Bir Kadın Mücadelesi: Kurtlarla Koşan Kadınlar Kitabından 10 Vahşi Alıntı

Bir Kadın Mücadelesi: Kurtlarla Koşan Kadınlar Kitabından 10 Vahşi Alıntı
  • 4
    0
    0
    0
  • "Eğer dışarı çıkıp ormana gitmezsiniz asla bir şey olmaz ve hayatınız da hiçbir zaman başlamaz.”

    Hepimizin hayatlarında dönüm noktaları vardır. Hayatımızın yönünü bütünüyle değiştirip, bizim evrilmemize yardımcı olacak birçok materyale sahibiz. Bu materyal kimi zaman bir kişi, bir şehir, bir film veya bir kitap olabilir. Biz bugün "hayatımızın dönüm noktası işte bu satırlar" dedirten o kitaptan bahsedeceğiz. Bizi, olduğumuz kişiden ayırmadan, onun üstüne katarak biraz daha olsun değiştirebilmesi için. Bahsettiğimiz kitap; Kurtlarla Koşan Kadınlar. Daha adını duyduğumuzda bile üstümüze bir ağırlık çökmüyor değil. Konu başlığından anlayacağınız üzere mevzu kadınlar, kadınlarımız. Kadının gelişimi, varoluşu, amaçları ve değerliliği üzerine kaç kitap kaç makale yazıldı biz sayamadık. Toplumlar hala kadının dünyadaki yerini maalesef içselleştiremediği ve hep ötekileştirdiği için bu konuda yazılacak kitaplar, makaleler, özdeyişler bitmez. İşte Kurtlarla Koşan Kadınlar kitabının yazarı Clarissa Pinkola Estés de tam olarak rahatsız olduğumuz bu konuya bambaşka bir bakış açısıyla parmak basıyor. Özellikle Güney Amerika'ya, oradaki kadınların hayatlarına konuk ediyor bizi, tabii biz hiç durur muyuz yayıldık baş köşeye. Başlıyor o anlatmaya. Bu anlatım tekniğini nasıl mı yapıyor? Masallar ile. Kadınların korkularını, savaşlarını, dertlerini, sorularını, cevaplarını, sevinçlerini, ve en çok gücünü paylaşıyor bizimle. Bunları soğuk, mesafeli ya da kibirli olmadan anlatabileceği en naif yol olarak ise masalları tercih ediyor. Zamansız ve evrensel bir kitap sayılmasında bu masalsılığın katkısının oldukça fazla olduğunu söyleyebiliriz bizce. Şair ve psikanalist olan yazar, kitabında herkesin ezbere söylediği söylemleri değiştiriyor. Masalların büyüsüyle anlattığı hikayelerinde bize kadınları, yaşanan zorlukları ve çözümleri dile getirmekten hiç çekinmeden, tıpkı bize söylediği gibi içindeki gücü kullanarak dile getiriyor. Ama o en çok, pes etmeden 544 sayfa boyunca çözüm üretiyor ve o çözümleri benimsememizi sağlıyor. Sabaha kadar yaşanan eşitsizlikleri, ataerkil düzende yolunu bir türlü bulamayan kadınları ve çaresizliği konuşur da konuşur, bir yol bulamadan olaysız dağılırız. Buna bir çıkış yolu bulabilmeyi yazarımız kendine yegane görev olarak seçmiştir. O, çarenin kendi ilkel sesimiz olduğuna, bizi iç benliğimizin ve vahşiliğimizin kurtaracağına inanan ve bize de buna inandıranlardandır. İçimizdeki gücü bize fark ettirdiği için ona ne kadar teşekkür etsek az. Bir kitap bitirdiğinizde aynı insan olamayabilirsiniz. Bu kitabı bitirdiğinizde ise asla aynı insan olmayacaksınız çünkü bir kadın, kadın tarihini yazıyor. İçinizdeki kimliği, dişiliği ve vahşiliği keşfedin ya da iyisi mi gelin hep birlikte bir keşfe çıkalım. Özgür olalım, özgün olalım, sevip sevilelim, üretelim ve çoğalarak yolumuza hep devam edelim. Bu saydıklarımıza en çok yardımcı olacağını düşündüğümüz kitaptan satırları sizler için derledik. Şimdi kurtlarla koşma zamanı. İşte sizin için seçtiğimiz birbirinden vahşi 10 alıntı. Keyifli okumalar! 1."Eğer size bir ara meydan okuyan, işe yaramaz, şımarık, kurnaz, asi, itaatsiz, isyankar denmişse, doğru yoldasınız. Vahşi kadın, yakındadır."  2. "Yeni bir şeyi tekrar etmek ve büyütmek için en iyi topraktır dip. Bu anlamda dibe vurmak, son derece acı verici olsa da aynı zamanda tohum ekmenin zeminidir."  3."İster içe, ister dışa dönük olun, ister kadınları, ister erkekleri, ister Tanrı’yı seven bir kadın ya da bunların hepsi birden olun, ister basit bir kalbe, ister bir Amazon’un tutkularına , ister bir işin en iyisini yapmaya çalışan biri olun, ister yarına bırakan biri, ister esprili olun, isterseniz üzüntülü, soylu ya da ayak takımı; her durumda Vahşi Kadın size aittir. O tüm kadınlara aittir." 4. "Oyun yoksa yaratıcı hayat da yoktur. Uslu olunursa, yaratıcı hayat olmaz. Sessizce oturulursa yaratıcı hayat olmaz. Sadece ağırbaşlı bir şekilde konuşulur, düşünülür, davranılırsa çok az yaratıcı öz suyu çıkar" 5. "Çölde hayat küçük, ama muhteşemdir ve olan bitenlerin çoğu yer altında süregider. Birçok kadının hayatı da buna benzer."  6. "Yasaklamalarına uymak için sizden ruhunuza zarar vermenizi talep eden bir kültür, gerçekte çok hasta bir kültürdür." 7. "Güvenilmesi gereken tek şey, bir bitiş olduğunda başka bir başlangıcın da olacağıdır." 8. "Benliğin dünyasına açılan kapılar az ama değerlidir. Derin bir yara iziniz varsa o bir kapıdır; eski, çok eski bir öykünüz varsa, o da bir kapıdır. Gökyüzünü ve suyu tahammül edemeyecek kadar çok seviyorsanız, o bir kapıdır. Daha derin, daha eksiksiz, daha makul bir hayatı özlüyorsanız o da bir kapıdır."  9. "Kendimiz olmamız, diğer bir çok kişi tarafından dışlanmamıza neden olur, buna karşılık başkalarının istediklerine boyun eğmemiz de kendi kendimizden sürgün edilmemize yol açar."  10. "Güçlü olmak, kas geliştirip şişirmek anlamına gelmez. İnsanın, kaçmadan kendi tanrısallığıyla buluşması, kendi kafasına göre vahşi doğayla iç içe bir hayat yaşaması anlamına gelir. Öğrenebilmek, bildiklerimize katlanabilmek anlamına gelir. Dayanmak ve yaşamak anlamına gelir."  

    "Genç bir Budist rahibenin bir keresinde bana dediği gibi: 'Damlayan su, taşı deler.' "

      Okuma fırsatı bulamayanlar için buradan kitabın harika hikayelerini takip edebilirsiniz:     Kaynak 1, 2, 3  

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.