24. Gezici Festival Günlüğü - 1

24. Gezici Festival Günlüğü - 1
  • 0
    0
    0
    0
  • 24. Gezici Festival, 30 Kasım 2018’de gerçekleştirilen film gösterimleri ve söyleşilerle başladı. Bu yazı festivalde izlemiş olduğum 3 film hakkındaki görüşlerimi içeriyor.

    What Ever Happened to Baby Jane?

    What Ever Happened to Baby Jane? ile ilgili görsel sonucu Yönetmenliğini Robert Aldrich’in yaptığı siyah beyaz bir gerilim klasiği olan film, temel olarak bir kardeş çekişmesini anlatıyor. Küçükken çok ünlü bir çocuk yıldız olan ''Baby'' Jane Hudson, yetişkinliğe geçmesiyle beraber eski ününü kaybetmeye başlamıştır. Eskiden gölgede kalan ablası Blanche ise yükselişe geçmiştir. Bir gün yaşanan talihsiz bir kaza yüzünden Blanche tekerlekli sandalyeye mahkum kalır ve kardeşinin merhametine muhtaç kalır. On yıllar sonra artık orta yaşlarına ulaşmış iki yıldız eskisi olarak aileden kalma evlerinde yaşamaktadırlar. Jane gün geçtikçe ablasına daha gaddarca davranmakta ve akıl sağlığının iyiden iyiye kaybetmektedir.  Film, kardeşleri oynayan Bette Davis ve Joan Crawford’un gerçek hayatta da birbirlerinden nefret etmelerinden güç alarak adeta bir oyunculuk gösterisine çeviriyor filmi. Geçen yıl Feud isimli bir dizide de ele alınan bu durum filmi asıl etkileyici kılan unsur. Yönetmen Aldirch’in gerilim yaratmayı iyi bilmesi de filme büyük katkı sağlıyor.

    Ruben Brandt, Collector

    Ruben Brandt, Collector ile ilgili görsel sonucu Yönetmen Milorad Krstic’in ilk uzun metrajlı filmi olan Ruben Brandt, Collector; çocukluğunda babası yüzünden travmalar yaşayan ve hala bu yüzden kabuslar gören bir psikoterapist olan Ruben’in hikayesini merkeze alıyor. Ruben, yeni danışanı kleptoman Mimi’nin teşvikiyle, danışanlarıyla beraber bir ekip kuruyor. Bu ekip, Ruben’in kabuslar görmesine sebep olan dünyaca ünlü sanat eserlerini çalmaya ve yok etmeye başlar. Bir soygun hikayesi anlatan bir animasyon olmasıyla dikkat çeken film sadece bu kadarıyla da kalmıyor. Hikaye boyunca filmlere, kitaplara, resimlere vs. kısacası pek çok sanat dalındaki eserlere verilen referanslar veriliyor. Bu referansları yakalamak gerçekten çok zevkliydi. Bu referanslar üzerinden ilerleyen film, sürrealist çizimleri ve karakter tasarımları sayesinde kendisini de bir sanat eserine dönüştürüyor. Ruben Brandt, Collector; aynı tornadan çıkmış gibi duran, didaktik günümüz animasyonlarından sıkılmış seyircilere çok iyi gelecek bir yetişkin animasyonu.

    Sibel

    sibel 2018 ile ilgili görsel sonucu Yönetmenliğini Guillaume Giovanetti ve Çağla Zencirci’nin yaptığı Sibel, genç bir kadının kendi bağımsızlığını ele alma mücadelesini anlatıyor. Dilsiz olan Sibel, babası ve kız kardeşiyle yaşamaktadır. Sadece kuşdiliyle iletişim kurabildiği için çevresi hatta kız kardeşi tarafından bile dışlanmaktadır. Her zaman yaptığı gibi ormana kurt avlamaya gittiği bir gün yaralanmış genç bir erkekle tanışır. Günler ilerledikçe arkadaş olurlar ve aralarındaki ilişki ilerler. Filmde, Karadeniz’de muhafazakar bir çevrede yaşayan genç bir kadının toplumun baskısından sıyrılmaya çalışması anlatılıyor. İstanbul Türkçesiyle konuşan Karadenizli köylüler ve ikna ediciliği zayıflatan final dışında filmi beğendim. Başarılı bir yönetmenlikle Karadeniz’in eşsiz yemyeşil doğası aşırı canlı renkler kullanılmadan, gerçekçi bir şekilde yansıtılmış. Baş roldeki genç oyuncu Damla Sönmez de Sibel’i oldukça iyi bir performansla canlandırmış.

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.