailesine ait olan şapka dükkanında çalışmaya başlıyor. Asıl amacı ise ailesinden kalan en yakın akrabası olan abisini bulmak. Nemes, Son of Saul'de savaşın tüm dehşetini ve yıkıcılığını yenilikçi olduğu kadar da zorlayıcı bir sinema diliyle anlatmıştı. Filmde gerçekleşen bütün olayları ezik, çökmüş ve günahkar Saul'un omzundan izliyorduk. Etrafında yaşanan vahşi ve kahredici olaylar yüzünden travmatize olmuş karakter gibi biz de olan biteni bulanık birer silüet olarak görmüştük. Bir savaşı karakter dramı odaklı bir anlatıyla ele alan sinemacı, izleyicileri de ana karakterinin bakışına hapsederek sinemaya atfedilen 'röntgenci bakışı' farklı bir biçim denemesinde peliküle dökmüştü. Sunset'te ise yine dünya üzerinde önemli izler bırakan bir savaşın arifesinde güçlü bir genç kadının olgunlaşma hikâyesini onun ensesinden ayrılmadan izliyoruz. Yapım ilk bakışta yaşadığımız dönemde öne çıkan feminizm rüzgarından yararlanmak isteyen bir kadın irade hikâyesi olarak görülebilir. Filmin, sinemacının sürpriz ilk filminin ardından sinema çevrelerinde beklediği yankıyı bulamamasını da buna bağlayabiliriz. Evet Sunset biçim ve hikâye açısından görünürde klasik bir dönem melodramını andırıyor fakat üzerinde düşünüldüğünde filmin bundan daha fazlası olduğu ve yönetmenin kariyeri için bir ileri adım olmasa da doğru adım olduğu ortaya çıkıyor. Zengin bir aileden gelen İrisz'in ailesinin başına gelen felaketin ardından yoksul bir ailenin yanına verildiğini biliyoruz. Güçlü ve tuttuğunu koparan bir insan olduğu her halinden belli olan genç kız, yıllar sonra tekrar memleketi Budapeşte'ye gelerek ailesinin şapka dükkanında çalışmaya başlıyor. Azmederek başladığı işinde yükselerek belki de ona ait olduğunu düşündüğü zenginliğe tekrar kavuşmayı amaçlıyor. El değiştiren servetin tekrar eski (asıl) sahibine dönmesini arzulayan klasik burjuva zihniyetiyle ilerleyen karakter, bu yolda ona destek olmasını umduğu kayıp abisinin de izini sürüyor. Fakat ezilen yoksul kesimin yükselişinin ayak sesleri dipten hissedilmeye başlamıştır artık. Nemes, yine karakterin peşinden ayrılmadığımız filmde, ilk filmi kadar yoğun olmasa da yine biçimsel denemelerin peşini bırakmamış. Filmin mükemmel sinematografisine ve sanat yönetmenine hâkim olan açık renklerin kullanıldığı filmde başkent Budapeşte'de yaşayan üst sınıfın hayatı büyük bir rehavet ve sefahat içinde resmedilmiş. Bu tercihin üzerine düşünüldüğünde sinemacının bizi tekrar İrisz'in bakışına hapsettiğini söyleyebiliriz. Finalde ise ezilen ve güçsüz görülen toplumsal sınıfın olayları ele aldığı ve burjuvazinin önemli sembollerinden biri olan şapka dükkânını tarumar etmesine tanık oluyoruz. Şehirle beraber İrisz'in de inandığı değerler yerle bir oluyor ve o cilalanmış, şık görüntüler yerini şiddetin ve tecavüzün kirli, çamurlu temsiline bırakıyor. Fakat bu tercih ilmin bakış açısına getirilecek eleştirilerin de yolunu açıyor. Üstün teknik becerisiyle tek atımlık bir yönetmen olmadığını kanıtlayan László Nemes'in en önemli yardımcısı genç başrol oyuncusu Juli Jakab olmuş. Son of Saul'de de ufak bir rolde oynayan güzel ve yetenekli oyuncu, yer yer iticileşen, dik başlı ve kibirli karakterine başarıyla hayat vermiş. Sunset, üstün zanaatıyla ve üzerine düşündükçe ortaya çıkan alt metinleriyle vizyondaki nadir izlenesi filmlerden biri.

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.