Sekülerlerin Zorunluluğu (2)

Sekülerlerin Zorunluluğu (2)
  • 0
    0
    0
    0

  • Dogmalara sahip olanlar gerçek anlamda düşünemezler, olaylara tepkisel yaklaşırlar ve bu tepkileri düşünmekten ileri gelmezler; daha çok duygusal davranırlar. Genellikle algıları yönetilir; onlara anlatılanı tekrarlar, yani manipüle edilirler. Böyle insan veya topluluklara dünyanın en sarsılmaz hakikatlerini bile gösterseniz, ilk önce bir dirençle karşılaşırsınız. Kabule asla yanaşmazlar çünkü henüz düşünüp sorgulamayı bilmiyorlardır.


    Onların yerine düşünüp, bir yetişkinin bir çocuğa rehberlik yapması gibi, onun korku ve endişelerinin yersiz olduğunu anlatmakla kalmayıp, yanılgı içerisinde olduğunu da ona algılatmanız lazım. Yoksa hakikate gözleri ve kulakları kapalı kalır.


    Hele ki bunlar, savundukları grup veya kişilerden bir şekilde menfaat de temin ediyor veya duygusal doyuma eriyorlarsa, onlarla bir araya gelmeniz olanaksızdır. Çünkü sizi imha edilmesi gereken düşman olarak görürler ve dünyanın en ileri refah düzeyine sizden kurtulurlarsa ulaşabilecekmiş gibi kendilerini medeniyet ile zenginliğe çok yakın görürler.


    Dogma denince, birçok kişinin aklına inançlar gelir ki bu cehaletten kaynaklanır. Oysa ideolojiler de birer dogmadır. Aslında, geniş manada düşünce körlüğü yaşanan her yerde dogmatik bir tutum vardır.


    Ülkemizde, kendileri ile din arasında mesafe koyan sekülerlerin çok azı hariç, geneli bağnaz birer dogmacıdır.


    Şimdi, bu makaleyi okuyanlar da büyük bir ihtimalle yazdıklarımı başka grup ve kişilere yakıştırıp, kendilerini bundan beri görme eğilimi içinde olacaktır.


    Eğer kendinizi bu meselenin muhatabı sayıp, "Pekala, dogmatik olabileceğiniz aklınıza gelmedi" ise, büyük bir ihtimalle siz de dogmatiksinizdir.


    Dogma, değiştirilemez, tartışılamaz ve sorgulanamaz olandır.


    Şimdi dönüp, ilerici olduklarını savunan sekülerlerden, Kemalistlere, onlardan da komünistlere kadar aklınıza ne kadar grup geliyorsa, bu şablonu onlara uygulayın. Şak diye, tam da içine oturduklarını göreceksiniz.


    Ülkenin geneli, çok küçük bir azınlık hariç, sarsılmaz dogmalara sahiptir.


    Bunu birçok şekilde ispatlayabilirim. Fakat sadece bir konuda iki örnek vereceğim: İkinci Dünya Savaşında yenilgi alarak yerle bir olmuş Almanya ile Kore Savaşında yerle bir olmuş Kore, bugün dünya ölçeğinde onlarca marka ile temsil edilirken, bizim onlarla aynı ligde bile olmayışımız, ülke insanının sarsılmaz dogmatik inançlarından kaynaklanır.


    Bilimin kendisi bile, ona olan yaklaşım sebebiyle dogmaya dönüşebilir. Yani asıl sorun, dogma yapılan inanç veya ideoloji değil, dogmaya dönüştürülen şeye olan yaklaşımdır.


    Yani, seküler birisi pekala bağnaz bir dogmatik olabilirken, dindar birisi de onun tam tersi olabilir.


    Yani, seküler olmakla iş bitmez.


    Seküler olayım ve böylelikle dogmalardan kurtulayım derken, bugün batı medeniyetini temsil eden ilerici batılı sekülerlerin aksine, seküler dogmatik oluverirsiniz. Yani, seküler olmakta bir kapasite meselesidir; basit bir şekilde sadece dini yadsımak ile ulaşılmaz.


    Sığ kafalı insanlarda düşünce filizlenmez. Düşüncenin olmadığı ülke gelişmez.


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.