Apartman Deyip Geçmeyin: İstanbul'un Tarihi 10 Apartmanı

Apartman Deyip Geçmeyin: İstanbul'un Tarihi 10 Apartmanı
  • 5
    0
    0
    0
  • Tarihi zenginliklerin dolup taştığı şehir...İstanbul. İstanbul'un her köşesinin tarih koktuğunu biliyoruz. İstanbul'a gittiğimizde ya müzelere gidiyoruz ya da çok bilindik turistik yerlere. Peki... Ya sokakların arasına sıkışıp kalmış tarih ve güzellikler varsa? Bugün İstanbul'da herhangi bir sokağı gezmeye çıktığınızda hiç tahmin etmediğiniz yerlerden tarihin görkemi parlayıveriyor. İşte bu tarihin parladığı en önemli yerlerden bazıları da bu apartmanlar... Her birinin bir hikayesi var ve kesinlikle okunmaya değer!

    Ragıp Paşa Apartmanı/ Taksim

    Ragıp Paşa, II. Abdülhamit’in 1876 ile 1908 yılları arasında mabeynciliğini yapmıştır. 1909 yılında İttihatçılar II. Abdülhamit’i sürgüne gönderirlerken aynı zamanda Ragıp Paşa’yı da Midilli’ye sürgüne göndermişlerdir. Sürgünden sonra İstanbul’a dönen Ragıp Paşa, Beyoğlu pasajlarından olan Afrika Pasajı, Rumeli Pasajı ve Anadolu Pasajı’nın yanında bir de bu binayı yaptırmıştır. Binanın mimarları ise kardeş olan Aram ve Isac Caracach’tır. Bina, 19. yüzyılın sonlarına doğru Avrupa’yı etkileyen Art Nouveau tarzında yapılmıştır. Binadaki pencerelere baktığımızda hepsi aynıymış gibi gözükse de dikkatli baktığımızda büyüleyici ve birbirinden farklı işlemelere tanık oluruz! [caption id="attachment_189485" align="aligncenter" width="300"] Art Nouveau etkileri[/caption]

    Mısır Apartmanı/ Galatasaray

    Mısır Apartmanı, 1910 yılında Galatasaray semtinde inşa edilmiştir. İstanbul’un en büyük ve en bilinen kiliselerinden biri olan St. Antuan Katolik Kilisesi ile komşudur. Mısır Apartmanı’nın önemli özelliği, İstanbul’un ilk betonarme yapılarından biri olmasıdır. Mısırlı Abbas Halim Paşa tarafından kışlık konak olarak yaptırılmıştır. Mimarı ise Ermeni asıllı Hovsep Aznavuryan’dır. Art Nouveau tarzındaki bu binanın yapımında kullanılan malzemelerin büyük bir kısmı ise Fransa’dan getirilmiştir. Ön cephedeki gösterişli balkonları, loca boşlukları ve ilk kattaki geniş pencereleri ve karakteristik heykelleriyle İstiklal’de yürürken dikkatimizi çekmemesi mümkün değil. Abbas Halim Paşa zamanında her ne kadar konut olarak inşa edilmiş olsa da Paşa vefat ettikten sonra varisleri tarafından katlara bölünmüş ve 1940 yılında ünlü iş adamı Hayri İpar’a satılmıştır fakat İpar bir süre sonra Brezilya’ya taşındığı için apartmanın çoğu boş kalmıştır. 2000 yılında bakımsız kalan bina, Koray İnşaat tarafından onarılmıştır. Ayrıca bu apartmanda birçok önemli kişinin yaşadığı bilinmektedir:
    • Türk şairi Mehmet Akif Ersoy
    • Mithat Cemil Kuntay
    • İlk cumhurbaşkanı Atatürk’ün dişçisi Sami Günzberg’in ofisi buradaydı. Bu sebeple Atatürk bu binaya ziyaretlerde bulunuyordu.
    Cumhuriyet’in ilk yıllarında apartmanda önemli moda ve dikimevleri vardı. Günümüzde ise apartmanın katlarında sanat galerileri, restoranlar, ofisler ve lokaller bulunuyor. Ayrıca Galerist’e ait sanat galerilerinden birine de ev sahipliği yapmaktadır Mısır Apartmanı.

    Doğan Apartmanı/ Galata

    İstanbul’un en güzel sokaklarından biri olan Serdar-ı Ekrem sokakta bulunan bu yapı, 1892- 1894 yılları arasında Belçika kökenli tüccar ve banker Albert Helbig tarafından yabancı uyruklu insanlara konut kiralamak için yaptırılmış. Mimarı Raymondo d’Aranco olan Doğan Apartmanı, U şeklindeki İtalyan mimarisiyle ve sapsarı göz alıcı rengiyle dikkatleri üzerine toplar. Çatı manzarası ise İstanbul’u panoromik olarak gören muhteşem mi muhteşem bir manzaradır! Ayrıca bu bina birçok ünlüye ev sahipliği yapmış ve halen daha yapmaktadır( Sezen Aksu, Teoman, Şener Şen gibi ünlü sanatçıların evleri bulunmaktadır.). Ayrıca, Serdar-ı Ekrem sokağında bulunan bu bina sinemaseverlerin de ilgi odağı. Bu sebeple de birçok film ve reklam filmine ev sahipliği yapmıştır.
    •  ''Eşkıya" filminin son sahnesi
    •  "Muhsin Bey" filmi
    •   MFÖ'nün "Deli Deli Kulakları Küpeli" şarkısının  klibi
    •   Hümeyra'nın oynadığı Taç Perde reklamları
    1942 yılında bina Yapı Kredi Bankası'nın kurucusu Kazım Taşkent'in sahibi olduğu Doğan Sigorta'ya satıldı. Taşkent binaya, 1939'da Alpler'de geçirdiği bir kazada ölen oğlu Doğan’ın anısına apartmana Doğan adını verdi. 1950'lerden 1970'lere kadar geçen sürede ise apartmandaki daireler tek tek satılarak kişsel mülk halini aldı.

    Botter Apartmanı/ Tünel

    19. yüzyılın sonlarına doğru Jean Botter adında Hollandalı bir terzi ve modacı, İstanbul’a göç etmiş ve II. Abdülhamit’in terziliğini yapmıştır. Jean Botter’in yaşaması için Raimondo D’Aronco tarafından tasarlanan 7 katlı bu bina, Botter’in atölyesini ve evini içeriyor. Bu ev her ne kadar şu an kullanılmıyor olsa da mimari açıdan çok önemli bir özelliğe sahip çünkü 19. yüzyılın sonlarına doğru ortaya çıkan Art Nouveau akımının İstanbul’daki ilk temsilcisi olduğu biliniyor. Bina, dökme demir strüktür kullanılarak inşa edilmiş ve cephesi taşlarla kaplanmış. Cephedeki taşların her biri binanın tasarımcısı Aronco tarafından tek tek çizilmiş! Bu taşlar, geometrik motifler, Medusa başları ve bitki süslemeleriyle sokaktan geçen insanlara ‘Ben buradayım!’ diyor. [caption id="attachment_189496" align="alignnone" width="768"] Botter Apartmanı'nın eski zamanlardaki hali.[/caption] [caption id="attachment_189497" align="aligncenter" width="400"] Medusa başı[/caption]

    Sıra Evler/ Akaretler

    İlk defa görenler için fotoğraf çekim yeri olan, iki üç kez geçtikten sonra artık sadece önünden geçip gidilen sıra evler… Bu sıra evler, Osmanlı’nın ilk toplu konut projesi olma özelliğine sahip. Beşiktaş semtinin girişinde, trafiğin hayli yoğun olduğu bu konumda inşa edilen bu sıra evler, ilk olarak kiralanmak için tasarlanmıştı. Zaten Akaret’in de kelime anlamı ‘gelir getiren mülk’ demek olduğu için tam da bu evlerin amacını karşılayan bir isim. Bu sıra evlerin bir kısmı  1875 yılında, Sultan Abdülaziz döneminde Dolmabahçe Sarayı’nda çalışan ağaların konaklaması için lojman mantığında mimar Sarkis Balyan tarafından inşa edilmiştir. Diğer kısmı ise azınlıklara kiraya vermek için planlanmıştır. Kiralardan elde edilen gelirin de Aziziye Camii yapımına katkı sağlaması bekleniyordu. Bugün ise, restore edilmiş haliyle içinde ofis, otel, kafe ve birçok mağaza bulunmakta. Akaretler’e gittiğinizde bu sefer sıra evlere daha bir alıcı gözüyle bakmayı unutmayın!

    Frej Apartmanı/ Şişhane

    Bu bina 1905 - 1906 yılları arasında tam da İstanbul’da apartmanlara ilginin arttığı bir dönemde Selim Hanna Frej tarafından Khyrikiadis adlı bir mimara yaptırılmıştır. Art Nouveau’nun Almanya’daki karşılığı olan Jugendstil özelliklerini taşıyan bir binadır Arif Paşa Apartmanı. Asıl Lübnan kökenli olan Frej’ler İstanbul’un en zengin ve sosyetelerinden. O kadar zenginler ki devlete borç dahi verebilecek durumdalar. Kendileri gibi zengin olan bir de Glavani ailesi var. Bu iki aile çocuklarını evlendirerek zenginliklerine zenginlik katıyorlar. Yani Glavani’lerin kızıyla Frej’lerin oğlu evleniyor ve bu apartmanı yaptırıyorlar. Bu evlilikten doğan iki erkek ve bir kız çocukları oluyor. Hatta, binanın üzerindeki çocuk figürlerinin kendi çocuklarını temsil ettiği rivayet edilir. Daha sonra ise Frej ailesi, Nişantaşı modasına uyarak bu büyüleyici binayı terk etmişlerdir.

    Sarıca Apartmanı/ Moda

    Moda caddesinde yürürken dikkatinizi çeken tarihi apartmanlardan biri de Sarıca Apartmanı’dır. Moda’nın en önemli yapılarından biri haline gelen bu apartmanı Sarıcazade Arif Paşa yaptırmış. Paşa, neoklastik üsluptaki bu apartmanı mimar C.P. Pappa’ya 1903 yılında inşa ettirmiş. I. Dünya Savaşı sırasında İstanbul işgal edildiğinde İngilizler tarafından apartmanı terk etmek zorunlu kılınmış. Daha sonra bu yapı iki yıl boyunca Ermeni Sıbyan Okulu olarak faaliyet göstermiş. İstanbul’un kurtuluşundan sonra ise apartman tekrar sahiplerinin eline geçmiş. Şu an hala daha Sarıca ailesinin mülkiyetinde olan apartmanda dünyaca ünlü olan gurur kaynağımız piyanist  Ayşegül Sarıca ve kardeşi Mehveş Sarıca ikamet etmektedir.

    Harikzedegan Evleri/ Laleli

    Bu ilginç isimli evlerin diğer bir adı Tayarre Evleri. Bunun sebebi ise Cumhuriyet’in ilanından sonra Türk Hava Kurumu’na verilmesi. Bu evleri önemli yapan şey ise çıkan bir yangın sonucu insanları bu zor durumdan kurtarmak için inşa edilmiş olması. Zaten Harikzede kelimesinin anlamı da yangınzede demek olduğu için tam da amacına uygun bir isim takılmış. 1919-1922 yılları arasında mimarlığını Kemalettin Bey’in yaptığı  bu bina, İstanbul’un ilk sosyal konutu olarak oldukça önemli bir yere sahip.

    Bazlamacı Apartmanı/ Cihangir

    1932 yılında yaptırılan bu apartman, sahipleri tarafından -çok can yakan 6-7 Eylül olayları yüzünden- terk edilmek zorunda bırakılmış. Bu apartmanın sahipleri aynı zamanda Olimpos Gazozları’nın da sahibi. 6- 7 Eylül olayları sebebiyle hem gazoz fabrikalarını hem de apartmanlarını bırakıp Atina’ya göçmüşler. Yıllar geçtikten sonra bu apartmana taşınan çağdaş sanatçılarımızdan Gülsün Karamustafa, Bazlama ailesi ile tanışıp hikayelerini dinleyince bu hikayeden çok etkilenmiş. Daha sonra Gülsün Karamustafa; ayrımcılık, komşuluk, zorunlu göç gibi konuları düşündürten Bazlama Apartmanı’nın maketini yapmış. Bu maket ise Bazlamacı ailesinin hikayesiyle birlikte, Atina Müzesi’ne taşınmış ve orada Bazlamacı ailesinin hikayesini ziyaretçilere açıyor.

    Sünget Apartmanı

    Sünget Apartmanı, eski adıyla Ankara Han, Alman mühendis ve mimarların 1905- 1910 yılları arasında Haydar Paşa Garı’nın yapımı sırasında kalmaları için yapılan bir lojman, misafirhane… Almanlar, Sünget Apartmanı’ndan ayrıldıktan sonra Türkler tarafından bina satın alınmış. Daha sonra bir gün, apartmandaki kişilerin ortak alanı olan banyo ve çamaşırhanede cenaze yıkanmış. Bu yüzden apartmandakiler orayı tekrar kullanmak istemedikleri için kendi dairelerine banyo yaptırmışlar ve bu şekilde herkes kendi dairesine çekilmiş ve konutlarını kullanmaya devam etmişler…

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.