Bellini'nin "Kutsal Alegori"si

Bellini'nin "Kutsal Alegori"si
  • 1
    0
    0
    0
  • Hayranlık uyandıran Sacred Allegory, 1487’de İtalyan ressam Giovanni Bellini tarafından yapıldı. Gerçek anlamı belirsiz olmasına rağmen, Tanrı’nın Dört Kız Evladı (Merhamet, Hakikat, Adalet ve Barış) konusunda bir münazara veya Kurtuluş hakkında bir tefekkür olarak yorumlanmıştır. Resmi daha iyi anlayabilmek için bazı semboller, kişiler ve alegorilerin üzerinde duracağız.

    Aziz Sebastian

    Eserin sağ tarafında vücuduna oklar saplanmış halde gördüğümüz kişi Aziz Sebastian. Efsaneye göre, Sebastian (MS 3. Yüzyıl), İsa’ya inanmaktansa ölmeyi tercih eden Roma’nın Praetor İmparatorluk Muhafız Birliği’nde, Hristiyan bir subay idi. İnsanları Hristiyanlığa çağırdığı duyulunca Romalıların zulmettiği Hristiyanlardan biri oldu. İşkence görürken birçok okun açtığı yaralardan kurtulup hayatta kalmayı başarmıştı. Genellikle yakışıklı, çıplak, oklarla delik deşik olmuş, ilham için gökyüzüne bakan bir genç olarak gösterilir.

    Elma

    Resmin ortasında bir ağaç ve yere düşen veya çocukların ellerinde elmalar görüyoruz. Elma, bilgelik ağacının yasak meyvesi olarak kabul edilir. Bunun sebebi Latince’de malus sözcüğünün hem elma hem de kötülük anlamına gelmesi olabilir. Elma, ilk günahı ve insanın çöküşünü temsil eder. Buradan yola çıkarsak, resmin ortasındaki Tanrı’nın Dört Kız Evladı (Merhamet, Hakikat, Adalet ve Barış)'nın elmalarla ve elma ağacıyla oynaması, insanoğlunun işlediği günahları ve yaptığı kötülükleri temsil ediyor olabilir. Bir düşünceye göre de düşen elmalar çöküşten önceki masumiyeti temsil ediyor.

    Ok

    Apollon’un oklarından bir salgın yayıldığına inanılıyordu. Aziz Sebastian’ın üstünde gördüğümüz bu ok muhtemelen o ilaçlılardan biriydi. Aziz Sebastian bu yüzden efsaneleşmişti ve salgınlarda yardım istemek için çağrılırdı.

    Eyüb

    Kusursuz ve dürüst bir adam olan Eyüb, inancının gücünün sınanması için Tanrı ve Şeytan tarafından tasarlanan bir deneyin konusu olmuş. Eski Ahit’te Eyüb adını taşıyan bir kitap vardır. Giriş bölümü Eyüb’ün acılarına sebep olan Tanrı ve şeytanın ihtilafı anlatılır. Sonunda ise Eyüb’ün affolunması ve yeniden kutsanmasıyla biter. Resmimizde, Eyüb ve Aziz Sebastian Eski Ahit’in dürüst insanlarını temsil ediyor.

    Aziz Antonius

    Resimde; suyun ötesinde merdivenlerden aşağıya, onu Keşiş Aziz Palvus’a götürecek olan kentaura (Yunan mitolojisinde kısmen insan kısmen at olan yaratık) doğru inen Aziz Antonius’u görüyoruz. Efsaneye göre, 18 yaşındayken Nil Nehri’nin yakınlarında çölde bir keşiş olarak yaşamak için bütün sahip olduklarını fakirlere verdi. Oradaki başka keşişler ona katıldı; bu yüzden kendisi keşişliğin kurucusu sayılır. Antonius öldüğünde 100 yaşını geçmişti. Bu yüzden kamburu olan ve kapüşonlu bir cübbe giyen sakallı ve yaşlı bir adam olarak gösterilir.

    Aziz Palvus

    Resimde trabzanların arkasında elinde kılıçla gördüğümüz kişi Aziz Palvus. Eskiden ismi Paul idi. Gördüğü bir rüyada İsa’nın sesini duydu ve rüyadan kör uyandı. 3 gün sonra rüyasında duyduğu sesin söylediği yere gidince gözleri açıldı. Bunun üzerine Palvus ismiyle vaftiz oldu.

    Aziz Petrus

    Yine trabzanarın arkasında, Aziz Palvus’us sağında gördüğümüz Aziz Petrus, İsa’nın ilk havarilerindendir. Roma’ya gidip ilk Hristiyan cemaatini oluşturduğu söylenir.

    Bakire Meryem

    Avlunun solunda bir tahtta Meryem oturuyor ve üzerinde ayinsel üzümler asılı duruyor. Bakirenin önemli bir aracılık gücüne sahip olduğuna inanılırdı. İnanca göre Meryem, Cennetin Kraliçesi olması için göğe yükseldi ve cennete alındı. Resimde gördüğümüz avlu birçok kişilerce cennetin bir alegorisi olarak yorumlandı. Yaşlanmış ve tahtta gördüğümüz Meryem de bu düşünceyi destekler nitelikte. Yani toparlayacak olursak, resim aslında Hristiyanlığın fazlaca ön planda olduğu bir alegori. Resimdeki en büyük tasvir ise avluyla karşımıza çıkan cennet; tahtında oturan Meryem ve meyvesi yasaklı elma ağacıyla birlikte. Resmin en çarpıcı ögesi ise vücudunda 2 ok bulunan Aziz Sebastian. Resme bir bütün olarak baktığımızda ise Kurtuluş’tan bahsettiğini söyleyebiliriz. Kurtuluş; Hristiyanlarca günahların bağışlanması ve sonsuza dek lanetlenmekten kurtulmak demektir. Aziz Sebastian yaşadığı zulümlerden sonra kurtuluşa ermişti, aynı şekilde Eyüb de yaşadığı sınanmadan sonra buna layıktı. En önemli havariler olan Palvus ve Petrus Hristiyanlığı Yahudilerin ve Yahudi olmayanların arasında yaymak için çok gezmişler ve Kilise’yi kurmuşlar. Aziz Palvus’un elindeki kılıç yaşadığı zorluklara karşı mücadelesini temsil ediyor olabilir. Ayrıca avludaki aziz ve azizeler çocuklara doğru durarak bir şey dilermişcesine ellerini birleştirmişler. Sebastian ise arkada birleştirmiş ellerini. Bu da merhamet, hakikat, adalet ve barışın kötülüğe yenilmemeleri için dua etmelerine yorulabilir. Kaynak: Gomm, Sarah Carr, The Secret Lanuage of Art, çev., Lizet Deadato (İstanbul: İnkılâp Kitapevi,2014)

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.