Bugün sizlere kendi müziğini tanımlaması istendiğinde, başlıktaki gibi "Synthwave’den post-punk’a doğru uzanan bir yatak odası pop'u" diyen Brek'i tanıtacağız. Ara not düşmek lazım ki bazılarınız Brek'i, yani Berk Sivrikaya'yı belki Nihil Piraye ya da Mispis zamanlarından biliyor da olabilirsiniz. Öncelikle Brek isminin nerden geldiği ile başlamamız gerekirse, Berk Sivrikaya bir gün ismini yanlış yazmış ve bir anda "Tamam işte bu oldu bence." diyip Brek ismi ile yola çıkmış. 2018 yılının yazında çıkardığı ilk albümü olan TV Juice, Berk Sivrikaya'nın hem evi hem de stüdyosu niteliğini taşıyan "Kare Müzikevi"nde kaydedilmiş. Sivrikaya'nın; "Brek" projesine başlarken kafasında her şeyi tamamen kendi bestelemek, kendi kaydetmek ve kendi çalmak olduğu için bu albümün ev stüdyosunda kaydedilmesi çok da şaşırtıcı omasa gerek. Tamamen İngilizce parçalardan oluşan bu albümde neden hiç Türkçe şarkı olmadığı sorulduğunda ise verdiği bir röportajında şöyle söylemiş: "Albümün İngilizce olmasıyla paralel başka bazı kısıtlamalar da var albümde. Çünkü bu taslağa başlarken birkaç tane enstrüman seçtim; birkaç tane synth tonu, davul sesleri… Ve dedim ki, “Ben sadece bunları kullanacağım.”. Çokluk içinde boğulmaktan kaçınmak için kendimi bu enstrümanlara kıstım. İngilizce de öyle bir durum. Sonuçta istediğin kadar hakim ol, ana dilin değil. Onun içine kısıldığın zaman; elinde, rutininde olduğun kadar hakim olduğun ya da içine düşebildiğin bir enstrümanın olmayınca onu çok basit, çok primitif, çok ilkel bir şekilde iyi kullanabiliyorsun. Bir de daha basit yaklaşmak gerekirse İngilizce şarkı söylemeyi daha çok seviyorum. İngilizce daha kolay yazıyorum, daha kolay söylüyorum, kulağıma daha güzel geliyor.". Albümü dinlerken rüya ile gerçek arasında bir çizgideymiş gibi hissedeceğinizi düşünüyoruz; Brek'in de zaten albümün yapım aşamasında odaklandığı kavramlar kıyamet, rüyalar, televizyon ve çocukluk olmuş. TV Juice'un albüm kapağını Palmiyeler'den tandığımız Mertcan Mertbilek tasarlamış, görüldüğü üzere kapakta az önce bahsettiğimiz kavramların arasında olan televizyon merkeze konulmuş. Hazır Palmiyeler'den bahsetmişken şunu da söyleyelim; Brek, zamanında prodüktörlük geçmişi bulunduğu için, grubun albümle aynı ismi taşıyan Akdeniz ve Derine parçaları ile akıllarımızda yer edinmiş Akdeniz albümünün de prodüktörlüğünü yapmış. Sizi dinlediğinizde bilincinizi açık tutarken hayal dünyanızda gezintiye çıkaracak şarkıları olan TV Juice'u buraya bırakıyor ve yazımıza devam ediyoruz. İlk albümünü yayınladığı senenin eylül ayında piyasaya sürdüğü ve TV Juice'dan farklı olarak tamamen Türkçe parçalar içeren Mikrodalga Sörfü isimli 5 şarkılık EP'si ise Brek'in hala Spotify'da en popüler şarkılarından olan Tesadüfen Hayatta şarkısını içeriyor. Sadece "Tesadüfen denizlerin altında bir yıldıza rastlarsan/ Ona söyle tesadüfen yaşıyor ve şimdilik hayatta" sözlerinden oluşmasına rağmen şarkıya hakim olan o saf synth tonu ile bizleri içine çekmeyi başaran bu güzel şarkının canlı versiyonunu aşağıdan izleyebilirsiniz. 2019 yılında çıkarmış olduğu son albümü ÖLÜPOP ise önden piyasaya sürülen Ölümümden Tut Beni ve Kaybolan Gemim parçaları ile bize zaten birtakım izlenimler vermeyi başarmıştı. O izlenimlerden biri de şu ki, ÖLÜPOP'un gece saatlerinde dinlenmesinin albümün depresyon ve bunalım havasının hakkını vereceğini düşünüyoruz. Zaten önceki albümde ve EP'de olduğu gibi rüyalar, karanlık ve kayboluş kavramlarını yine sonuna dek hissedebileceğiniz parçalar içeren ÖLÜPOP'ta bu sefer sanki bu kavramlar somutlaştırılmak istenircesine parçaların adlarına yansıtılmış: Gecenin Altında, Bugün Benim Biraz Şansa İhtiyacım Var, Dünyanın Sonunda Buluşalım, Mavi Yolculuk... Son olarak albümde belki de synth tınılarını en az hissedeceğiniz, tamamen temiz bir vokalin ve piyanonun size eşlik edeceği Kaybolan Benim Gemim parçasını buraya bırakıyor, -tekrardan- gece saatlerinde dinlemenizi önererek keyifli dinlemeler diliyoruz! "Yok et beni denizlerin dibinde/ Kaybet beni o en uzak yerinde"     Röportaj kaynağı: https://rvzyn.wordpress.com/2018/08/18/brek/