Üç dinin ve birçok mezhebin birlikte hoşgörüyle yaşadığı, Atatürk’ün “benim şahsi meselem” olarak nitelendirdiği en güneydeki şehrimiz Hatay’ın merkezi olan Antakya; yalnızca mutfağıyla değil, tarihteki önemli yeriyle de adından söz ettiriyor ve seyahatseverlerin ilgisini çekiyor. Bu yazımızda meraklıları için Antakya’da gezilecek yerleri, yenilebilecek yemekleri, alınabilecek hediyelik eşyaları keşfedeceğiz.
Görülmesi Gereken Yerler:
Doğal bir mağaranın içinde bulunan ve kayalar oyularak genişletilen St. Pierre Kilisesi, tarihte bilinen ilk kilise ve İsa’nın dinine inananların “Hristiyan” adını aldığı ilk yer olduğundan Hristiyanlar için Haç yerlerinden biri olarak ilan edilmiştir. Her yıl Aziz Petrus’u (ilk papa) anma töreni gerçekleşen kilisede, ilk başlarda, Antakya’daki ilk Hristiyanlar baskıdan dolayı gizlice buluşmuşlardır.
Dünyanın en büyük mozaik sergileme alanına sahip olan Hatay Arkeoloji Müzesi, 2014 yılında yenilenerek ziyaretçilerini Helenistik dönemden, Bizans İmparatorluğu’ndan kalma kalıntılarla, eşyalarla, mozaik ve heykellerle büyülemektedir.
Roma dönemine ait bir Pagan tapınağı üzerine inşa edilen cami, Türkiye’nin en eski camisidir. Caminin ismi İsa’nın havarilerine ilk inanan ve rivayete göre bu uğurda can veren Antakyalı Neccar'ın adından gelmektedir. Cami’de Habib Neccar, Yahya ve Yunus türbeleri bulunmaktadır. Yalnızca Müslümanlar için değil Hristiyanlar için de önemli bir camidir çünkü içinde on iki havariden Yuhanna, Pavlus ve Petrus’un mezarları bulunmaktadır.
Titus Tüneli[/caption]
Roma İmparatorluğu döneminde seli engellemek amacıyla yapılmış 380 metre uzunluğundaki Titus Tüneli el ile yapılan en büyük tünel olarak tarihe geçmiştir. Tünelin yüz metre ilerisindeki Beşikli Mağara'da bulunan oyulmuş mezarlıklar da ziyaretçilerin listesinde. Belediyenin desteğiyle başlatılan “Antik Seleucia Pierra’da Doğa Yürüyüşü” projesi ile bu bölgeye yapılan yürüyüş yolları ve teraslar turistlerin sayısını arttırdı.
[caption id="attachment_181143" align="aligncenter" width="660"]
Beşikli Mağara[/caption]
Özellikle yaz aylarında sıcaklığıyla bunaltan şehirde serinlemek için harika bir durak Harbiye Şelaleleri. Bölgede şelalelerin hemen yanında pek çok restoran ve piknik yerleri bulunmakta, böylelikle serin havanın ve güzel manzaranın eşliğinde leziz Antakya yemekleri yiyebilirsiniz. Bu şelalelerin bir de mitolojik hikayesi var: Efsaneye göre Zeus’un oğlu Apollon bir gün güzeller güzeli su perisi Defne’nin bir ırmakta (Asi Nehri olduğu düşünülüyor) yıkandığını görür ve ona aşık olur. Fakat Defne hiç kimseyle birlikte olmayacağına dair kendine yemin etmiştir bu yüzden Apollon’nun görüşme isteğini reddeder ve ondan kaçar, Apollon ise onu kovalamaya başlar. Işık Tanrısı Apollon’nun kendisine yaklaştığını fark eden Defne çaresizce “Ey Toprak Ana beni ört, beni sakla, beni koru” diyerek ağlamaya başlar. Bunun üstüne defne ağacına dönüşen perinin göz yaşlarının Harbiye’deki şelaleler olduğuna inanılır ve Antakya’da bu kadar fazla defne ağacı yetişmesi bu efsaneye yorulur.
Antakya Mutfağı
Kaytaz Böreği[/caption]
[caption id="attachment_181154" align="aligncenter" width="300"]
Oruk (İçli Köfte)[/caption]
Haytalı[/caption]
Hediyelik Eşya
Antakya gezinizden sonra sevdiklerinize hediye almak için Uzun Çarşı’ya uğramanızı öneririz. Buradan meşhur defne sabunu, nar ekşisi, çeşit çeşit baharat, kesik zeytin, kabak lifi ve daha bir sürü hediye alabilirsiniz.
Görülmesi Gereken Yerler:
- Saint Pierre/Peter Kilisesi
Doğal bir mağaranın içinde bulunan ve kayalar oyularak genişletilen St. Pierre Kilisesi, tarihte bilinen ilk kilise ve İsa’nın dinine inananların “Hristiyan” adını aldığı ilk yer olduğundan Hristiyanlar için Haç yerlerinden biri olarak ilan edilmiştir. Her yıl Aziz Petrus’u (ilk papa) anma töreni gerçekleşen kilisede, ilk başlarda, Antakya’daki ilk Hristiyanlar baskıdan dolayı gizlice buluşmuşlardır.
- Hatay Arkeoloji Müzesi
Dünyanın en büyük mozaik sergileme alanına sahip olan Hatay Arkeoloji Müzesi, 2014 yılında yenilenerek ziyaretçilerini Helenistik dönemden, Bizans İmparatorluğu’ndan kalma kalıntılarla, eşyalarla, mozaik ve heykellerle büyülemektedir.
- Habib-i Neccar Cami
Roma dönemine ait bir Pagan tapınağı üzerine inşa edilen cami, Türkiye’nin en eski camisidir. Caminin ismi İsa’nın havarilerine ilk inanan ve rivayete göre bu uğurda can veren Antakyalı Neccar'ın adından gelmektedir. Cami’de Habib Neccar, Yahya ve Yunus türbeleri bulunmaktadır. Yalnızca Müslümanlar için değil Hristiyanlar için de önemli bir camidir çünkü içinde on iki havariden Yuhanna, Pavlus ve Petrus’un mezarları bulunmaktadır.
- Titus Tüneli & Beşikli Mağara
Titus Tüneli[/caption]
Roma İmparatorluğu döneminde seli engellemek amacıyla yapılmış 380 metre uzunluğundaki Titus Tüneli el ile yapılan en büyük tünel olarak tarihe geçmiştir. Tünelin yüz metre ilerisindeki Beşikli Mağara'da bulunan oyulmuş mezarlıklar da ziyaretçilerin listesinde. Belediyenin desteğiyle başlatılan “Antik Seleucia Pierra’da Doğa Yürüyüşü” projesi ile bu bölgeye yapılan yürüyüş yolları ve teraslar turistlerin sayısını arttırdı.
[caption id="attachment_181143" align="aligncenter" width="660"] Beşikli Mağara[/caption]
- Harbiye Şelaleleri: Defne’nin Gözyaşları
Özellikle yaz aylarında sıcaklığıyla bunaltan şehirde serinlemek için harika bir durak Harbiye Şelaleleri. Bölgede şelalelerin hemen yanında pek çok restoran ve piknik yerleri bulunmakta, böylelikle serin havanın ve güzel manzaranın eşliğinde leziz Antakya yemekleri yiyebilirsiniz. Bu şelalelerin bir de mitolojik hikayesi var: Efsaneye göre Zeus’un oğlu Apollon bir gün güzeller güzeli su perisi Defne’nin bir ırmakta (Asi Nehri olduğu düşünülüyor) yıkandığını görür ve ona aşık olur. Fakat Defne hiç kimseyle birlikte olmayacağına dair kendine yemin etmiştir bu yüzden Apollon’nun görüşme isteğini reddeder ve ondan kaçar, Apollon ise onu kovalamaya başlar. Işık Tanrısı Apollon’nun kendisine yaklaştığını fark eden Defne çaresizce “Ey Toprak Ana beni ört, beni sakla, beni koru” diyerek ağlamaya başlar. Bunun üstüne defne ağacına dönüşen perinin göz yaşlarının Harbiye’deki şelaleler olduğuna inanılır ve Antakya’da bu kadar fazla defne ağacı yetişmesi bu efsaneye yorulur.
- Eski Antakya Evleri
Antakya Mutfağı
- UNESCO’nun “Dünya’nın Tescilli Gastronomi Şehirleri” nden biri olan Hatay’ın mezeleri meşhurdur. Bu mezelerin başında humus, muhammara, abagannuş, haydari, çökelek salatası, zahter salatası, bol nar ekşili kısır gelmektedir.
- Ara sıcak olarak oruk, kaytaz böreği, biberli ekmek meşhurdur.
Kaytaz Böreği[/caption]
[caption id="attachment_181154" align="aligncenter" width="300"] Oruk (İçli Köfte)[/caption]
- Et yemekleriyle meşhur Hatay’dan kağıt kebabı, tepside et, Hatay döneri yemeden dönmeyin.
- Tatlı olarak ise en çok bilinen künefenin yanı sıra kireçte kabak tatlısı, müşebbek ve gül suyuyla yapılan haytalı, (tescillenmiş hali Affan Kahvesi’nde) meşhurdur.
Haytalı[/caption]
Hediyelik Eşya
Antakya gezinizden sonra sevdiklerinize hediye almak için Uzun Çarşı’ya uğramanızı öneririz. Buradan meşhur defne sabunu, nar ekşisi, çeşit çeşit baharat, kesik zeytin, kabak lifi ve daha bir sürü hediye alabilirsiniz.
Yorum Bırakın