Biraz Acı Biraz Tatlı: Şekersiz'le Tanışın

Biraz Acı Biraz Tatlı: Şekersiz'le Tanışın
  • 1
    0
    0
    0
  • Biraz acı biraz tatlı anlarınıza eşlik edecek, İzmit'lilerin aşina olduğu Şekersiz'i daha yakından tanımanız, hiç duymayanlarınız varsa dinlemeniz için keyifli bir röportaj yaptık. Keyifli okumalar! -Grup nasıl kuruldu? Kazım: Grup kuruluşu aslında benim Emre’yi(solist) görmemle oldu. Şöyle anlatayım aslında farklı bir grubumuz vardı. Yeni bir düzenlemeye gidiyorduk o ara Emre’yle tanıştık. Eski solist ayrıldı ve yerine Emre gelmiş oldu. Emre gelince en önemli şarkılardan biri ise tam anlamıyla oturdu. Bence vokal grubun ana yüzüdür.  Daha sonra gruba Kubilay ve Eray dahil oldu. Kocaeli Rock Kulübündeydim ben. Bana Kubilay’ı önerdi. Kubilay’da Eray’la geldi. Tencere kapak misali olduk. Şekersiz tam anlamıyla o zaman başladı. Yani tam 2015’te. -Grubun ismi neden Şekersiz? Emre: Dört kişi oturup çay içerken karar verdik. Böyle basit bir hikayesi var ama biz seviyoruz. Hem akılda kalıcı bir isim. Kazım: Sert anlamı var ama bir yandan da böyle hisli-hissiz gibi. Vurgulu bir kelime bir de, biraz "tadım yok" havası katan bir isim. -Grup olarak bundan sonraki hedefleriniz neler? Bildiğim kadarıyla 8 tane şarkınız var. Emre: Evet şu an 8 tane şarkı var ama yakın zamanda 2 tane daha şarkı çıkacak. Bunları Youtube üzerinden paylaşacağız. Üretimde şu an iyiyiz. -Peki albüm düşünüyor musunuz? Emre: Albüm şu anda pek tutan bir şey değil. Çok yatırım yapmamız gereken bir iş ama bir yandan da bu yatırımın karşılığını alamayacağımız bir iş. -Evet haklısınız biraz riskli bir iş. Emre: Prestij için aslında gerekli ama biz şu an kayıtlarımızı bile kendimiz alıyoruz. Biz 3 single'ın kayıtlarını dışarıda yaptık ve hiçbir işe yaramadı. Bir tane şarkımız için Ankara’ya bir stüdyoya gitmiştik. Hatta Seksendört’ün kayıt aldığı bir stüdyoydu. Güzel bir başlangıç olmuştu ama beklediğimiz gibi sonuçlar yaratmadı. Bir EP yaptık tuttu daha sonra akustiğini yaptık daha çok tuttu ve hala etkisi devam ediyor. İlk defa bizi insanlar tanımaya başladı. Çok insan yazıyor şuraya gelin, buraya gelin diye. Hedefimiz aslında tam olarak buydu. Sonra bir proje albümden teklif geldi. Orada ">“Evren Güzeli” diye bir parça seslendirdik. Böylece ilk defa müzik marketlere girdi ismimiz. Üretim sürecimiz güzel gidiyor. Yani ben biraz ısrarcıyım tutamıyorum böyle şarkıları “Çıksın, çıksın!” diyorum. -Bütün söz müzikler Emre’ye mi ait? Emre: Söz, müzik ve düzenleme bana ait. Kazım: Hedefimiz ulusal bir grup olabilmek. Ulusal bir grup olduktan sonra kalıcı bir grup olmak istiyoruz. -Şu an çok fazla grup var sektörde, bunların arasından nasıl sıyrılmayı planlıyorsunuz? Emre: Aslında biz alternatif rock'la başladık. Kazım: İçinde hepsini barındıran bir şarkı türü yapıyoruz aslında. Emre: Diğer grupların arasından sıyrılmak için kendi tarzını oluşturman gerekiyor aslında. Şarkılarımız genel olarak slow, grupla yaptığımız düzenlemelerde ise elektronik ögeleri katıyoruz. Böylece kendi soundımız oluştu. Hem daha çok yeni bir grubumuz bir şeylerin oturması için zamana ihtiyaç var. Emre: Şimdi herkes parça çıkarıyor artık. Onların arasından sıyrılmak/belirginleşmek için dinleyiciyi yakalamak lazım. Bence bu konuda özellikle kadın dinleyicilere teşekkür etmek gerekiyor, bir erkek gibi bakmıyorlar olaya. Daha çok sahipleniyorlar şarkıları. -Şarkılarınız içerisinde hikayesi olan bir şarkı var mı? Emre: ">“Nerden Başlasam” diye bir şarkı var. Şarkılarımız arasından birine yazılan tek şarkıdır. Diğer şarkılar tamamen kurgu. Mesela insanlar daha çok ">“En Güzel Yaşımdı” şarkısının hikayesi var diye düşünüyor. Ama hayır. Zaten ben yazarken şöyle düşünüyorum “Aaa bu söz gerçekten bir insanın yaşadıklarıyla uyuşur ya da acıtır”. Bunu düşünerek yazıyorum şarkıları. Zaten amacımız şarkılarda bir hikaye olması değil daha çok dinleyicide bir şey yaratmasıdır. -Peki ileride konser vermek istediğiniz belirli bir yer var mı? Emre: Mekan olarak öyle belirli bir mekan hedefim yok. Ama şehir olarak, mutlaka her şehirde konser vermek istiyorum. Bizi izlemek isteyen 50 kişi varsa onlara da çalarız. Hiç fark etmez. Emre: Aslına bakarsanız belirli bir mekan yok. Mekanı ya da şehri güzelleştiren bizi dinlemeye gelen insanlar ve bizim onlarla yakaladığımız enerji olacaktır. Eray: Konser vereceğim mekandan ziyade, aslında yanımda bu güvendiğim ekip olduğu sürece mekanın pek bir önemi kalmıyor. Yine de hep istediğim ve gözümde hayali canlanan atmosfer tabi ki de yüzlerce insanın karşısında açık hava konseri vermek. İl olarak ise bulunduğum il (İzmit), İzmir veya İstanbul’u tercih ederim. -Hiç şarkılarınızı dinlememiş birine müziğinizi nasıl anlatırsınız? Emre: Duygusal, samimi, iyimser. -Genel olarak nelerden ilham alıyorsunuz? Kubilay: 80’ler ve 90’lar rockını çok severim. Özellikle Elvis Presley hayranıyım. Bu dinlediklerim tarzımızla alakalı olmasa bile benim gitar çalmama yardımcı olan şeyler. Kazım: Ben daha çok alternatif rock severim. Grup olarak aklıma direkt Asfalt Dünya grubu geliyor, özellikle ilk?utm_source=generator" width="100%" height="380" frameBorder="0" allowfullscreen="" allow="autoplay; clipboard-write; encrypted-media; fullscreen; picture-in-picture"> albümleri. Emre: Ben biraz Cemal Süreya hayranıyım sanırım oradan geliyor birçok ilham. Eray: Açıkçası benim hayatımda dinlediğim müzikler, düşünce şeklimin değişmesinde büyük rol oynadı. Kitap dendiğinde daha çok kişisel gelişim okur ve daha çok belgesel izlerim. Her müziğin insanda yarattığı hissiyat farklıdır ve her parçanın altında yatan anlamı bulmanın verdiği keyif benim açımdan paha biçilemez. Ben daha çok klasik müzik dinleyen biriyim. Bunun sebebi ise daha çok kendimi bulduğum ve aynı zamanda kaybettiğim, daha çok keyif aldığım ve daha çok bana huzur veren bir müzik türü. -Dinleyici tepkileri nasıl? Emre: Biz Instagram’da çok aktifiz. Genelde çok güzel tepkiler alıyoruz. Hatta bir ara olabildiğince takiplere geri dönmeye çalışıyorduk fakat uzun zamandır yapmıyoruz bunu. Ama mesaj atan herkese olabildiğince geri dönüş sağlamaya çalışıyoruz. -Son zamanlarda sıklıkla dinlediğiniz bir grup/şarkı var mı? Kazım:"> Pinhani – Geri Dönemem (Akustikhane) Kubilay: ">Adamlar’ın son albümünü çok dinliyorum bu aralar. Emre: Aslında ben her ay ?utm_source=generator" width="100%" height="380" frameBorder="0" allowfullscreen="" allow="autoplay; clipboard-write; encrypted-media; fullscreen; picture-in-picture">Spotify'da liste yapıyorum bunun için. Ama bu aralar ">Birsen Tezer - Ne Tuhaf şarkısını çok dinliyorum. Eray: Bu sıralar sürekli Cecilia Bartoli ve Pavarotti’nin seslendirdiği İspanyolca veya İtalyanca türden opera eserleri. Şekersiz'in YouTube üzerinden yayımlanan son iki şarkısı; İstanbul'la Değil Sorunum: İmkansız Bir Aşk Denir: Son olarak grubun En Güzel Yaşımdı şarkısının akustik versiyonunu dinlemenizi tavsiye ediyorum. Grubun Spotify adresine buradan ulaşabilirsiniz; https://open.spotify.com/artist/1vMWLVjfrmItWSB4hP1eYf?si=l1xUIO4BRbCsK3qZzThsVw Grubun sosyal medya hesaplarına tıklayarak ulaşabilirsiniz; Youtube                                                                                    Instagram                                                                                Twitter                                                                                      Facebook

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.