Rap müzik... Diğer tüm müzik türlerinden inanılmaz derecede farklı. Diss kültürü, şarkıların söylenme hızları ve çeşitleri, beatlerin kendine has tonlamaları ve buna benzer birçok faktör bu noktada rap müziği farklı kılıyor. Ayrıca tek konu bu da değil. Zaman zaman rapçilerin kendi tarzları da farklılık gösteriyor. Bundan 5-10 yıl önce sözlerin çok daha fazla iğneleyici olduğu zamanlardı. Aslında şu an bile bu şekilde diyebiliriz ama bir miktar daha hafif hâli.
Tabii bu durum her rapçi için aynı etkileri doğurmadı. Bazı rapçiler yaptığı işleri -ki bu işlerin iyi/kötü olarak yorumlaması niyetinde değilim- karşı tarafa geçiremedi. Kimileri tarzını değiştirmedi, kimileri değiştirdi ama tutunamadı, kimileri ise yaptığı her işi karşıya öyle güzel geçirdi ki insanlar tarafından inanılmaz derecede sevilmeye ve dinlenmeye başlandı. Eskiden 3 dinleniyorlarsa şu an 15 dinlenmeye başladılar. Günümüze bakacak olursak; konserler, sayısal veriler, şarkı dinlenmeleri ve bunun gibi birçok noktayı da göz önünde tutarak bu isimlerden birinin Ömer Sercan İpekçioğlu, yani hepimizin bildiği mahlası ile “EZHEL” olduğunu söylemek hata olmaz.
Peki onlarca şarkısı dilimize takılan Ezhel kimdir? 1 Temmuz 1990'da başkent Ankara'da dünyaya geldi. Aslen Erzincanlı fakat birçok şarkısı ve konserinde de belirttiği üzere Ankaralı diyebiliriz. Müziğe ilgisi ise çok ufak yaşlarda başlamış. Rapçi kimliği bir yana; gitardan bağlamaya, darbukadan neye, deften piyanoya kadar birbirinden çok farklı enstürmanları da çalabiliyor. Rap hayatından önce Ankara'da bazı mekanlarda sahnelere çıkmış. Belki de bu enstrümanları öğrenmesi ve bilmesi onun bu hale gelmesinin temelini sağlamlaştırmıştır. Sadece çalmak, söylemek için değil sevdiği için yapmış dedirtiyor insana.
Yaptığı müziğin türünü "Anatolian Urban Core/Hip-Hop/Reggae-Dub/Trap" olarak tanımlıyor. Yeni çıkarttığı parçalarında da hala bu tarzdan izler olsa da özellikle daha önceleri için Ankara'da yaşadığı mahalle kültürünü yansıtıyor. Rap kariyerine solo olarak başlayan Ezhel, yıllar ilerledikçe farklı sanatçılarla da sıkça çalışmaya başladı. 2008 yılında Keişan ile yaptığı seri bu adımlardan bir tanesiydi. 3 yıl sonra, takvimler 2011'i gösterdiğinde ise Kamufle, Red, Anıl Piyancı, Grogi, İndigo, Nomad, Keişan ile birlikte yaptığı “Sekiz” adı parçayla çok daha büyük kitlelere kendini tanıtmaya başladı. Büyük kitleler tarafından oldukça ilgi toplayan “Sekiz”, dinleyicilerinin ona karşı daha çok sempati beslemesine, tanımayanların da tanımaya başlamasını sağlayan güzel bir adım oldu.
Türkçe rap’in çeşitli isimleri ile çalıştıktan sonra 2011 yılında Funk'd up, Dj Suppa ve Aga B ile “VooDoo Records”u kurdu. Ayrıca tüm bunlar olurken Hiphoplife tarafından desteklenen “Freestyle King 2” yarışmasında 16 rapçi/yarışmacı arasında 1. olarak FK 2 şampiyonu oldu. Yine Hiphoplife tarafından desteklenen “Organize Oluyoruz vol.2” albümüne “Yaprak Düşerse” şarkısı ile katkıda bulundu.
2013 yılında Gençlerbirliği takımının resmi şarkısı olan “Kırmızı-Kara”ya da imzasını bıraktı. Yıllar ilerledikçe Ais Ezhel playlistlerimize girmeye devam etti. Birçok kişinin ‘farklı ve güzel’ yorumları ile bizi baş başa bıraktı. 2017 yılına geldiğimizde ise isminden Ais'i çıkarttı ve yoluna Ezhel olarak devam etti. Yine aynı yıl dinleyici kitlesini inanılmaz derecede arttıracak bir albüme imza attı: “Müptezhel”. Aslına bakacak olursak bu albüm için “Hip-Hop”, “Raggae” ve “Trap” karışımı bir albüm diyebiliriz. Alo, Geceler, Şehrimin Tadı ve bunun gibi daha birçok ağzımıza takılan şarkıyı bulunduran bu albüm, Ezhel'in kendini insanlara gösterdiği en önemli işlerden bir tanesi bence.
Albümü dışında yaptığı çalışmalar da büyük ses getirdi. Özellikle biraz daha yakın zamana gelecek olursak Murda ile ortak çalışmaları olan “Aya” ve solo çalışması olan “Felaket” parçaları bunların zirvesinde olan parçalardan bazıları diyebiliriz.
Tarzını beğenin ya da beğenmeyin herkesin ortak olacağı bir nokta var. Bir insanın tanınırlığı, şöhreti veyahut başarısı artınca sevenlerinin arttığı gibi sevmeyenleri de artıyor. Konserlerine, albümlerine, şarkılarına inanılmaz derecede ilgi olsa da “Bu ne abi, bu nasıl rap!” diyen bir kesim de var. Ama yine de birkaç zaman önce yaşadığı hoş olmayan olaylar sırasında, bazı şarkılarında uyuşturucu maddeye teşvik ettiği iddiası, hem meslektaşlarından hem de dinleyicilerinden çok ciddi bir destek aldı. Zaman geçtikçe bu iddialar da arkada kaldı ve Ezhel kaldığı yerden yoluna daha güçlü bir şekilde devam etti.
Birkaç hafta önce ise dinleyicileri deyim yerindeyse bayram ettiler. Çünkü Ezhel, Ufo 361 ile ortak bir albüm paylaştı. Daha çok yeni olmasına rağmen hem Türkiye'de hem de yurt dışında, özellikle Almanya'da, inanılmaz bir ilgi gördü bu albüm. “YKKE”, “Yemin Olsun”, “Wir Sind Kral” gibi birçok güzel parçayı da bünyesinde barındıran bu albüm ile beraber zaten inanılmaz bir ivme kazanan Ezhel yavaş yavaş Avrupa'ya da açılmaya başladı.
Bir önceki paragrafta da bahsettiğim gibi; tarzını, şarkılarını beğenin ya da beğenmeyin yakaladığı başarı ve gördüğü ilgi ortada. Radyolardan internet sitelerine, herhangi bir videodan oturduğunuz kafelere kadar birçok yerde artık Ezhel çalıyor. Umarım daha da başarılı olur ve her albümü, şarkısı katlanarak artar.
Peki onlarca şarkısı dilimize takılan Ezhel kimdir? 1 Temmuz 1990'da başkent Ankara'da dünyaya geldi. Aslen Erzincanlı fakat birçok şarkısı ve konserinde de belirttiği üzere Ankaralı diyebiliriz. Müziğe ilgisi ise çok ufak yaşlarda başlamış. Rapçi kimliği bir yana; gitardan bağlamaya, darbukadan neye, deften piyanoya kadar birbirinden çok farklı enstürmanları da çalabiliyor. Rap hayatından önce Ankara'da bazı mekanlarda sahnelere çıkmış. Belki de bu enstrümanları öğrenmesi ve bilmesi onun bu hale gelmesinin temelini sağlamlaştırmıştır. Sadece çalmak, söylemek için değil sevdiği için yapmış dedirtiyor insana.
Yaptığı müziğin türünü "Anatolian Urban Core/Hip-Hop/Reggae-Dub/Trap" olarak tanımlıyor. Yeni çıkarttığı parçalarında da hala bu tarzdan izler olsa da özellikle daha önceleri için Ankara'da yaşadığı mahalle kültürünü yansıtıyor. Rap kariyerine solo olarak başlayan Ezhel, yıllar ilerledikçe farklı sanatçılarla da sıkça çalışmaya başladı. 2008 yılında Keişan ile yaptığı seri bu adımlardan bir tanesiydi. 3 yıl sonra, takvimler 2011'i gösterdiğinde ise Kamufle, Red, Anıl Piyancı, Grogi, İndigo, Nomad, Keişan ile birlikte yaptığı “Sekiz” adı parçayla çok daha büyük kitlelere kendini tanıtmaya başladı. Büyük kitleler tarafından oldukça ilgi toplayan “Sekiz”, dinleyicilerinin ona karşı daha çok sempati beslemesine, tanımayanların da tanımaya başlamasını sağlayan güzel bir adım oldu.
Türkçe rap’in çeşitli isimleri ile çalıştıktan sonra 2011 yılında Funk'd up, Dj Suppa ve Aga B ile “VooDoo Records”u kurdu. Ayrıca tüm bunlar olurken Hiphoplife tarafından desteklenen “Freestyle King 2” yarışmasında 16 rapçi/yarışmacı arasında 1. olarak FK 2 şampiyonu oldu. Yine Hiphoplife tarafından desteklenen “Organize Oluyoruz vol.2” albümüne “Yaprak Düşerse” şarkısı ile katkıda bulundu.
2013 yılında Gençlerbirliği takımının resmi şarkısı olan “Kırmızı-Kara”ya da imzasını bıraktı. Yıllar ilerledikçe Ais Ezhel playlistlerimize girmeye devam etti. Birçok kişinin ‘farklı ve güzel’ yorumları ile bizi baş başa bıraktı. 2017 yılına geldiğimizde ise isminden Ais'i çıkarttı ve yoluna Ezhel olarak devam etti. Yine aynı yıl dinleyici kitlesini inanılmaz derecede arttıracak bir albüme imza attı: “Müptezhel”. Aslına bakacak olursak bu albüm için “Hip-Hop”, “Raggae” ve “Trap” karışımı bir albüm diyebiliriz. Alo, Geceler, Şehrimin Tadı ve bunun gibi daha birçok ağzımıza takılan şarkıyı bulunduran bu albüm, Ezhel'in kendini insanlara gösterdiği en önemli işlerden bir tanesi bence.
Albümü dışında yaptığı çalışmalar da büyük ses getirdi. Özellikle biraz daha yakın zamana gelecek olursak Murda ile ortak çalışmaları olan “Aya” ve solo çalışması olan “Felaket” parçaları bunların zirvesinde olan parçalardan bazıları diyebiliriz.
Tarzını beğenin ya da beğenmeyin herkesin ortak olacağı bir nokta var. Bir insanın tanınırlığı, şöhreti veyahut başarısı artınca sevenlerinin arttığı gibi sevmeyenleri de artıyor. Konserlerine, albümlerine, şarkılarına inanılmaz derecede ilgi olsa da “Bu ne abi, bu nasıl rap!” diyen bir kesim de var. Ama yine de birkaç zaman önce yaşadığı hoş olmayan olaylar sırasında, bazı şarkılarında uyuşturucu maddeye teşvik ettiği iddiası, hem meslektaşlarından hem de dinleyicilerinden çok ciddi bir destek aldı. Zaman geçtikçe bu iddialar da arkada kaldı ve Ezhel kaldığı yerden yoluna daha güçlü bir şekilde devam etti.
Birkaç hafta önce ise dinleyicileri deyim yerindeyse bayram ettiler. Çünkü Ezhel, Ufo 361 ile ortak bir albüm paylaştı. Daha çok yeni olmasına rağmen hem Türkiye'de hem de yurt dışında, özellikle Almanya'da, inanılmaz bir ilgi gördü bu albüm. “YKKE”, “Yemin Olsun”, “Wir Sind Kral” gibi birçok güzel parçayı da bünyesinde barındıran bu albüm ile beraber zaten inanılmaz bir ivme kazanan Ezhel yavaş yavaş Avrupa'ya da açılmaya başladı.
Bir önceki paragrafta da bahsettiğim gibi; tarzını, şarkılarını beğenin ya da beğenmeyin yakaladığı başarı ve gördüğü ilgi ortada. Radyolardan internet sitelerine, herhangi bir videodan oturduğunuz kafelere kadar birçok yerde artık Ezhel çalıyor. Umarım daha da başarılı olur ve her albümü, şarkısı katlanarak artar.
Yorum Bırakın