Bireyin İç Gelişimini Ortaya Çıkaran Bir Sanat: Tongue-Fu – Vıı

Bireyin İç Gelişimini Ortaya Çıkaran Bir Sanat: Tongue-Fu – Vıı
  • 0
    0
    0
    0
  • Yazımıza başlamadan önce serimizin 1234. 5. ve 6. içeriklerini okuyabilirsiniz. İNSANLARI SÜRECİN BİR PARÇASI HALİNE GETİRİN Yaşanan durumun kontrolü çevrenizdeki bireylerde değil sizin elinizdeyse, insanlar genellikle minnet duymayacaktır. Kontrolü elden bırakmak yerine paylaşmayı öğrenebilirsiniz. Bir durumun sorumluluğunu almanız bütün kararları sizin almanız gerektiği anlamına gelmez. İlgili kişilerin de karara dahil olmalarını sağlayın, onları sürecin bir parçası haline getirin. Sürecin bir parçası olmuş oldukları zaman onu kabul etmeye daha istekli olacaklardır. MUHAREBELERİNİZİ KENDİNİZ SEÇİN Bir durumu açığa çıkarmak gerekecek kadar önemli olup olmadığına nasıl karar verebilirsiniz? Ne zaman saklı tutmak, ne zaman ortaya çıkarmak gerektiğini nasıl bilebilirsiniz? Karşı karşıya gelmek ya da gelmemek, işte bütün mesele bundadır. Birisini sadece size karşı davranışından ötürü hoşlanmadığınız zaman da karşınıza almak zekice bir yaklaşım değildir. Zekice olan yaklaşım, birisini karşınıza almadan önce bunun bütün olabilecek sonuçlarını gözden geçirmektir. RİSKLERİ HESAPLAYIN Canınızı sıkan bir insanı ya da olayı düşünün. Aşağıdaki ''Muharebelerinizi kendiniz seçin'' ölçütlerini kullanarak buna karşı durmanın akıllıca mı yoksa riskli bir durum mu olduğuna karar verin. Kendinize şunları sorun:

    • Bu sıradan olabilecek bir olay mı?
    • Bu yaşanan bir rahatsızlık mı?
    • Olayını tarihsel arka planı nedir?
    • Davranış kasıtlı mı yoksa masum mu?
    • Bu durum değişebilir mi?
    • Söz konusu olay, uzun vadeli bir kazanım ile kısa vadeli bir kayıp mı?
    • Yeni bir resim aramak mı yoksa yeni bir gözle bakmak mı?

    DİĞER KİŞİYİ DEĞİŞTİRMEK Durumu değiştirmek. “Planladığım bu değişikliğin karşılığını alabilecek miyim?”. Eğer bir dengelenme olmayacaksa, bu adımı atmak mantıklı olmayacaktır. Sizi mutsuz eden bu durumdan kurtulmakta acele ederken sizi belki daha da mutsuz edecek bir başka olaya yuvarlanabilirsiniz. Kendinizi değiştirmek. Bu seçenek her zaman olasıdır ve her zaman iyi sonuç verir. Genellikle diğer kişinin size karşı davranışını da etkilersiniz ve bu yaşanan durumu iyileştirir. Kendinizi değiştirerek dünyanızı da daha iyi bir yönde geliştirebilirsiniz. HAYIR DEYİN Başarılı ilişkiler kurup sürdürebilmenin anahtarı, ihtiyaçları dengede tutabilmektedir. Sizi karşıt yönlere çeken zorlu bir kararla karşı karşıya kaldığınızda, yanda görülen eski moda teraziyi gözünüzün önüne getirin. Karşılanmakta olan ve karşılanamayan ihtiyaçları belirleyip ayrı ayrı terazinin kefelerine yerleştirin. Böylece kime özen gösterdiğinizin ve kime göstermediğinizin nesnel bir muhasebesini elde etmiş olursunuz. Eğer terazi sizden yana ağır basıyorsa, o zaman diğer kişiye de istediklerini vermenin zamanı belki gelmiş demektir. Eğer sürekli kendi ihtiyaçlarınızdan ödün veriyorsanız, o zaman bir isteği geri çevirmek bencillik değil, akıllılık olur. İŞİNİZİ, DOSTUNUZU YA DA AİLENİZİ KAYBETMEDEN HAYIR DEYİNBu konuda düşünmek için biraz zamana ihtiyacım var.” deyin. Hayır ve evet deyin. Söz konusu istemi geri çevirin ve işinize daha çok gelen bir alternatif önerin. Hayır deyin ve sorunu başka araçla çözün. Yerinize iyi iş çıkarabilecek bir başkasını önerin. Kibarca, nazik bir şekilde ve suçluluk duygusuna kapılmadan hayır deyin. Bir şey söylemek ya da anlatmak için birisi sizi böldüğünde, hemen niyetini anlamaya çalışın. “Bu, yapmakta olduğum işten daha mı önemli?”. Eğer değilse, bölünmeyi başka bir zamana erteleyecek cesareti gösterin. Kişinin adını söyleyerek başlayın. Konuşmaya “ve” sözcüğüyle başlayarak daha önce bir başkasına söz vermiş bulunduğunuzu söyleyin ve ardından, “Öğleden sonra tekrar gelebilir misiniz?” diye sorun. GÜVEN DUYUN VE ÖYLE DAVRANIN Bir şeyi iyi yaptığınızda ve bu başarıyı sık sık tekrarladığınızda, yeni bir duruma kendinizden emin bir şekilde yaklaşmaz mısınız? Sinirlilik, kuşku ve endişeleriniz üzerinde yoğunlaşmanın bir sonucudur. İnsanlar yabancısı oldukları durumlarda rahatsızlık hissederler. Zihinsel idman gerçek pratikten çok daha hızlı ve iyi olmanızı sağlayan mükemmel bir pratiktir.

    • Endişelenmek mi, prova yapmak mı?
    • Gerçek yaşam durumunu mümkün olduğu kadar aynen hayal edin.
    • Olmasını istemediğiniz şeyleri hayal edin ve nasıl tepki göstereceğinizi planlayın.
    • Nasıl davranmak ve konuşmak istiyorsanız, bunun tekrar tekrar provasını yapın.

    İsteklerinizi savunmaya hazır mısınız? Sadece geçerli bir nedeniniz olması yeterli değildir. Önce kendi adınıza konuşabilecek cesareti toplamanız ve sonra fikirlerinizi, karşınızdakini evet demeye yöneltecek bir zamanlama, duyarlılık ve maharetle sunmanız gerekir. TALİH Mİ KADER Mİ? Duruma olumlu beklentilerle yaklaşın. Birisine bir talep ilettiğinizde içinizden, “Boşuna zaman harcıyorum, bunu hiçbir zaman kabul etmezler.” dediğiniz hiç olmadı mı? Eğer siz kendi önerinizin şansı olmadığını düşünüyorsanız, onlar nasıl tersini düşünsünler. Kendinize iyimserlik telkin ederseniz, “Bunun değerli bir öneri olduğuna eminim.” inancınız sizi cesaretli kılacaktır. İtirazlarınızı önceden tahmin edip seslendirin. Niçin hayır diyebileceklerini tahmin etmeye çalışın. Hangi gerekçeyle sizi geri çevirebileceklerini bulmaya çalışın. Olası itirazlarınızı belirleyin. Eğer öne süreceğiniz fikirler itirazlarınızı karşılamıyorsa, size kulak bile vermeyecek, önerinizin niçin işe yaramayacağını size anlatabilmeleri için söz sırasının kendilerine gelmesini bekleyeceklerdir. Bütün noktaları tek tek numaralandırın ve belgeleyin. Öne süreceğiniz noktalara meşruiyet kazandırmanın en kolay ve en çabuk yolu onları numaralandırmaktır. Kanıtların numaralandırılması, materyalin görüşten çok bir olgu gibi algılanmasını sağlar ve ağırlığını arttırır. Ayrıca yapının belirginliği nedeniyle, dinleyenler söylenenleri çok daha kolay anlar ve hatırlar. İhtiyaçlarına yanıt verin ve onların dilini konuşun. İnsanlar bir şeyi sizin gerekçeleriniz için yapacak değillerdir, kendi gerekçeleri için yaparlar. Kendinize, ikna etmeye çalıştığınız kişi açısından neyin önemli olduğunu sorun. Önerinizin ona ne yarar sağlayabileceğini çıkarmaya çalışın ve bu yararlara hitap edin. Onları, fikirlerinizi “denemeye” esinlendirin. Eğer insanları kanıtlarınızın doğruluğunu görmeye zorlarsanız, sizi geri çevireceklerdir. Çünkü hiç kimse nasıl fikir yürüteceğinin kendisine dayatılmasından hoşlanmaz. Hedef, sizin ne söylediğinizi kendilerinin görebilmesi için sorular ve küçük öykülerle onları aktif olarak dâhil etmek olmalıdır.


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.